Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Atay: Beyin göçünde kaygılandıracak bir durum yok

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Independent Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay'a göre Türkiye'nin beyin göçü meselesinde "rutinin dışında bir hareketlilik yok"

Aynı zamanda Kariyer ve Yetenek Yönetimi Derneği’nin kurucusu olan Doç. Dr. Salim Atay, 18 Ağustos 2018'de Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı'na atandı/ Fotoğraf: AA

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) her yıl yayınladığı "Uluslararası Göç İstatistikleri"nin son verisi 2019 yılı için yayınlanmıştı. 

Yayımlanma tarihi Temmuz 2021 olarak duyurulan 2020 verisi ise hâlâ internet sitesinde yok. 

Eldeki veriye bakıldığında ise Türkiye'den 2019'da yurtdışına göç eden kişi sayısının bir önceki yıla göre yüzde 2 artarak 330 bin 289 olduğu görülüyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

TÜİK'e göre bu 330 bin küsur kişinin 84 bin 863'ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, geri kalanı yabancı uyruklu. 

Göç eden doktor sayısı 2 bine dayandı 

En fazla göç edenler ise yüzde 15,2 payla 25-29 yaş grubu. Bu yaş grubunu yüzde 13 ile 30-34 ve yüzde 13,6 ile 20-24 yaş grubu izledi.

Mevzu "beyin göçü" olunca özellikle bu yılın başından bu yana en fazla konuşulan konu hekimlerin yurt dışına göç etmesi. 

Türk Tabipleri Birliği'ne başvurup yurtdışında görev yapmak için gerekli "İyi Hal" (Goodstanding) belgesi alan doktur sayısı bin 938'i aştı.

Yıl sonundaki toplam sayının ise 2 bin 500'ü geçmesi bekleniyor. 

Maaşların düşüklüğü sürekli gündeme gelse de doktorların Türkiye'den gidişlerinin ana nedeninin para olmadığı, ülkede sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilememesi ve mesleğin eski saygınlığının bulunmaması başlıca sebepler arasında gösteriliyor.

"Yurt dışında toz pembe bir hayat yok"

"Türkiye bir mühendis kaybetti ama Hollanda bir kurye kazandı" şeklindeki sosyal medya mesajları da zaman zaman beyin göçü meselesini raftan indirip tartışma masasına getiren açıklamalar oluyor. 

Bu meselenin ise genellikle iki tarafı var: "Daha insani yaşam ve çalışma koşulları, değeri eriyen TL karşısında döviz üzerinden para kazanma" gibi gerekçelerle yurtdışına mesleklerini bırakmak pahasına gidenler ve "Ne olursa olsun ülkemde kalacağım, mesleğimi kurye vb. olmak için bırakmam" diyenler. 

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, uçak biletini sosyal medyaya koyup, "Türkiye şunu kaybetti, başka ülke bunu kazandı" gibi paylaşım yapanların komik duruma düştüğünü söyledi. 

Uludağ Ekonomi Zirvesi kapsamında görüştüğümüz Atay, gençlerin yurtdışına çıkışlarına desteklediklerini, Erasmus'la başka ülkelere gidenlerin kendilerinin döneminde arttığını ifade etti. 

"Öğrenci fırsat bulduğunda gidecek ama geri dönüp burada çalışmalı ve yaşamalı" diyen Atay, "'Ben yurtdışında yaşayacağım' diyerek bütün mal varlığını satan tanıdığım bir hekim var. Oradaki sertifikasyonların bir kısmından geçti bir kısmından geçemedi. Bir yılda bütün varlığını tüketti şimdi UBERcilik yapıyor. Cerrah bu adam. Yani orada da öyle toz pembe bir hayat yok" ifadelerini kullandı. 

"Beyin göçü, yüzdeye vurulacak kadar büyük değil" 

Doç. Dr. Salim Atay, bu yıl 11'incisi Sapanca'da düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin konuşmacılarından biriydi. 

 "Yeni küresel düzeni tasarlamak; birlikte iyileşme, değişim ve dijitalleşme" temasıyla gerçekleşen zirvenin "Türkiye'nin Yeni Gelecek Vizyonu" başlıklı oturumunun konuşmacıları Atay'ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan ve P&G Global COO'su Shailesh Jejurikar'dı. 

 

Uludağ Ekonomi Zirvesi
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu (en solda) moderatörlüğündeki "Türkiye'nin Yeni Gelecek Vizyonu" oturumunun konuşmacıları (soldan sağa) Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan'dı.

 

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin açılış konuşması sonrası gerçekleşen oturumda Salim Atay, beyin göçü meselesine de değindi. Atay'a göre "kaygılanmayı gerektiren bir süreç yok". 

"Herkes rahat olsun. İnsan kaynakları envanterimizden kaç kişinin gittiğini sektör sektör izliyoruz" diyen Atay, Independent Türkçe'ye verdiği röportajda da envanterde rutinin dışında bir hareketlilik olmadığını söyledi. 

"Yüzde kaçlık bir göçten bahsediyoruz?" sorusuna Atay, "Yüzdeye vurabileceğimiz bir rakam bile değil. Her zaman ne kadar oluyorsa o" yanıtını verdi ve şöyle devam etti: 
 

Biz bir şeyin yüzdesini nasıl belirleriz? Dünyadaki ortalamalara bakarak belirleriz. Kanada'da bilgisayarla ilgili eğitim alanların yüzde 40'ı Kanada'nın dışına kaçıyor. Bizde böyle bir şey yok. 

İnsanlar zaten durumu keşfetti: Türkiye'de oturuyorlar, denize karşı şirketlerini kurup, işlerini yapıyorlar. 

Biz şu an entelektüel ihracat yapıyoruz. Kişi, burada 4 bin euroya çalışırken, ABD'deki Avrupa'daki bir şirkete servis satıyor. Ama şirketi Türkiye'de, vergisini de burada ödüyor. Dolayısıyla bizim öyle bir göçümüz yok. 

Tabii ki bazı insanlar şansını dünyanın başka bir yerinde denemek istiyor ama bundan öte bir şey yok. 


"Bu ülkede herkes yetenektir" yorumunda bulunan Doç. Dr. Atay "Burada hanginiz dünyanın herhangi bir ülkesine gittiği zaman en nitelikli insanlardan biri olmuyorsunuz? Bu kadar aşağılamak neden?" diye sordu. 

İnsan Kaynakları Envanteri nedir?

İnsan Kaynakları Envanteri, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'ne geçilmesinin ardından 10 Temmuz 2018'de kurulan Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'nin oluşturduğu dijital sistemlerden biri. 

Salim Atay'ın açıklamasına göre söz konusu envanterde kamuda çalışanlar da özel sektör çalışanları da yeni mezunlar da görülüyor. 

Kimsenin kişisel verisinin görülmediğini aktaran Atay, diğer 70'e yakın parametreyi ise Sosyal Sigortalar Kurumu, Adrese Dayalı Kayıt Sistemi, Yüksek Öğretim Kurumu, ÖSYM gibi kanallardan topladıklarını ve bir envanter oluşturduklarını belirtti. 
 

Uludağ Ekonomi Zirvesi
Uludağ Ekonomi Zirvesi, iki yıllık pandemi arasından sonra ilk kez fiziki olarak gerçekleşti / Fotoğraf: Gökçen Tuncer


Envanterde alınan eğitimler, çalışılan kurumlar, çalışılan süreler, yaş, cinsiyet, dil bilgisi gibi parametreler yetenek ihtiyacının karşılanmasında kullanılıyor. 

"Üni-Veri", "Yetenek Kapısı", "Staj Seferbirliği", "Uzaktan Eğitim Kapısı" gibi dijital sistemler ise İnsan Kaynakları Ofisi'nin diğer ürünleri. 

