Eski AK Partili vekil: 20 yıl boyunca depreme hazırlık anlamında en küçük bir adım bile atmadık, ‘kentsel dönüşüm’ hikâyeleri yazdık

Mehmet Ocaktan: Başta iktidar olmak üzere siyasi partiler ve yerel yönetimler popülizmi bir tarafa bırakarak elini taşın altına koymalı

İstanbul'da 5.8'lik deprem sırasında minaresi yıkılan cami, Avcılar. (Fotoğraf: Reuters)

Eski AK Parti milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen deprem konusunda elle tutulur bir adım atılmadığını belirterek "Her vesileyle 'kentsel dönüşüm' hikayeleri yazdık, ancak bu sadece bir hikaye olarak kaldı ve kentsel dönüşümü gerçekleştiremedik” dedi.

Ocaktan, “Bu depremden inşallah ders alırız” başlıklı yazısında 20 yıl önceki depremin önemli bir uyarı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“O günden başlayarak İstanbul için gelmesi muhtemel büyük bir depreme hazırlık yapmalıydık. Çünkü İstanbul’un ciddi bir deprem riski altında olduğunu en acı şekilde öğrenmiştik. Ama ne yazık ki 20 yıl boyunca depreme hazırlık anlamında en küçük bir adım bile atmadık. Her vesileyle “kentsel dönüşüm” hikayeleri yazdık, ancak bu sadece bir hikaye olarak kaldı ve kentsel dönüşümü gerçekleştiremedik.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul’daki 5.8 büyüklüğündeki deprem ile “son kez uyarıldığımızı” söyleyen Ocaktan, düşmanca nutuklarla şehrin enkaz altında kalmasından kurtulamayacağını vurgularken şunları ifade etti:

Başta iktidar olmak üzere siyasi partiler ve yerel yönetimler popülizmi bir tarafa bırakarak elini taşın altına koymalı, deprem için yapılması gerekenler hiç vakit kaybedilmeden yapılmalıdır.

Evet İstanbul için risk çok büyük, ama deprem için hazırlıklarımız hala kağıt üzerindedir. Oysa depreme hazırlıklı olmak demek, öncelikle içinde yaşadığımız binaların gücünü ve dayanıklılığını temin etmektir. Eğer mevcut binalarda dayanıklılık temin edilemiyorsa, kentsel dönüşümü hızlandırıp acilen yeni binalar yapmaktır, gerisi boştur.

Şimdi hepimiz için acil soru şudur; deprem dehşetini bilen bir toplum olarak hala gereğini yapmayan bir ülke olmaya devam mı edeceğiz, yoksa kapımıza dayanan bu tehlikeyi önlemek için hiçbir siyasi ve ideolojik bahanelerin arkasına saklanmadan gereğini mi yapacağız?

Unutmayalım ki büyük devlet olabilmek, tehlikelere karşı tedbir alabilmeyi başarmakla mümkündür.

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU