İsrail'in Suriye'deki saldırılarının anlamı ne? Adıbelli: Türkiye, Suriye'de normalleşme arıyor ama Suriye normal kalacak mı meçhul

Tel Aviv, Suriye'deki İran hedeflerini vurmaya devam ediyor. Bu operasyonların bölgeyi ateş topuna çevirme tehlikesi var mı? Dr. Adıbelli yanıtladı

İsrail'in son saldırı 2 Temmuz'da Humus'ta gerçekleşti / Fotoğraf: Reuters

Humus, Suriye iç savaşının ilk dönemlerindeki kanlı cephelerden biriydi. 

Lübnan'a yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki bu kentte Suriye'deki vekâlet savaşının da ilk örnekleri yaşandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Lübnan'daki İran yanlısı Hizbullah, bu kente bağlı Kuseyr'i aldı ve Hizbullah savaşçıları buradan geçerek Humus'taki silahlı muhaliflerle savaşmaya başladı. 

Baba Amr mahallesinden gelen görüntüler, belki de savaşın sinematografik ilk görüntüleriydi.

O çatışmaları izleyen ABD'li gazeteci Marie Colvin de burada öldü.

Tecrübeli gazetecinin Humus'ta sönen hayatı, "A Private War" isimli filme konu oldu. 

2014'te muhalifler tamamen Humus'tan çekilince kontrol ağırlıkla Hizbullah'ta kaldı. 

Humus, İran'ın Lübnan'a sevk ettiği silahların depolandığı merkezlerden biri. 

Siyasi haritada Suriye sınırları içinde yer alsa da İran Devrim Muhafızları'nın gölgesi kentte hep hissedildi. 

 

AFP Humus.jpeg
Humus, Suriye'deki savaşın ilk dönemlerinde cephe hattıydı / Fotoğraf:AFP

 

Dün (2 Temmuz) Humus'ta patlayan İsrail bombaları da büyük hikayenin küçük bir parçası.

Suriye devlet ajansının, "kayıplar askeri malzemeyle sınırlı kaldı" diye açıklama yaptığı olayda, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre İran Devrim Muhafızları'na bağlı 5 kişi öldü. 

Aynı kaynak, saldırıda Hizbullah'a ait mühimmat depolarının vurulduğunu da aktardı.

İsrail, 2023'ün başından bu yana Suriye'deki hedefleri 19 kez vurdu. 

Bu saldırılar sadece Humus'la sınırlı değil. 

Ülkenin güneyindeki bölgeler zaman zaman İsrail'in hedefi oluyor. 

Bu saldırılarda da ana hedef Suriye güvenlik güçleri değil İran ve İran namına Suriye'de iş yapan Hizbullah.

Peki bütün bunların anlamı ne?

Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ortadoğu Uzmanı Dr. Barış Adıbelli, İsrail ve İran'ın kendi toprakları yerine üçüncü ülkelerde karşı karşıya geldiğini hatırlatarak, "Suriye de böyle bir cephe hattı oldu" dedi.

 

Barış Adıbelli
Barış Adıbelli

 

İsrail, Hizbullah 2.0'a karşı

Israil'in İran'ın Suriye'deki faaliyetlerini yakından izlediğini ve burnunun dibinde bir "Hizbullah 2.0'a müsaade etmek istemediğini kaydeden Adıbelli, "İran, Devrim Muhafızları kanalıyla Suriye'deki insan ve silah gücünü arttırıyor. Bunu ‘ABD'ye karşı koyacağız' retoriği üzerinden yapsa da arka planda İsrail'le bir çatışmaya hazırlanıyor" diye konuştu.

İsrail'in İran topraklarında da operasyonlar yaptığını söyleyen Adıbelli, şunları söyledi:

"Ama Suriye son dönemde İran'ın İsrail'e açılan 'pencere'si oldu. İran'ın İsrail ile resmi bir sınırı yok ama İsrail'in yanı başında hareket ediyor. İşte stratejik önem burada ortaya çıkıyor. İsrail'in en büyük korkusu da bu. Onlar da Azerbaycan üzerinden benzer hamleler yapmaya çalışıyor. Görünenden daha büyük bir strateji savaşıyla karşı karşıyayız."

"Netanyahu, İsrail'i maceraya sürükleyebilir"

İsrail'de Netanyahu liderliğinde aşırı sağ bir iktidarın işbaşında olduğunu hatırlatan Adıbelli, Gazze ve Ramallah'ta İsrail operasyonlarının devam ettiğini, koalisyon ortaklarını ikna etmek ve kamuoyunu razı etmek için İran hedeflerine yönelik stratejik saldırılarda bulunduğunu da kaydetti. 

İsrail'in bu tür durumlarda vekil örgütler kullanmadığına da değinen Adıbelli, "Önümüzde çok sayıda bilinmez var. Bu bilinmezlerden biri de 'bir kara harekatı olur' mu sorusu. Ama önümüzdeki dönemde bölgenin en önemli sorunlarından birinin bu olacağı aşikâr. Netanyahu, İsrail'i bir maceraya sürükleyebilir" ifadelerini kullandı.

 

İSrail Suriye saldırısı mart 2022
İsrail'in 2022 Mart'ında Suriye'nin başkenti Şam'da gerçekleştirdiği saldırıda 2 İranlı ''Devrim Muhafızı öldü'' / Fotoğraf: Reuters,

 

ABD'nin konumu

"ABD bu oyunda İsrail'in arkasına gizleniyor olabilir" diyen Adıbelli, "İsrail'in, İran ve Rusya'nın etkin olduğu Suriye sahasında bu şekilde istihbarat toplaması kolay değil. Ama ABD'nin bu imkan ve kabiliyeti var. Dolayısıyla, Suriye'deki İsrail-İran savaşında ABD'nin İsrail'e yardım etmesi güçlü bir ihtimal olarak masada" şeklinde konuştu. 

Rusya'nın tavrı ne?

Rusya'nın, Suriye'de İran-İsrail çatışmalarında renk vermediğini belirten Adıbelli, Putin'in İran'ın Suriye'de güçlenmesinden rahatsız olduğunu belirtti. ABD'nin, İran Devrim Muhafızları'nın dış operasyon birimi olan Kudüs Gücü'nün lideri Kasım Süleymani'ye yaptığı suikastta hala karanlık noktalar olduğunu söyleyen Adıbelli, "ABD'nin istihbaratı nereden aldığı hala tartışılıyor. Süleymani öldürüldüğü noktaya Suriye'den hareket etmişti. Dolayısıyla bu, Rusya ihtimalini de görünür kıldı" tespitinde bulundu. 

Türkiye'ye yansıması ne olacak?

Türkiye'nin bu tür durumlarda tarafsız kalmayı tercih eden bir dış politika anlayışı olduğuna dikkat çeken Adıbelli, Suriye'deki İran-İsrail çatışmasında bu tarafsız tavrı korumanın zor olduğundan bahsederek şunları söyledi: 

"Türkiye, zaten Suriye kuzeyiyle yakından ilgileniyor, bu nedenle Ankara, Suriye'nin güneydeki statükonun muhafaza edilmesini istiyor. Ancak sınırdaş bir ülkede değişen denklemlere kayıtsız kalması çok zor. Türkiye, İran ve Rusya, Suriye'deki krize çözüm bulma iddiasıyla bir süreç içinde olsa da bu masa jeopolitik iklimin zorlamasıyla kuruldu. Bu değişirse bütün ülkeler kendi çıkarlarına yoğunlaşacak. Denklem her sabah değişiyor. Türkiye'nin önünde daha çetrefilli bir Suriye belirecek. Dolayısıyla yeni gelişmelere hazırlıklı olunmalı. Türkiye, Suriye'de normalleşmeye odaklanmış durumda ama Suriye normal kalacak mı bu meçhul."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU