Tuncer Bakırhan: Toplumsal barış olacaksa Türkiye bu meselelerle yüzleşmelidir

“Bu süreci başarıya ulaştırabilirsek annelerimizin haklı taleplerini karşılayabileceğimizi düşünüyoruz”

Cumartesi Anneleri, 17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'nda İstanbul'da Galatasaray Meydanı'nda toplandı.

Cumartesi Anneleri adına Maside Ocak'ın yaptığı açıklamada, "Gözaltında kaybedilen tüm kişilerin akıbeti açıklansın, suçun fail ve sorumluları yargılanarak adalet önünde hesap versin, gözaltında kaybetme Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak tanınsın, cezasızlık uygulamalarına son verilsin, Türkiye Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalasın ve hayata geçirsin, Galatasaray Meydanı’ndaki anayasa ve hukuk dışı mekan yasağı ile sayı sınırlamasına derhal son verilsin. Biliyoruz ki bu taleplerimizin hayata geçmesi ancak kalıcı bir barış ortamında mümkündür. Bu nedenle silah bırakma kararlarıyla ortaya çıkan 'negatif barış' sürecine; hakikat, yüzleşme ve adalet eşlik etmelidir. Gerçek anlamda barış, ancak toplumsal hafızanın onarılması, adaletin eksiksiz işlemesi ve insan haklarının tam anlamıyla tanınmasıyla mümkün olabilir" denildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bakırhan: "Mücadelemize devam edeceğiz"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, faili meçhuller ve kayıplarla ilgili gerçek anlamda bir yüzleşme oluncaya kadar Cumartesi Anneleri'yle mücadelelerine devam ettireceklerini belirterek şunları kaydetti:

Tabii ki toplumsal barışın olmazsa olmazlarından birisi de biraz önce burada ailelerimizin de okumuş olduğu metin ve oradaki taleplerdi. Toplumsal barış olacaksa Türkiye bu meselelerle yüzleşmelidir. O karanlık arşiv odalarını açmalıdır. O arşivdeki sonuçları kamuoyu ile paylaşmalı ve bu meselenin de bir an önce hallolması gerekiyor. İnsanların çocuğunu araması, mezar taşının üzerine ismini yazması ve bir dua etmesi çok görülmemelidir. İnanıyorum ve eminim 'Demokratik Toplum Çağrısı' aslında biraz buraya göndermeydi. Kayıpların olmayacağı, faili meçhullerin olmayacağı, bugüne kadar yaşanan kayıp ve faili meçhullerin de açığa çıkarılarak bir daha bu coğrafyada, topraklarda benzer olayların yaşanmamasıdır.

Bu süreci başarıya ulaştırabilirsek annelerimizin haklı taleplerine karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Sadece Meclis'te değil, sokakta, yaşamın her alanında bütün arkadaşlarımızla birlikte hakikatlerin açığa çıkması ve hakikatlarla yüzleşilmesi için de mücadelemize devam edeceğiz.

buldan
Fotoğraf: X

 

Buldan: Ne yazık ki hiçbir zaman bu ülkeyi yönetenler buna hiç çok fazla önem vermediler

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan da hem Sırrı Süreyya Önder'i hem de tüm kayıplarımızı faili meçhul cinayetlerde, yargısız infazlarda yaşamını yitirenleri andıklarını söyleyerek "Ben açıkçası yıllarca bu meydanda gelip hakikat ve adalet mücadelesini yürüten bir insanım.  Kayıplar Haftası'nın bugün bin 51. haftası. Ama aynı zamanda 17-31 Mayıs tarihleri de Kayıplar Haftası olarak anılıyor. Bu mücadele elbette ki bu coğrafyada yıllarca verilen bir mücadele. Bu ülkede kayıpların olmaması, yargısız infazların yaşanmaması ve elbette ki faili meçhul cinayetlerin açığa çıkması konusu yıllardır dile getirilen bir mesele. Ama ne yazık ki hiçbir zaman bu ülkeyi yönetenler buna hiç çok fazla önem vermediler" dedi.

"Eğer gerçek bir barış olacaksa bunun yolu kayıpları bulmaktan, faili meçhulleri açığa çıkarmaktan ve yargısız infazlara son vermekten geçer"

Ülkeyi yönetenlerin kayıpların sesini duymadığını, faili meçhulleri açığa çıkarmak için bir mücadele yürütmediğini kaydeden Buldan, "Buna uygun bir zihniyet hiçbir zaman bu ülkede olmadı. Ancak şimdi yeni bir dönem, yeni bir süreç, bir barış sürecinden bahsediyoruz. Eğer gerçek bir barış olacaksa, onurlu bir barış olacaksa elbette ki bunun yolu kayıpları bulmaktan, faili meçhulleri açığa çıkarmaktan ve yargısız infazlara son vermekten geçer. Yoksa barış yarım kalır, eksik kalır. Hepimizin gönlünde barışı tam olarak yaşamak tam olarak hissetmek geçiyor. Bunun da yolu elbette ki bugün burada ifade edilen kayıp yakınınızın söylediği adalet ve hakikat mücadelesine açığa çıkarmak kayıpları bulmaktır. Çünkü her bir kaybımızın bir talebi var. Bir mezar taşı istiyor, üzerine çiçekler koyabilecekleri, üzerinde dualar edebilecekleri bir mezar taşı istiyorlar. Bunun dışında elbette ki farklı bir talep yok. Bu da çok görülmemeli bence de ve bu talep en kısa zaman içerisinde yerine getirilmeli ki gerçek bir barış sağlanabilsin" diye konuştu. 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU