Liderliğini Nuri Ergin'in yaptığı ve "Karagümrük Çetesi" olarak bilinen organize suç örgütüne ilişkin 23'ü tutuklu 36 sanığın yargılandığı davada mahkeme, 7 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Nuri Ergin ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Nuri Ergin, kendisine iftira atıldığını öne sürerek, "Ben çıkar amaçlı suç örgütü lideriyim doğru. İddianamede 1990'lı yıllarda örgüt kurduğum söyleniyor. Bu mümkün değil. Ben o tarihte beyaz eşya dükkanında çalışıyordum. Buradaki sanıkların hiçbirinin benimle ve benim grubumla ilgisi yok" dedi.

Babası vefat ettiğinde kardeşi Soner Ergin'in 6 aylık olduğunu aktaran sanık Ergin, "Soner Ergin beni ihbar eden kişidir ama ben onu affediyorum. Ben 27 senedir hapishanedeyim. DHKP-C'li ölen birisinin cezasını yatıyorum bununla da gurur duyuyorum. Benim oğlumun da uzaktan yakından suçla ilgisi yoktur." diye konuştu.

Sanık Nuri Ergin'in kız kardeşi olan tutuklu sanık Neslihan Ecim de 35 yıldır ev hanımı ve 2 çocuk ile 2 torun sahibi olduğunu anlatarak, hayatında ilk defa mahkemeye çıktığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Tekrar söz alan sanık Nuri Ergin, "Benim şimdiye kadar işlediğim cinayetlerden, suçlardan yaptığım şeylerin hiçbirinde ablamın, annemin yani ailemdeki kadınların hiçbirinin bunlarla alakası yoktur" ifadesini kullandı.

Sanık Nuri Ergin'in oğlu tutuklu sanık Anıl Ergin de suçlamaları reddederek, iyilik yaptığı için başına bunların geldiğini savundu.

Sanık Nuri Ergin'in kardeşi olan tutuklu sanık Soner Ergin de "Ben 45 yaşındayım ve 13 yıldır hapisteyim. 7 yıl suçsuz yattım. Nuri ağabeyim nasıl ki 26 yıldır çocuklarını görmüyorsa ben de 17 yıldır çocuklarımı toplamda 7 defa gördüm. Ben örgüt yöneticisi değilim" sözlerini sarf etti.

16 sanığın tutukluluk halleri devam edecek

Diğer savunma yapan sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddetti.

Tahliye taleplerine ilişkin söz verilen sanık Nuri Ergin, "Cezalandırılmamı talep ediyorum. Oradakilerin tahliyesine ve beraatine karar verilmesini talep ediyorum. Benim oğlumun tek suçu benim oğlum olmasıdır. Evladımı evladına kavuşturun" diye konuştu.

Duruşmada söz verilen cumhuriyet savcısı, sanıklar Neslihan Ecim, Şaban Behçet Ecim, Vedat Ecim, Yüksel Turan, Soner Ergin, Atilla Cankurt ve Ramazan Elçiboğa'nın tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmesini istedi.

Mahkeme heyeti de bu 7 sanığın tahliyesine, Nuri Ergin ve Anıl Ergin'in de aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın da mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kamuoyunda "Nurişler", "Nuriş Kardeşler" ve "Karagümrük Çetesi" olarak bilinen ve elebaşılığını cezaevinde tutuklu bulunan sanık Nuri Ergin'in yaptığı organize suç örgütünün 1990'lı yılların başlarında eylemlerine başladığı anlatılıyor.

Suç örgütünün bu yıllarda semt hal ve pazar esnafını haraca bağladıkları, kendilerine haraç vermeyen iş adamlarının dükkanlarını kurşunladıkları belirtilen iddianamede, örgüt üyelerinin yaşadıkları Karagümrük Mahallesi'nde bir araya gelip örgütlendikleri ifade ediliyor.

Sanık Nuri Ergin'in örgütü halen cezaevinden yönettiğine yer verilen iddianamede, Ergin'in kendisine bağlı suç örgütü üyelerini kullanarak haksız menfaat temin etmeye çalıştığı, cebir ve şiddet kullanarak halkı ve kendilerine karşı tehdit oluşturabilecek şahıs ya da şahısları sindirmeyi, hakimiyet sürdürdükleri bölgede tek söz sahibi olmayı, korkulan güç haline gelmeyi, bu gücünü kullanarak örgüt üyelerini veya örgüte yardım edenleri Karagümrük bölgesinde koruyup kollamaya çalıştığı aktarılıyor.

İddianamede, örgüt lideri Ergin ve 35 sanığın yer aldığı iddianamede, 5 mağdur ve 9 müşteki yer alıyor.

İddianamede, eski Fatih Karagümrük Spor Kulübü Başkanı Yaşar Ecim'in 12 Eylül 2020'de Beylikdüzü'nde bir mekan çıkışında silahlı saldırıya uğrayarak yaralanması ve 17 ayrı eyleme yer veriliyor.

İddianamede, sanık Nuri Ergin hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", 2 kez "olası kastla yaralama", 3 kez "nitelikli yağmaya teşebbüs", 6 kez "ruhsatsız silah bulundurma", "şantaj", "özel hayatın gizliliğini ihlal", 3 kez "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", 2 kez "nitelikli kasten yaralama", 2 kez "mala zarar verme", 2 kez "nitelikli yağma", "tehdit", 2 kez "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs", "nitelikli dolandırıcılık", "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma", "İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak" suçlarından toplam 84 yıl 4 aydan 239 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan çeşitli sürelerde hapis cezası talep ediliyor.

Mustafa Duyar'ın öldürülmesi

Sabancı Center'ın 25. katında 9 Ocak 1996 günü Özdemir Sabancı,Haluk Görgün ve Sekreter Nilgün Hasefe, DHKP/C üyesi Mustafa Duyar, İsmail Akkol ve Fehriye Erdal tarafından öldürülmüştü.

Saldırıdan 1 yıl sonra Mustafa Duyar Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'ne teslim oldu.

Duyar, dava sürerken, 1999 yılında Afyon Cezaevi'nde Karagümrük Çetesi'nin adamları tarafından öldürüldü.

Ekim 2000'de Uşak Cezaevi'ndeki isyan sırasında çekildiği iddia edilen bir videoda, Nuri Ergin, Mustafa Duyar'ı öldürdüğünü itiraf etti.

 

 

 

AA, Independent Türkçe