Tanzanya'nın ilk kadın lideri Samia Suluhu Hassan, savunduğu insan hakları ilkelerinden uzaklaşıp muhalefeti köşeye sıkıştırıyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, ekimde düzenlenmesi planlanan seçimler yaklaşırken Hassan’ın iktidarı kaybetmemek için muhalefete karşı baskıyı artırdığı değerlendirmesi yapılıyor.

Tanzanya barosunun bir parçası olan Tanganyika Hukuk Cemiyeti, 2021’de Hassan’ın iktidara gelmesinden bu yana en az 70 adam kaçırma olayı yaşandığını belgeledi.

Bunlardan en az 20’sinin kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığı savunuluyor. Kayıplara karışanların yarısından hâlâ haber alınamadığı aktarılıyor.

Kenya’da sürgünde yaşayan Tanzanyalı aktivist Maria Sarungi Tsehai, “İnsanları öldürmekten ve kaçırmaktan çekinmeyenlerle karşı karşıyayız” diyor.

Analizde, Hassan’ın iktidara geldiği dönemde insan haklarını savunan açıklamalarıyla ön plana çıktığı, ayrıca yabancı yatırımcıları ülkeye çekip turizm gelirlerini artırdığı belirtiliyor.

Tanzanyalı siyasi analist Nicodemuz Minde, halkın Hassan’ı ülkedeki kutuplaşmayı sonlandıracak bir lider olarak gördüğünü fakat bu durumun son dönemde değiştiğini söylüyor.

Ana muhalefetteki Demokrasi ve Kalkınma Partisi'nin (Chadema) ekimde düzenlenmesi planlanan seçimlere giremeyeceği nisanda belli olmuştu. Gerekli bir belgeyi imzalamadığı gerekçesiyle sandıkta yarışmaktan men edilen Chadema'nın lideri Tundu Lissu'ya da vatana ihanet davası açılmıştı.

Davası devam eden siyasetçi, suçlu bulunması halinde idam edilebilir. ABD ve Avrupa Birliği, muhalif liderin salıverilmesi çağrısında bulunmuş, Tanzanya Dışişleri Bakanlığı ise bunu “içişlere müdahale” diye nitelemişti.

Hassan yönetimi, ülkedeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle de eleştiri topluyor. Turizm, madencilik ve enerji alanlarındaki büyümeye rağmen genç işsizliği yaklaşık yüzde 25 seviyesinde. Doğu Afrika ülkesinde nüfusun yüzde 43’ü yoksulluk içinde yaşıyor.

Chadema’nın avukatı Rugemeleza Nshala, Hassan'ın “tamamen başarısız olduğunu ve insanlara zulmettiğini” söylüyor.

Komşu ülkelerden Tanzanya'ya giderek muhalif lider Lissu'nun 19 Mayıs'ta görülen davasını takip etmeye çalışan aktivistler de polis tarafından şiddet gördüklerini bildirmişti.

Gazeteci ve avukat Agather Atuhaire, günlerce gözaltında kalıp Tanzanya-Uganda sınırında tutulduğunu ve işkence gördüğünü ifade etmişti. Atuhaire, zorla sünnet edilmekle korkutulmaya çalışılan Kenyalı aktivist Boniface Mwangi'nin çığlıklarını duyduğunu da aktarmıştı.  

Hassan, komşu ülkelerdeki aktivistlerin Tanzanya'da kaosa neden olup içişlerine karışmasına izin vermeyeceklerini vurgulamıştı.

WSJ, Tanzanya yönetiminin haber için yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA

Derleyen: Yasin Sofuoğlu