"İnsanlar Türkiye'de doğurmak istiyor"

"Elimizdeki hiçbir veri, Türkiye'den insanların göç edip, bir an önce gittiğini göstermiyor" diyen Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı, hem ellerindeki envanterde hem de sahadaki çalışmalarında Türkiye'ye karşı artan ilgiyi gözlemlediklerini savundu. 

Türkiye'nin markalarını diğer her milletten yeteneklerle bir araya getiren "TalentforBIZ" kariyer fuarlarının Londra, Hollanda, New York, Endonezya, Almanya gibi dünyanın 10 ülkesinde gerçekleştiğini ifade eden Atay, "Buralarda görüyoruz: İnsanlar Türkiye'de yaşamak, iş yapmak istiyor. Oradan adam gelmiş diyor ki 'Ben eşimin Türkiye'de doğurmasını istiyorum. Sağlık şartları iyi, her şey güvence altında" değerlendirmesinde bulundu.

Atay'a göre bunu söylemeye bile gerek yok. Akdeniz'de Almanların, Rusların ve İngilizlerin köyü olduğunu anlatan Atay, insanların Türkiye'den kaçtığı ile ilgili "Çok fena bir propagandanın altında kalıyoruz" yorumunu yaptı. 

"Dünyanın en adil insan kaynakları sistemlerine sahibiz"

Salim Atay, İnsan Kaynakları Ofisi'nin yürüttüğü "Staj Seferbirliği" gibi projeler ve diğer işe alım süreçlerinin liyakat esaslı yürütüldüğünü söyleyerek "torpille işe alım yapılıyor" iddialarına da karşı çıktı. 

"Biz şu anda dünyanın en adil insan kaynakları sistemlerini işletiyoruz" görüşünü belirten Atay, şöyle devam etti: 
 

Şu an burada yaşayan herhangi bir kişinin, taşrada yaşayan herhangi bir kişiden hiçbir ayrıcalığı yok. 

Bugün Ağrı'da kamu yönetimi okuyan bir çocuk, valinin yanında staj yapıyor, yaşadığı ilçenin kaymakamlığında, Ziraat Bankası'nda staj yapıyor. 

Bizim sistemimizde Türkiye birincileri de var, iki yıllık yüksekokulda okuyan çocuk da var. Sadece belli bir kesime ya da entelektüel kişilere ait değil. Çünkü "ben bunu öğrenciliğimde deneyimleyeyim, gideyim devletin kurumlarında çalışayım" demelerini istiyoruz. 


"Eskiden kamunun iş ilanlarına dava açılırdı, 1,5 yıldır tek bir dava yok"

Eksiklerin ve tamamlanması gereken süreçlerin de olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı, "Bizim dijital araçların başarısının bir ölçütü olarak söylüyorum. Geçen yıl 192 milyon ziyaret almışız. Bu yıl 210 milyonu geçtik, yıl sonuna kadar 300 milyonu ziyaret bekliyoruz. Bundan önce herhangi bir kamu kurumu iş ilanı çıktığında, 'Bu ilan kişiye özel oldu' gerekçeleriyle onlarca dava açılırdı. Biz bu hizmeti 1,5 yıldır yürütüyoruz, tek bir dava açılmadı. Çünkü her şey şeffaf, insanların gözünün önünde oluyor" diye konuştu. 

Beş yıllık insan kaynağı stratejisi oluşturulacak

Doç. Dr. Salim Atay, konferans sırasında yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023-2027 stratejik insan kaynağı planlamasının yapılacağını söyleyerek, "Nasıl ki kalkınma planı, ekonomi planı varsa, insan kaynağı planı da olacak. Üstelik sadece kamuda değil, tüm Türkiye'de. Planlamaya tüm paydaşlar dahil edilecek" ifadelerini sözlerine ekledi.
 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU