YouTube kanalında günlük yayınlanan programındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla dün akşam saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı bugün öğle saatlerinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Yaklaşık iki saat süren savcılık ifadesi tamamlanan Altaylı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Mahkeme Altaylı'nın "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi.
Eşi, yakınları ve avukatları adliye önünde karara isyan etti. Eşi Hande Altaylı, Fatih Altaylı tutuklandığı için üzülen avukatı "Bugünler de geçecek" sözleriyle teselli etti.
Fatih Altaylı'nın eşi Hande Altaylı, Fatih Altaylı tutuklandığı için üzülen avukatı teselli etti:
— Independent Turkish (@TurkishIndy) June 22, 2025
Bugünler de geçecek. Daha kötü şeyler var hayatta. Zalimlerden olmak var mesela. Biz onlardan değilizhttps://t.co/5OV81omUEm pic.twitter.com/SEmvHrmFJ4
"Padişahlar döneminde dahi padişahların eleştirildiğini, tarihe meraklı entelektüel kimliğim ile ifade ettim"
ANKA’da yer alan habere göre, Altaylı savcılık ifadesinde şunları söyledi:
20/06/2025 tarihinde yapmış olduğumuz yayında Cumhurbaşkanına karşı herhangi bir tehdit veya hakaret maksadım yoktur. Araştırma şirketinin yapmış olduğu anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaydıhayat şartıyla Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri yönünde araştırma yapılmış, vatandaşların yüzde 70'i böyle bir Anayasa değişikliğine onay vermeyeceklerini söylemiştir. Yapmış olduğumuz bu yayında da bu konu ile ilgili Türk halkının tanzimattan bu yana oy kullanarak devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini, herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında, devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını beyan ettim, Türk halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini, padişahlar döneminde dahi padişahların eleştirildiğini, tarihe meraklı entelektüel kimliğim ile ifade ettim.
"Sözlerimin çarpıtılmasından şahsım sorumlu değildir"
Söylemiş olduğum şeylerin aynıları ya da benzerleri daha önceki tarihlerde, Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi yakın tarihimiz üzerine uzman olan bilim insanları tarafından da defalarca söylenmiştir. Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur. Olayın bu şekilde anlarn bütünlüğü değiştirilerek saptırıldığını, sadece tarihe bilgi vermeye yönelik beyanlarımın bilinçli bir şekilde Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi yansıtıldığını görmekteyim. Bu algı bozulmasından ve sözlerimin çarpıtılmasından şahsım sorumlu değildir.
Sayın savcılık makamına sunmuş olduğum USB içerisinde bulunan suça konu edilen videolar izlendiğinde, yaklaşık 3 dakika olan orijinal video benim açıklama yaptığım ve tarihsel bilgi verdiğim videodur, diğer yaklaşık 30 saniyelik kısa olan video ise bu videoların kesilerek anlam bütünlüğü oluşturulacak şekilde sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum algısı yaratmak için kurgulanmış ve kamuoyuna sunulmuş videodur. Orijinal olan video izlendiğinde herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanını kastederek, halk nazarında tehdit vari bir konuşma yapmadığım, konuşmanın tamamen tarihsel olduğu açıkça görülecektir.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiri hakkımı kullandım"
45 yıllık meslek hayatım boyunca sayısız televizyon programına katıldım ve köşe yazıları yazdım. Bunların herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur. Bu suçlamalar ile daha önce herhangi bir adli soruşturma ya da kovuşturma dahi geçirmedim. Burada kesinlikle tehdit maksadım yoktur, şahsen tanımış olduğum Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiri hakkımı kullandım, tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir.
Ayrıca savcılık sevk evrakında TCK 310/2 maddesi uyarınca suçlandığımı gördüm. Ancak bu suçun oluşabilmesi için fiili bir hareket gerekliliği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle sadece sözlerimden dolayı, suçun maddi unsurları oluşmamıştır. Bu nedenle hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini arz ederim dedi.
Adalet Bakanı Tunç: Hiç kimse Cumhurbaşkanımıza hakaret etme hakkına sahip değildir
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hiç kimse, Cumhurbaşkanımıza yönelik diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunma hakkına sahip değildir." ifadelerini kullandı.
Tunç, sosyal medya hesabından, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı.
Bakan Tunç, bir sosyal medya yayınında, "ömür boyu başkanlık" şeklindeki, tamamen uydurulan asılsız bir iddia üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "diktatör" iftirasında bulunulmasının, tarihi gerçeklikten uzak, yalan ve yanlış örneklerle hakaret ve şiddet çağrısı içeren bir kara propaganda yapılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtti.
Hakaret ve tehdidin hiçbir demokratik hukuk düzeninde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"İfade özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu düzenini, milletimizin değerlerini ve devletin anayasal kurumlarını hedef alan saldırıların bahanesi olamaz. Hukuk Devleti ilkesinin gereği olarak hiç kimse, Cumhurbaşkanımıza yönelik diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunma hakkına sahip değildir. Tehdit ve hakaret, gazetecilik perdesi arkasına saklanarak meşrulaştırılamaz. Soruşturmayı yürüten savcılık, Anayasa'dan ve kanunlardan aldığı yetkiyle, kişi ve unvan ayrımı gözetmeksizin görevini ifa etmektedir. Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat veremez. Unutulmamalıdır ki demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınır nettir. Hukukun çizdiği bu sınır aşıldığında, gerekli adlî mekanizmaların devreye girmesinden rahatsız olunmamalıdır."
İstanbul Barosu: İfade özgürlüğüdür, hukuka aykırı tutuklama kararı kaldırılmalıdır
İstanbul Barosu, gazeteci Fatih Altaylı hakkında verilen tutuklama kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, kararın hukuka aykırı ve keyfi olduğunu vurguladı. Baro, Altaylı’nın videolu paylaşımında kullandığı ifadelerin “tehdit” suçu kapsamında değerlendirilemeyeceğini, Anayasa’nın 26. maddesi gereği ifade özgürlüğü kapsamında korunması gerektiğini belirtti.
Açıklamada, Altaylı’nın YouTube üzerinden yaptığı bir paylaşımda kullandığı sözler gerekçe gösterilerek Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığı hatırlatıldı. Ancak bu ifadelerin "tehdit" suçunu oluşturmadığı, yasalara göre bu suçun basit halinin tutuklama yasağı kapsamında olduğu vurgulandı.
Baro açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sırf tutuklama kararı verebilmek için, tehdit suçunun fiili saldırı olduğu yönünde hukuka aykırı, zorlama bir yorum yapılmış ve böylece eylemin ‘Cumhurbaşkanına fiili saldırı’ sayılabileceği iddia edilmiştir. Oysa basın ve yayın yoluyla yapılan sözlü açıklamalar, fiili saldırı suçunu oluşturamaz. Bu, temel hukuk bilgisine sahip herkesin bileceği bir gerçektir.”
Ayrıca, “niyet okuma” yoluyla suç isnadında bulunulmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Kimse açıklamadığı bir düşünce nedeniyle suçlanamaz. Ceza hükümlerinin siyasal iktidarın çıkarları doğrultusunda eğilip bükülerek yargı eliyle baskı aracı olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. Bu hukuk dışı uygulamalara derhal son verilmelidir. Fatih Altaylı’ya yönelik haksız ve keyfi tutuklama kararı kaldırılmalı, derhal serbest bırakılmalıdır.”
Baro, yargının toplum üzerinde baskı kurmak amacıyla kullanılmasının ifade özgürlüğünü, yargı bağımsızlığını ve demokrasiyi tehdit ettiğini belirterek kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
Ekrem İmamoğlu: Bu kadar korkuya teslim olmuş bir iktidara, Türkiye daha fazla emanet edilemez
Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, "Siyasi rakibinden, avukatın savunmasından, gazeteciden, gençten, sesten, sözden hatta resimden bile korkan bir akıl ülke yönetemez. Bu kadar korkuya teslim olmuş bir iktidara, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha fazla emanet edilemez" ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi resmi hesabından yapılan paylaşımda, "Siyasi rakibinden, avukatın savunmasından, gazeteciden, gençten, sesten, sözden hatta resimden bile korkan bir akıl ülke yönetemez. Bu kadar korkuya teslim olmuş bir iktidara, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha fazla emanet edilemez. Bölgede bütün taşları yerinden oynatacak gelişmeler yaşanırken, tarihin en önemli kırılmalarının içindeyken, hala bu ülkeyi düşman hukuku ile idare edemezsiniz. Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanması bu korku duygusunun başka bir tezahürüdür. Attığınız her hukuksuz adım milleti bastırma çabasıdır. Ama bu aziz millet kararını çoktan vermiş ve boyun eğmeyeceğini cümle aleme duyurmuştur" ifadelerine yer verildi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu: ''Fatih Altaylı muhalif olduğu için tutuklandı, Altaylı'nın yanındayız''
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, gazeteci Fatih Altaylı'nın muhalif olduğu için tutuklandığını belirterek, "Baskıyla, tehditle, insanları susturarak ve korkutarak bu büyük ve köklü ülkeyi yönetemezsiniz. Fatih Altaylı'nın yanındayız'' ifadelerini kullandı.
