Suudi Arabistan'da özelleştirme hızlanıyor, ancak farklı bir şekilde

Riyad, özel sektörün GSYH'ye katkı oranını yüzde 65'e çıkarmak için çalışıyor

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad / Fotoğraf: Independent Arabia

Suudi ekonomisinin petrol gelirlerine dayalı bir rantiye ekonomisinden çeşitlendirmeye dayalı bir ekonomiye geçiş için yeniden yapılandırılmasına ilişkin belirgin ekonomik değişimler yapılıyor.

Bu amaçla, bölgesel ve küresel rekabet gücünü pekiştirmek için uzun vadeli stratejiler ve programlar benimsendi.

Ayrıca özelleştirme politikası genişletilerek kamu ve özel sektör arasındaki roller yeniden dağıtılmaya başlandı.

147 devlet sektörü dört yılı aşkın bir süre incelenip değerlendirildikten sonra özelleştirmeye hazır 16 kuruluş olduğuna ulaşıldı.

Sağlık, eğitim, barınma, belediyeler, hac ve umre, iletişim, bilgi teknolojileri, her türlü ulaşım, enerji, sanayi, madenler ve sosyal kalkınma gibi bireyleri öncelikli olarak etkileyen sektörler bunların başında gelmekte.

Nisan 2021'de Suudi Arabistan'da özelleştirme sistemi yürürlüğe girdi. Ekonomik terimi, bu terimin tüm biçimlerinin taşıdığı gibi toplumda ve iletişim platformlarında, meclislerde ve televizyon programlarında tartışma ve kafa karışıklığı yaratmadı.

Özelleştirme ya da özel sektöre atama son dönemde ses getirdi. Tartışma, özelleştirme sürecinin hedefleri ve çalışanlar sorunu ve çıkarlarının zarar görmemesini sağlama etrafında dönüyordu.

Ancak Suudi çevrelerinde özelleştirme tartışmaları yatışmaya başladı, özelleştirme planı ne olacak?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Farklı bir şekilde özelleştirme

Görünüşe göre program nispeten birçok karmaşık prosedür ve aşamadan geçiyor. Suudi meselelerinin takipçileri, özelleştirmenin hızının farklı bir şekilde hızlandığını görüyor.

Terim olarak özelleştirme kavramı, devlet idaresinin, devletin genel bütçesi üzerindeki yükünün azaltılması, özel sektörün rolünün genişletilmesi ve ekonomik sürecin önemli bir parçası haline getirilmesi amacıyla bazı faaliyetlerinden özel sektör lehine vazgeçmesini ifade etmekte.

Bununla birlikte, Ancak Suudi Arabistan'da, hükümetin doğrudan kendisine ait şirketler kurarak veya yatırım kolu olan ve kamu sektörünün özelleştirilmesi ve rehabilite edilmesi sürecinde çok önemli bir rol oynayan Kamu Yatırım Fonu aracılığıyla özelleştirme sürecine öncülük ettiğini görüyoruz.

Hükümetin açıkladığı son özelleştirme projesi, ülkedeki büyük spor kulüplerinin mülkiyetinin yüzde 75 oranında Suudi Kamu Yatırım Fonu'na devredilmesiydi.

Daha önce Sağlık Bakanlığı, teknoloji transferi, yerlileştirme, geliştirme ve eğitimde olduğu gibi kendisine bağlı hastanelerini işletmek, tıbbi hizmetlerle ilgili tüm faaliyetlerde çalışmak, ulusal işgücünü işletmek, rehabilitasyon, araştırma ve geliştirme için imkanlar ve tesisler hazırlamak üzere ulusal bir holding şirketi kurulduğunu duyurdu.

Hükümet bu amaçla, tamamen devlete ait "Eğitim Geliştirme" holding şirketini kurdu. Şirket, eğitim hizmetlerinin, eğitim ulaşımının, binalarının ve eğitim teknolojilerinin geliştirilmesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın desteklenmesinde stratejik rol oynamakta.

Fon tarafından son iki yılda açıklanan ve ülkede yıllık 40 milyar dolardan az olmamak üzere yatırım yapmayı amaçlayan sayısız özelleştirme projesi arasında gayrimenkulden lüks gemi seyahatlerine kadar çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketler kurmak da yer alıyor.  

Bu bağlamda yerel ve uluslararası ortaklıklar kurarak modern üretim tesislerinin geliştirilmesi yoluyla ilaçların üretimi, depolanması ve tedariki ile ilgilenen ilaç endüstrileri için "Livera" şirketinin ve bunun yanında "Riyad Airlines" şirketini kurduğunu duyurdu.

Söz konusu şirket, bu alanda liderlik için en son dijital teknolojileri sağlamanın yanı sıra, havacılık alanında benimsenen en iyi uluslararası güvenlik ve sürdürülebilirlik uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Fon ayrıca, Suudi Arabistan'da lüks turizm hizmetleri ve hava taşımacılığına yönelik artan talebi karşılamak için ticari helikopter işleten ilk yerel şirket olan Helicopters Company'nin kurulduğunu duyurdu.

Fon, Suudi Arabistan'da havacılık sektörünün gelişimine katkıda bulunmak amacıyla, kiralama, satış ve filo yönetimi hizmetlerine yoğunlaşan uçak kiralama şirketi AviLease'i kurdu.

Ülkenin uluslararası turist gemileri haritasında bir turizm destinasyonu olma çabalarını artırmak için "Suudi Cruise"u kurdu ve ayrıca güney, doğu ve batıda şehirleri geliştirmek için şirketler kurduğunu duyurdu.

Bunun yanında geniş ülke genelinde şehir merkezleri ve çok sayıda ve çeşitli destinasyonlar kurmayı ve geliştirmeyi amaçlayan "Saudi DownTown" şirketini de kurdu.

Bu şirketlerin kuruluşu, özel sektörün büyük özelleştirme projelerinin bulunmadığı, sektörün yeni ekonomik ortamda devletin yeni formülasyona ve rekabete katılımı için gerçekten kapasiteye sahip olup olmadığı konusunda birçok soruyu gündeme getirdiği bir zamana denk geliyor.


Özel sektör faaliyeti

Ekonomi uzmanları, Suudi Arabistan'da kamu ve özel sektör arasındaki ilişkiyi büyük ölçüde "bağımlı" olarak nitelendirdi.

Özel sektör, gerçekleştirdiği faaliyetlerinde kamu sektöründeki ekonomik faaliyet seviyelerine bağlı, bu da bu sektörün mevcut haliyle öncü olmaya uygun olmadığı anlamına gelir.

Özelleştirme programı belgesi "Uygulama Planı 2020"ye göre, özel sektörün karşı karşıya olduğu zorluklar var.

Bu zorluklar arasında sektör için gerekli deneyim, bilgi ve becerilerin çok düşük olduğu ve deneyim ve bilgilerin çoğunun tamamen teknik ve operasyonel nitelikte olması yer alıyor.

Bunun nedeni, devletin yıllardır bu sektörlerde ana hizmet sağlayıcı olması ve bu durumun özel sektörün büyümesi için yeterli alanı vermemesi olarak görülüyor.

Belgede ayrıca, özelleştirme için uygun şirket sayısı az olsa bile, hizmet sunumunu üstlenmek için yeterli teknik ve mali kapasiteye sahip az sayıda yerel şirketin bulunduğu belirtilmiş ki bu da programda bir zorluk teşkil etmekte.

Ekonomi yazarı Fadl el-Buaynin, "özel sektörün imkanı meselesinin özelleştirme dosyasında önemli bir konu olduğunu ve bu dosyada iki ana eksen olduğunu, birincisinin mevcut bazı devlet sektörlerinin özelleştirilmesi, ikincisinin, yeni ekonomik kalkınma projelerinin özel sektör felsefesine göre, baştan özel sektörün gereksinimlerine uygun olarak oluşturulup, tamamlanarak halka arza hazır hale getirilecek şekilde uygulanması olduğunu" belirtti.

