Karar gazetesinin ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin CHP ve İYİ Parti ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı. Kahveci, muhalefetin elinde herhangi bir kurum ve yönetim yetkisi olmadığına dikkati çekerek CHP ve İYİ Parti’nin IMF ile görüşmesinin neden önemsendiğini sordu. Kahveci, hükümetin IMF ile görüşmelerini de gündeme getirerek "Yoksa sakladığımız bilgilerin açığa çıkmasından mı çekiniyoruz?” diye sordu.
Kahveci, “IMF ile gizli görüşme” başlıklı köşe yazısında "IMF Türkiye’de 4. madde görüşmelerini Türkiye yönetiminde bulunan AK Parti yetkilileri ile sürdürürken neden muhalefet sorun oldu?” diye sordu. Kahveci, şöyle devam etti:
IMF heyeti 4. madde kapsamında iki kez üye ülkelere gider ve kamu yetkilileri ile görüşür. Hatta yetinmez ülkelerin uzman ekonomistleri ile de görüşür. Hatta yetmez iş dünyası temsilcileri ile de görüşür. Geçmişte IMF heyetinin TOBB-TÜSİAD görüşmelerini çok sık duymuştuk. Heyet kamu görüşmelerini ülke yönetimi ile görüşerek-bilgilendirerek gerçekleştirir. Ama iş dünyası veya uzmanlar veya bir başka görüşmesinde Hükümete bilgi vermez. Vermesi de gerekmez...
"Peki, bizi hangi görüşmeler ilgilendirir?” diye soran karar yazarı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ile ilgili şu bilgiyi verdi:
Mesela geçen hafta BDDK enerji başta olmak üzere bazı şirketlerin 46 milyar liralık borcunu bankalardan “Şüpheli alacak” haline getirmelerini istedi. Basına sızan bilgilerde bu isteğin IMF heyetinin burada olduğu zamanla çakıştığı ve IMF’den geldiği yönünde.
Bu işten bildiğiniz gibi bu şirketleri batık haline getiriyor. Ama yine bazı bilgilere göre kurulacak ‘Enerji Fonu’ ile batık denilen enerji üretim tesisleri toplanacak ve bir süre sonra el değiştirmiş olacak. Tabii ki tertemiz şekilde...
Yazısına "Eğer Hükümet IMF’nin bazı dediklerini yapmaya başlamış ise asıl orada YÜRÜTMENİN başı olarak sorumlu ve yetkilileri izlemek gerekiyor” ifadeleriyle devam eden Kahveci, hükümete şu soruları yöneltti:
Muhalefetin elinde hangi kurum ve yönetim yetkisi var da IMF heyeti ile görüşmeyi önemsiyoruz?
Yoksa sakladığımız bilgilerin açığa çıkmasından mı çekiniyoruz?
Independent Türkçe
