Telekinezi, Bluetooth sayesinde gerçek oldu: Zihin gücüyle maddenin davranışını değiştirdiler

Bilim insanları "metayüzeyleri" kullanarak zihin kontrolü sistemi kurdu

Stranger Things'in baş karakterlerinden Eleven, telekineziyi bir kez daha popüler bir konu haline getirdi (Netflix)

Nesneleri zihin gücüyle hareket ettirmek veya değiştirmek uzun süredir bilimkurgunun en gözde konularından.

Ancak şimdi bilim insanları "metayüzeyler" adı verilen yapay bir malzeme sayesinde telekinezinin aslında mümkün olabileceğini gösterdi.

Çin ve Singapur’dan bir grup araştırmacı zihin gücüyle maddelerin davranışlarını değiştirmeyi başardı. Araştırmada bir gönüllünün beyninden gelen dalgaları Bluetooth üzerinden özel bir metamalzemeye ileten bir zihin kontrolü düzeneği kuruldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Metamalzemeler, ışığı, sesi ve diğer birçok fiziksel olayla sıradan malzemelerin yapamadığı şekilde etkileşime girebilen, tasarlanmış malzemeler. Bunlar söz konusu fiziksel olayları kontrol etmek ve manipüle etmek için de kullanılıyor. Bunlar sayesinde mühendislerin görünmezlik kalkanı üretmesi bile mümkün oluyor.

Çin’deki Hava Kuvvetleri Mühendislik Üniversitesi, Güneydoğu Üniversitesi ve Singapur Ulusal Üniversitesi'nden araştırmacılar, metamalzemelerin iki boyutlu versiyonu olan metayüzeyleri kullandı.

Tamamen kablosuz olan sistemde beyin, bu özel malzemelerdeki değişiklikleri tetiklemek için bir kaynak olarak kullanıldı.

Bir gönüllünün katılımıyla yapılan deneyde, katılımcının gevşediği ve konsantre olduğu sırada yaydığı beyin dalgaları kafa derisine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla toplandı. 

Bu dalgalar, Bluetooth aracılığıyla önce bir kontrol cihazına ve oradan da aktüatöre iletildi. Aktüatör ya da eyleyici, bir mekanizmayı veya sistemi kontrol eden veya hareket ettiren bir tür motor olarak tanımlanabilir.

Bu sistemde aktüatör, kişinin dikkat düzeyine bağlı olarak beyin dalgalarını 4 gruba ayırıyor ve her bir grupla farklı düzeyde elektrik voltajını eşleştiriyordu.

Diğer bir deyişle yüksek veya düşük voltaj, 1 veya 0 kodlama dizisine karşılık geliyordu. Bu diziler daha sonra metayüzey için farklı davranış özelliklerini tetikledi ve nihayetinde ışığın dağılma biçimini kontrol etti.

İşte bu yöntemle araştırmacılar, metayüzeyin ışığı yayma şeklini değiştirmeyi başardı.

Bu gelişme bir kola kutusunu bükmek kadar çarpıcı olmayabilir. Ancak ekibin ikinci çalışması, fikri biraz daha ileri götürdü ve iki kişinin düşünce gücüyle iletişim kurmasını sağladı.

Bu deneyde ekip, zihinleriyle metin yazmaları için iki kişiyi metayüzeylere bağladı. Gönüllülerden biri verici, diğeri alıcıydı.

Vericinin beyin dalgaları, metayüzeyin özelliklerini değiştirerek farklı mesajları kodladı. Kodun çözülmesinin ardından alıcı, karşıdan gelen mesajı hiçbir fiziksel iletişim kurmadan almış oldu.

Araştırma ekibinden Dr. Tie Jun Cui, bulguları şöyle yorumladı:

Çalışmamız, yeni nesil biyo-akıllı metayüzey sistemleri oluşturmak üzere metayüzeyler, insan beyni zekası ve yapay zekanın derin entegrasyonunu keşfetmek için yeni bir yol sunabilir.

 

Independent Türkçe, Singularity Hub, Sci Tech Daily

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU