İran’ın nükleer anlaşma stratejisi: “Trump’ın ne istediğini biliyorlar”

Tahran, anlaşmayı “kazan-kazan” modeli olarak sunuyor

İran, Buşehr Nükleer Santrali'ne yeni yatırım çekmeyi planlıyor (Reuters)

İran, nükleer müzakereleri "kazan-kazan" modeli bir iş anlaşması olarak sunarak ABD Başkanı Donald Trump'ın ikna etmeyi hedefliyor.

CNN’in haberine göre İran, ABD Başkanı'nın "savaş karşıtı ve iş dünyası yanlısı" imajından faydalanarak, nükleer anlaşmayı Trump'ın "Amerika'yı yeniden zengin yapma" vaadini gerçekleştirmesine imkan sağlayacak bir fırsat olarak sunuyor.

Tahran yönetiminin, İran'la savaşın Amerikan finans sistemine olumsuz yansıyacağını, diplomatik bir uzlaşmanınsa ekonomik refahı artıracağını göstermek istediği ifade ediliyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Washington Post'ta geçen ay yayımlanan yazısında, Amerikan şirketlerinin yatırımlarına açık olduğunu belirtmişti:

Washington'daki pek çok kişi İran'ı ekonomik açıdan kapalı bir ülke olarak tasvir ediyor. Aslında biz dünyanın dört bir yanından işletmeleri ağırlamaya açığız. Amerikan işletmelerini, ekonomimize erişerek kazanacağı trilyon dolarlık fırsattan uzak tutan İran değil, ABD yönetimi ve Kongre'dir.

Birleşik Krallık merkezli ekonomik düşünce kuruluşu Bourse & Bazaar Foundation'ın CEO'su Esfandyar Batmanghelidj, İranlı yetkililerin muhtemel bir anlaşmayı Trump'ın önceliklerine uygun bir iş fırsatı olarak göstermeye çalıştığını söylüyor:

Trump'ın anlaşmaları halleden biri olmak istediğini biliyorlar. Trump'ın ABD ekonomisi için bir kazanç olarak konumlandırabileceği anlaşmalar istediğini de açıkça anlıyorlar.

Analizde, Tahran'ın nükleer anlaşmayı "kazan-kazan" modeline oturtmak için nükleer enerji programına erişimi açmayı bile değerlendirdiğine dikkat çekiliyor. Arakçi, 22 Nisan'da X hesabından yaptığı paylaşımda Buşehr Nükleer Santrali'nde 19 reaktör daha inşa etmeyi planladıklarını, bunun "milyarlarca dolarlık yeni iş sözleşmesi anlamına geldiğini" belirtmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran'la Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa'yla Almanya arasında Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) imzalanmıştı. Uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin denetim altına alındığı anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girmiş, İran da uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtulmuştu. 

Ancak Trump'ın 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran yönetimi, kademeli olarak hem zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırmış hem yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başlamıştı. 

2015'teki anlaşmanın ardından Boeing, Total, Peugeot ve Nestle gibi Batılı şirketler İran'a ilk giren firmalar arasındaydı. Boeing, İran devletine ait havayolu şirketi Iran Air'a 80 uçak satmak için 16 milyar dolarlık bir sözleşme imzalamıştı. Ancak Trump'ın anlaşmadan çekilmesiyle sözleşmeler geçersiz hale gelmişti.

Analizde, nükleer anlaşma imzalanması halinde ABD-İran arasındaki ticaretin devam edebileceği ve Boeing sözleşmesinin tekrar gündeme gelebileceği yazılıyor.

Tahran ve Washington, önce 12 Nisan'da Umman'ın başkenti Muskat'ta, daha sonra da 19 Nisan'da İtalya'nın başkenti Roma'da görüşme yapmıştı. Taraflar, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini açıklamıştı. Son görüşme 26 Nisan'da yine Muskat'ta gerçekleştirilmişti. Heyetler 3 Mayıs'ta tekrar Roma'da buluşacak.


Independent Türkçe, CNN, AA

DAHA FAZLA HABER OKU