Buğra Kavuncu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi. Kavuncu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Fatih Altaylı'nın tutuklanmasının asıl gerekçesi son zamanların en çok izlenen yayıncısı olması ve kamuoyunu etkilemesi. Özetle Fatih Altaylı muhalif olduğu için tutuklandı. Kanuna göre değil bir hukuk kitabından yapılan alıntıyla tutuklanması ise inanılır gibi değil. Muhaliflerini tutuklatan bir iktidarın yönetim sisteminin tanımı nedir? Baskıyla, tehditle, insanları susturarak ve korkutarak bu büyük ve köklü ülkeyi yönetemezsiniz. Fatih Altaylı'nın yanındayız''
Fatih Altaylı'nın tutuklanmasının asıl gerekçesi son zamanların en çok izlenen yayıncısı olması ve kamuoyunu etkilemesi.
— Buğra Kavuncu (@SBugraKavuncu) June 22, 2025
Özetle Fatih Altaylı muhalif olduğu için tutuklandı.
Kanuna göre değil bir hukuk kitabından yapılan alıntıyla tutuklanması ise inanılır gibi değil!…
Mansur Yavaş: Bu yanlıştan dönülmeli, serbest bırakılmalı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına ilişkin olarak, "Hukuk; düşünceye, kişiye ya da iktidara göre değil, evrensel normlara göre işlemelidir. Bu yanlıştan derhal dönülmeli, Fatih Altaylı serbest bırakılmalıdır" ifadesini kullandı.
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında günlük yayınlanan programındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla dün akşam saatlerinde gözaltına alındı ve bugün tutuklandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, mosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"İfade suçu iddiasıyla tutuklama, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali veya yeni suç işleme tehlikesi varsa uygulanabilir. Oysa ortada ne suç unsuru ne de tutuklamayı gerektirecek bir durum vardır. Tutuklama, bir ceza değil, istisnai bir tedbirdir. Anayasamızın 26. maddesi ve AİHM içtihatları açıkça ifade özgürlüğünü koruma altına alır. Hukuk; düşünceye, kişiye ya da iktidara göre değil, evrensel normlara göre işlemelidir. Bu yanlıştan derhal dönülmeli, Fatih Altaylı serbest bırakılmalıdır."
İfade suçu iddiasıyla tutuklama, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali veya yeni suç işleme tehlikesi varsa uygulanabilir. Oysa ortada ne suç unsuru ne de tutuklamayı gerektirecek bir durum vardır.
— Mansur Yavaş (@mansuryavas06) June 22, 2025
Tutuklama, bir ceza değil, istisnai bir tedbirdir. Anayasamızın 26.…
Dervişoğlu'ndan Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına tepki: Gençlerin diliyle sorayım size: Şaka mısınız?
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına ilişkin olarak, "Fatih Altaylı gibi bir gazeteci, darbe dönemlerinde bile böyle bir suçlama ile tutuklanmamıştır. Gençlerin diliyle sorayım size: Şaka mısınız?" ifadesini kullandı.
Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanına Tehdit suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Altaylı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi. Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Fatih Altaylı gibi bir gazeteci, darbe dönemlerinde bile böyle bir suçlama ile tutuklanmamıştır. Gençlerin diliyle sorayım size: Şaka mısınız?"
Independent Türkçe, ANKA