"Barınamıyoruz" eylemcilerinin davası başladı: Yine gözaltına alınmamak için beraatimi talep etmiyorum

Sanıklardan Batuhan Berk Duran, “Aramızda yurttan atılan arkadaşlar var. Öğrenim kredisi olan arkadaşlarımızın kredileri kesildi. Soruşturmalar başlatıldı. Gururla söylüyorum ki bu saldırıları da püskürttük" diye konuştu

Görsel: Sosyal medya

Barınma sorununa dikkat çekmek için geçen sene 12 Aralık’ta Ulus Meydanı’nda “Barınamıyoruz” eylemi yapmak amacıyla otobüslerle Ankara’ya gelen ve şehir girişinde polis tarafından gözaltına alınan 46 üniversite öğrenci ve onları izleyen 3 gazeteci, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. 

Davanın ilk duruşması, Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Duruşmanın başlangıcında, salonda üniformalı polis bulunduğu gerekçesiyle sanık avukatları hakimine itirazda bulundu. Duruşma salonuna silahla gidilemeyeceğini belirten avukatlara hakim, “Duruşma güvenliğini sağlamak için burada. Talep olmasına gerek yok. Zapta geçiririz” cevabını verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Beraat talebi reddedildi

Tutuksuz 26 sanığın katıldığı duruşmada, sanık avukatlarından Emre Erdal, derhal beraat kararı verilmesini talep etti.

Savcı, sanıkların savunmasının alınmamış olması gerekçesiyle bu talebin reddini istedi. Hakim, dosya kapsamı ve yerleşik Yargıtay kararları nazara alındığında sanıkların savunmaları alınmadan derhal beraat kararı verilmesini gerektirir neden bulunmadığını belirterek talebi reddetti.

"Yine trajikomik bir biçimde gözaltına alınmamak için beraatimi talep etmiyorum"

Talebin reddedilmesinin ardından sanık savunmaları alındı.

Sanıklar, şu savunmaları yaptı:

Arda Yüksel: Bizler, bu mahkemede sadece barınma hakkı mücadelesi verenler için bulunmuyoruz. Barınacak yer bulamayan milyonlarca emekçi çocukları için burada bulunuyoruz. İstanbul’daki kağıt işçilerinin barınma hakkını da savunmuştuk.

Batuhan Berk Duran: Biz, barınma sorununa ilişkin bir şeyler yaptık. Bunun toplumda da bir karşılığı elbet olacaktı. Bu dava da bu yüzden. Ülkenin kan ağladığı bir problem var. Bizi görünce sorunun toplumsal olduğunu gördüler. Bizim parkta yattığımız ilk gece bir kararsızlık yaşandı. Sonra gözaltına almak gibi dahiyane bir çözüm bulundu. Ülkenin barınma sorunu, parklarda yatan arkadaşları gözaltına alınca tabii çözülmedi. Nitekim bütün ülke bunu destekledi. Sadece öğrenciler değil, bir sınıf barınamıyor. 

Savunmam bitmek üzere ama yaşadıklarımız bitmedi. Aramızda yurttan atılan arkadaşlar var. Öğrenim kredisi olan arkadaşlarımızın kredileri kesildi. Soruşturmalar başlatıldı. Gururla söylüyorum ki bu saldırıları da püskürttük. Koca bir gençlik, hayatları üzerinde tepinilemeyeceğini bu kez mahkemelerde gösterdi.

Çağla Güzel: Yurt layık görülmediği gibi bana darp layık görüldü, işkence layık görüldü.

Ezgi Ertürk: Bu ülkenin başbakanlarının ‘Canlı bombaları tanıyoruz ama eylem yapmadan yakalayamayız’ dediği ülkede, daha eylem yapmadan gözaltına alındık.

Kemal Yılmaz: Ben, zaten taleplerini dile getirdiğim için trajikomik bir biçimde gözaltına alındım. Yine trajikomik bir biçimde gözaltına alınmamak için beraatimi talep etmiyorum.

Sanık savunmalarının ardından sanık avukatları beyanlarını sundu. Sanık avukatlarının beyanlarının ardından hakim, davayı 22 Mart’a erteledi.

 

 

 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU