Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü TV canlı yayınında İpek Özbey'in sorularını yanıtladı.
Özbey, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'la ilgili iddiaları kendi ekibinden bazı kişilerin ortaya attığı haberlerini sordu.
"Sizin ofisinizden mi çıktı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Hayır, hayır. Bu dedikodu ve magazinin siyasette kullanılması kadar yanlış bir şey yok. Hayatım boyunca iktidar kanadı da dahil bu tür olayların hiçbirisine itibar etmedim ve asla dillendirmedim. Bu konuda çok duyarlıyım. Bu tür olaylar söylendiği andan itibaren derhal dava açılması lazım. Bunu Savcı Sayan ilk dillendirenlerden birisi, Gökçen Enç birisi… Süleyman Soylu bunları dile getirdi. Ben de siyasetçiyim, eleştirilebiliriz ama iftira veya hakaret olduğu zaman hemen avukat arkadaşıma 'dava aç' derim. Süleyman Soylu gibi bir adam bunu dillendiriyorsa… 'Bunu yapıyorsan ve bildiklerini açıklamıyorsan sen şeref yoksunusun' demek lazım. Baştan kesmek lazım. Belediye başkanı benim evladım, CHP Gençlik Kolları’ndan gelme. Bu tür iftiralar doğru değil. Zamanında müdahale edilseydi ve dava açılsaydı bunlar olmazdı. İftira kadar kötü bir şey yoktur.
"Sizin ofisinizden, danışmanlarınızdan çıktığı yönünde bazı şeyler yazıldı. Onlarla konuştunuz mu?" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Onlara da baktım. Bir arkadaşımız retweet yapmış ya da gönderme yapmış. Çıkma diye bir şey yok. Böyle bir iftirayı atan kişi ya da haber yapan kişi olsa zaten mümkün değil, bir arada olma şansımız olmaz" dedi.
"Milletin anası ağlıyor, siz neyin normalleşmesini yapacaksınız?"
Özgür Özel'in "normalleşme" politikasını değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Normalleşme, neyin normalleşmesi? Normalleşmenin karşılığı anormalleşmedir. Anormal olan birisiyle normalleşmem lazım değil mi? Saray ile neyin normalleşmesini yapacağım? Adam Anayasa Mahkemesi kararını uygulamam diyor, ne yapacaksınız?" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Her türlü hakareti ediyor, ne yapacaksınız?" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar partiye zarar verir. Biz mücadele partisiyiz. Biz CHP’yiz, devleti kuran partiyiz. Biz mücadele ettiğimiz içindir ki seçimlerde birinci parti olduk. Biz bu mücadeleyi vermek zorundayız. Milletin anası ağlıyor, siz neyin normalleşmesini yapacaksınız? AK Parti'ye oy verenler kardeşlerimize gideceksiniz. Biz size anlattıkları gibi bir parti değiliz diyeceksiniz. Helalleşmeyi halkla yapacaksınız. Sarayla nesini yapacağız! Helalleşme, normalleşme değildir. Helalleşme halkla olur" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel ile normalleşme konusu konuşup konuşmadıkları sorulan Kılıçdaroğlu, "Pek şey konuştuk ama konu açılmadığı için konuşmadık. Düşüncelerimi zaman zaman ifade ediyorum. Zorunlu olmadıkça kamuoyuna bir açıklama yapmıyorum" yanıtını verdi.
"Kendi halkına hakaret eden Erdoğan'ın önünde neden ayağa kalkacağım?"
TBMM'de yeni yasama yılının açılışında CHP'li milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayağa kalkarak karşılamasını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Erdoğan kendi halkına hakaret eden birisi. Bu ülkenin kadınlarına 'sürtük' dedi. Ettiği yeminin gereğini yaptı mı, Erdoğan tarafsız mı? Hayır. Bu ülkede hakaret etmediği kişi, kurum kalmadı. Bu ülkenin iki büyük kurucusuna 'ayyaş' dedi. Ben o kişinin önünde niye ayağa kalkacağım? AK Parti'nin genel başkanı olmadığı dönemde ayağa kalktık, alkışlamadık. 'Ananı da al git' diyen o değil miydi, iftiralar atan diyen o değil miydi, sahte videolarla seçim meydanlarına çıkan diyen o değil miydi? Bu sahtekarlığın önünde ayağa mı kalkılır ya! CHP sıradan bir parti değildir, namus ve şeref kavramını, ahlakı, erdemi bilen bir partidir.
"Çözüm sürecinin geleceğini düşünmüyorum"
"İktidar yeni bir çözüm sürecine CHP'nin destek vermesi için normalleşme istiyor" yorumları sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Erdoğan olayları kapatmak konularında mahirdir. Piyasalarda ateş var, işsizlik var. Olayları kapatmak, toplumun dikkati başka yere çekmek, işte oturalım, normalleşelim, dertleşelim, şunu yapalım… ‘Bak ben paşaları hapishaneden çıkardım, bu normalleşmenin sonucudur.’ Hayır efendim, zaten çıkacak onlar. Boşuna aldılar o insanları. Ya Adli Tıp kurumunun raporu var. Zaten bırakmak zorundasın.
Hapishaneler tıka basa dolu. Sadece hapishaneler değil Türkiye’yi yarı açık cezaevine çevirdi bunlar. Kimse korkudan bir şey söyleyemiyor. Beyefendi 'Tutuklayın' dediğinde tutukluyorlar. Bu mudur adalet?
Çözüm sürecinin geleceğini düşünmüyorum. Ülkeyi bu bataklığa sürükleyen bir kişi Türkiye'nin sorunları çözemez. O kendi sorunlarını çözmek istiyor. 'Ben bir daha cumhurbaşkanlığı koltuğunda nasıl kalabilirim, bunları nasıl kandırabilirim, nasıl bir araya gelebiliriz'. Bunun altyapısını oluşturuyor beyefendi."
"Kendi çıkardıkları anayasaya uymayan bunlar değil mi?"
Yeni anayasa tartışmaları hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Hangi anayasa değişikliği? Hiç diyorlar mı şu değişikliği yapacağız diye? Bütün bu garabeti çıkaran, bu anayasa değişikliklerini yapan, kendi çıkardıkları anayasaya uymayan bunlar değil mi? Can Atalay'la ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamıyor, bir yargıç. Niye, en yukarıdan talimat geliyor. Bu mudur adalet? İstanbul'da bir savcı, yargıda çeteler oluştu diye HSK'ya dilekçe yazdı. Kim bu çeteler, adalet nasıl parayla alınıp satılıyor? 20 yılda Türkiye'yi bu hale getiren adamla hangi koşullarda bir araya geleceksiniz de normalleşeceksiniz?" dedi.
Bahçeli'nin sözlerini yorumladı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, TBMM'deki resepsiyonda CHP lideri Özgür Özel'e yönelik "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor. Siyasetin gereği olarak..." sözleri sorulan Kılıçdaroğlu, Bir siyasetçi kürsüde ne söylüyorsa başka yerde de aynı şeyi söyler. Öbür türlü siz halkı kandırıyorsunuz, halkı düşman ediyorsunuz birbirine. MHP’ye güvenen, Bahçeli’ye güvenen partililer yok mu? Elbette var. Sayın Bahçeli kürsüde başka, başka yerde farklı söylerse bu siyasetin ahlakına uyar mı? Siyasetçiye güvensizliği pekiştirir. O nedenle siyasetçinin söylediklerini halk inanmıyor. Bir şey söylüyorsanız arkasında duracaksınız. Yaptıracaksınız. Biz öyle yaptırmadık mı? EYT’yi çıkarmadık mı? Emekli iki maaşı çıkarttık mı? Gidip normalleştik mi? Hayır tam tersine, söke söke yaptırdık. Erdoğan’ın bu çizgiye çekmek için mücadele edeceksiniz. Eğer bunu yapmazsanız en büyük zararı ülke görür" diye konuştu.
"Abdullah Gül bizi ziyarete geldiğinde oraya Cumhurbaşkanlığı forsu mu astık?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında CHP Genel Merkezi önündeki bayrakların Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan bayraklarla değiştirilmesini doğru bulmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ne demek ya! Orada zaten Türk bayrakları var. Sayın Abdullah Gül bizi ziyarete geldiğinde oraya Cumhurbaşkanlığı forsu mu astık? Devletin geleneğinde yok bunlar. Kendisini devlet olarak gördüğü için, 'Ben istediğimi yaparım, buraya istediğim bayrağı astırırım' diyor. Olmaz. Burası Cumhuriyet Halk Partisi, burası devlet kuran bir parti. Devletin geleneklerini en iyi bilen parti bu partidir" ifadelerini kullandı.
"Neden kapalı oturum istedik?"
İsrail'in Türkiye'ye saldırabileceği iddiasıyla ilgili kapalı oturum yapılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Akıl tutulması gerçekten. Bunlar devleti de bilmiyorlar, ordumuzu da bilmiyorlar, polisimizi de bilmiyorlar. Her şeyi kendi çıkarları için kullanıyorlar. Bunu milletimize anlatmak zorundayız" dedi.
İpek Özbey'in "Bu meselede Özgür Özel 'Hiçbir şey anlatmadılar' dedi" hatırlatması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiçbir şey anlatmadılarsa biz neden kapalı oturum istiyoruz? AK Parti, Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı gelecek gerçekleri anlatacak değil mi, bunun için kapalı oturum. Ya siz Erdoğan'ı tanımıyor musunuz? Kapalı oturumda size bir şey anlatırlar mı? İsrail bize şöyle saldıracak mı diyecekler? Sen İsrail saldıracak diyorsan, Filistin'in hakları savunacaksan önce Kürecik'teki radar üssünü kapatacaksın. İsrail bize saldıracak, Kürecik'ten İsrail'e bilgi gidecek, onlar da bize saldıracak. Bu bir akıl tutulması değil mi? İşsizlik unutulsun, yoksulluk unutulsun, millet yatağa aç girsin diye bunu yapıyorlar" şeklinde konuştu.
"Özgür Bey'e kızgın mısınız?" sorusuna yanıt
Kılıçdaroğlu, "Meclis açılışında bazı CHP milletvekilleri ayağa kalkmadı, bunlar da size yakın isimler. 'Özgürcüler, Kemalciler, Ekremciler' var mı partide?" sorusunu "Ben doğru bulmam. Genel başkan olduğumda hiç kimsenin 'Kemalci' olmasını istemem demişimdir. Parti kişilere bağlı değil, bir felsefesi var. Kemalci, Özgürcü ne demek? Biz CHP'liyiz. CHP'nin temel özelliklerinden birisi CHP'lilerin rahatlıkla konuşmaları ve eleştirmeleridir. Parti meclisinde ya da grupta beni eleştiren hiçbir arkadaşımın sözünü kesmem. Bütün eleştirileri dinlerim. Olur ya bir hatamız, eksiğimiz vardır. Bir partide tartışma olmazsa, parti parti olmaktan çıkar" diye yanıtladı.
"Siz Özgür Bey’e çok mu kızgınsınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Yok, hayır. Başarılı bir grup başkanvekiliydi" dedi.
"Başarılı bir genel başkan değil mi?" sorusuna ise "Daha yeni genel başkan. Umarım tüm bunların farkına varır" cevabını verdi.
Independent Türkçe