Bu nedenle hükümet, bunlara para harcasa bile, uygulamadan sorumlu ve bazı geliştirme projelerini yönetecek şirketlerin kurulmasını benimsiyor.
 


Ayrıca, şirketlerin kurulması, hükümetin kapsamlı özelleştirme vizyonu için önemli ve tamamlayıcı bir önlem olan, hükümetten bağımsız mali ve idari bağımsızlık ve yasal statü sürecini kolaylaştırıyor.

Mali müşavir Muhammed el-Amr, "Suudi Arabistan'ın özelleştirme planını uygulamada esnekliğinin iyi bir idari planın avantajlarından biri olduğu" değerlendirmesinde bulundu. Müşavir kendi bakış açısından, engellerin ve tehlikelerin sürekli ölçümü ve kaynakların ve sermayenin optimum kullanımı ile öncelikler hiyerarşisini dikkate alır.

Müşavir, konuyla ilgili açıklamasında, "Değişimin başlangıçta büyük sermaye pompalaması gerektirdiğine ve aynı zamanda insan ve idari kadrolara ihtiyaç duyduğuna ve bu iki destekçinin, gelişimsel olarak kalabalık büyüme dönemlerinde doğal olarak nadir olduğuna" işaret etti.

Amr, yerel ve uluslararası sermaye piyasalarının ve özel sektörün yeniyi özümseme konusunda belirli bir kapasiteye ve enerjiye sahip olduğunu likidite seviyeleri, yatırımcıların iştahı ve risk miktarının, özelleştirme genişleme deneyinin başarı seviyesini yükselten veya sınırlayan değişkenler olduğunu sözlerine ekledi.


Sektöre devlet desteği

Nisan 2023'te Ulusal Özelleştirme Merkezi web sitesinde açıklanan 200 projeye bakıldığında, bunların çoğunun özel sektörün iyi bilinen rolü olan hedeflenen sektörlerden bazılarının binalarının inşası, desteklenmesi, işletilmesi ve bakımı gibi rollerden yoksun olmadığı görülüyor.

Ekonomi yazarı İbrahim el-Akili, konuyla ilgili açıklamasında, "Suudi Arabistan'daki özel sektör, büyük sektörlerin başarısızlığının sonuçlarına katlanamaz. Bu nedenle Kamu Yatırım Fonu'nun özelleştirme sürecine öncülük ettiğini ve yavaş yavaş bundan vazgeçmeyi planladığını gördük" ifadelerini kullandı.

Akili, düzenlemelerin değişmesi ve modernleşmesinin sektörü projelere girme konusunda isteksizliğe ittiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

Fonun büyük projelere korkusuzca ve çekinmeden giriş yapması, büyük karar masasına yakınlığı nedeniyle düzenleme yapan taraftan yönetildiğini yansıtır. Ayrıca, alınan kararlar fonun yatırım yönelimleri ile uyumlu. Bu da özel sektörün hoşlanmadığı bir strateji, bu nedenle inisiyatif alıp özelleştirmeye öncülük etme, hatta sunulan büyük fırsatları değerlendirme konusundaki isteksizliğini gördük.


Bugün küresel ekonominin ekonomik ve sosyal kalkınma sürecinin odak noktası olduğunu bilen Suudi Arabistan, ülkedeki özel sektörü de göz ardı etmedi.

Bu nedenle, özel sektörü harekete geçirmeye ve rolünü desteklemeye yoğun ilgi gösteriyor ve temelleri zayıf olsa bile GSYİH' ye katkı hızını artırmak için çalışma sözü verdi.

2022'de GSYİH'ya katılımı, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 43'üne eşdeğer yaklaşık 1,2 trilyon riyal olarak (320 milyar dolar) kaydetti.

2025 yılına kadar özel sektörün GSYİH’ye katkısını iki trilyon riyale (533 milyar dolar) çıkarmayı hedefliyor ve bunun sonucunda 2030'da özel sektörün katkısı yüzde 65'e çıkacak.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU