Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar, Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya ve Parlamento Muhabiri Ceren Bayar’ın sorularını yanıtlayan Özgür Özel; "Gerçek bir normalleşme için atılmasını beklediğiniz en acil adım ne? Ve başka hangi adımları bekliyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Gezi. Gezi meselesi Türkiye’yi hem içeride hem dışarıda çok ciddi sıkıntıya sokuyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne gittim. Meclis’in Türk delegasyonunu ziyaret ettim. Başkanı da Sayın Türkeş (AK Parti Milletvekili Tuğrul Türkeş). Tam bir mutabakat içinde geçti görüşmemiz. Zaten kendisinin de süreci ortada. O yüzden Türkiye'nin hem dış politikada bu kadar zora girmemesi hem de bu büyük haksızlığın bir an önce ortadan kalkması için yakından ve umutla takip ediyorum.

"Bahçeli'nin sırtındaki yükler"

MHP'nin 'normalleşme'ye engel olduğu iddialarını da yanıtlayan Özel şu yorumu yaptı:

Bize DEM'den önce Bahçeli'yi ziyaret etmemizi önerenler oldu. 'Asla' dedim. Böyle bir şey doğru değil. Bu sadece DEM'e oy verenlere değil Sayın Bahçeli'ye de büyük bir saygısızlık olur. Bir kandırma olur.

MHP normalleşmeyi bitirebilir mi? Vatandaşa rağmen, vatandaşın talebine rağmen kimse bir şeyi bitiremez. Dışında kalan dışında kalır. Ama Türkiye'de normalleşme talebi varsa o devam eder. Vatandaşın böyle bir talebi olduğu görülüyor. Buna uyum sağlayan karşılığını alır, ödüllendirir; direnenler de bedelini öder.

Ben Sayın Bahçeli'nin bu niyette olduğunu düşünmüyorum. Ama Bahçeli'nin partisinde öyle odaklar ve sırtında öyle yükler var ki son dönemde ciddi şekilde zorlandığını düşünüyorum. O yüzden ben Sayın Bahçeli'nin bana sorduğu dört soruyu sorduran iki kişi üzerinden bir cevap verdim.

"Kemal Bey'in hakkını teslim edelim"

Özgür Özel; 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL sürecine Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşı çıktığını, kendisinin de buna tanık olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

Yenikapı ruhu hatırlatmasıyla Cumhurbaşkanı, Kemal Bey'i eleştirmiş. Ama 15 Temmuz'dan sonraki 15 günde yapılanlara bakarsan 7'nci günde OHAL ilan etti. Şimdi Kemal Bey'in hakkını teslim edelim. Dönemin Başbakanı Binali Bey telefon açtı Kemal Bey'e. Tesadüfen yanındaydım ve OHAL ilanı ile ilgili şu sözü kulaklarımla duydum; 'Biz destek veremeyiz. Müsaade edin Sayın Başbakan birileri de demokrasiyi savunsun' dedi ve OHAL ilanına CHP karşı çıktı. Ne oldu sonra? 'Üç ay bile sürmeyecek' dedikleri OHAL yıllarca sürdü. OHAL döneminde bir referandum, bir genel seçim yaptılar. Yani OHAL şartlarında genel seçim yapmaya tenezzül ettiler. Bunları not etmeden de 'Yenikapı ruhu'ndan Kemal Bey ayrıldı, Özgür Bey olsa kalırdı' denemez. Yani OHAL düzeninde anayasa değişikliği olsa Özgür Özel seninle birlikte konuşabilir miydi bunu?

"Bana oy verenler AİHM kararları uygulansın diyor"

Özel'in yeni anayasa tartışmalarına dair görüşü ise şöyle:

Bana oy verenler 'bu şartlarda git anayasa yap' diye oy vermediler. 17 milyon 499 kişiyi ikna et, otursunlar. O zaman ben mecbur oturacağım zaten. Bunun şartları var. Bunun şartlarını ben ortaya koymuyorum. Bana oy verenler mevcut anayasanın ihlal edilmesini istemiyorlar. AİHM kararlarının uygulanmamasını istemiyorlar. Anayasa Mahkemesi'nin birinci derece mahkemesi eliyle hiçe sayılmasını istemiyorlar. Ayrıca bana oy verenler 10 bin lira emekli maaşı da istemiyorlar. 17 bin lira asgari ücret de istemiyorlar. Onları ikna etmeden anayasa yapamazsınız. Anayasa toplumsal mutabakat işi. İş anayasa olunca; bu bir kişilik bir iş değil. 23 Nisan resepsiyonunda tokalaşmak, bayramlarda telefonlaşmak, bir kişilik bir iş. Liderlik işi. Karar vereceksin, yapacaksın. Ama anayasa yapmak 17 buçuk milyonluk bir iş.

"Kobani'de her şey gözümüzün önünde oldu"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, akşam saatlerinde tv100 Özel Röportaj'da Erdoğan Aktaş moderatörlüğünde Kübra Par, Gürkan Hacır ve Betül Araz'ın sorularına verdiği yanıtta Kobani davası kararlarını normalleşmenin ruhuna aykırı bulduğunu söyledi.

Özel şöyle konuştu: Kobani kararında bir o kadar normalleşme meselesine, ruhuna aykırı buluyorum. Kobani davası olay olduktan 5 yıl sonra açılmış bir dava. Kobani’de bir şey olduysa gözümüzün önünde oldu.

 

Özel sokak hayvanlarına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: 

Türkiye'de sokak hayvanları sorunu var. Pandemiden sonra ciddi şekilde bu sorun var. Ciddi bir şekilde üreme oldu, kısırlaştırma faaliyetlerinde yeterli çalışma yapılmadı. Sabahleyin okula, işine, camiye gidene bir tehdit. Bu sınıfsal bir sorun haline dönüyor. Arabası olmayan, toplu taşıma kullanana, korunaklı sitede oturmayana sorun şeklinde bir durum var. Öncelikle sorunu görmek lazım. Çözümünde netiz. 2020 yılında Meclis'te komisyon kurduk. 4 partiden vekiller katıldı. Mutabakatla Hayvan Haklarının Koruması Komisyonu raporu yayınlandı. Raporda hayvan hakları fonu kurulması yazıyor. Fonun kurulmasında belediyelerin emlak, çevre vergilerinden, şans oyunları ve kesilen idari para cezalarından fon yaratılıp etkin bir kısırlaştırma seferberliği ve yeterince barınak yapılacaktı. Bunu yapsaydık 4 yılda böyle bir sorun olmayacaktı.

"Benim bir hayalim var"

Özel; genel seçim hedeflerine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:

Benim bir rüyam var, büyük bir hedefim var. Ecevit 1970'lerde girdiği 2 yerel, 2 genel seçimde de partisini birinci parti olarak çıkardı. Biz ikinci yüzyılın ilk seçiminde kimse beklemediği şekilde dediğimiz gibi illeri aldık ve birinci parti olarak çıktık. Genel seçimi kazandığımız zaman tarihe geçeceğiz. Ben bu partiyi 43 yaş ortalaması olan bir parti meclisi ile yönetiyorum. Öyle tartışmalar oluyor ki MYK toplantılarından ben öğrenerek çıkıyorum. İyi müzakere edilen bir sistem uygulanıyor. Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz, iyi yönetim prensiplerine göre yönetiyoruz.  CHP olarak biz yüzde 25'lik tavanı tuzla buz ettik. Yüzde 38'i aldık. Hedefimiz yüzde 40'ı aşmak. Yüzde 38'in içinde partilerinin adayının seçilemeyeceğini görünce bize yönelenler de var. Anketlere baktığımızda 2 aydır oyumuz artmaya devam ediyor. 

Gazete Duvar, TV100