Bahçeli: Kar yağınca balığa gidenler demokratik hesap vakti geldiğinde İstanbullu kardeşlerimin tokadını arkasına yiyecekler

MHP lideri, “Atatürk Havalimanı'nda yıkım yok, ihya faaliyeti var” ifadelerini kullandı

Fotoğraf: MHP

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İnanıyorum ki sel olunca denize, deprem olunca kayağa, kar yağınca balığa gidenler demokratik hesap vakti geldiğinde İstanbullu kardeşlerimin tokadını arkasına yiyecekler, elbette geldikleri gibi gidecekler” dedi.

Bahçeli, Atatürk Havalimanı'na yapılacak olan millet bahçesinde İstanbul’un fethinin yıl dönümü töreninde konuştu.

Konuşmasına, “Sayın Cumhurbaşkanım, değerli vatandaşlarım, saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler” diye başlayan Bahçeli, Necip Fazıl Kısakürek’in dizeleriyle devam etti:

Her şafak hisarlarda oklar çıkar yayından,
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayı’ndan.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…

“İstanbul’un fethinin 569’uncu yıl dönümünde, hem fetih kutlaması hem de Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi Fidan Dikim Töreni münasebetiyle müşerref olduğumuz bu muhteşem heyecan dalgasıyla, gıpta edilecek bugünkü coşku sağanağıyla emin olunuz gurur duyuyorum” diyen Bahçeli şöyle devam etti:

Tevarüs ettiğimiz fetih onuru, aynı zamanda bağımsızlık ve beka onurumuzdur. Ve onurumuz her zaman titizlikle korunacak, el üstünde tutulacaktır. Minareleri şahadet parmağı gibi gök kubbeye uzanan İstanbul övünç madalyamız, medarı iftiharımız, medyunu şükranımızdır. Dünyanın en büyük Türk-İslam kentine yapılan her hizmet dua bereketidir. İstanbul’un manevi sireti maddi suretiyle iç içe geçmiştir. Çünkü İstanbul saadetin kapısı, kardeşliğin ve kader ortaklığının ebedi kalpgahıdır. Eğer dikkatle dinlersek, tarihin nabız atışı her yerden işitilmektedir. Nitekim aziz ecdadımızın emanetleri baş tacımız, can beraberimizdir. Merhum Hocamız Süheyl Ünver’in ifadesiyle söylersek, insan bu dünyada bahtiyar olmak isterse İstanbul’u ihmal etmemelidir. İstanbul’umuzun ihmal değil imar edildiğinin en açık kanıtı açılışını yapmak üzere toplandığımız Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’dir.

"Atatürk isminin silinmesi hiç kimsenin hatırına gelmemiştir"

"Memnuniyetle müşahede ediyorum ki, uzun yıllar hasretin ve vuslatın buluşma noktası olan Atatürk Havalimanı 5 milyon 61 bin metrekarelik yeşil bir örtüyle bürünecektir. Milletimizin hayat standardı yükselecek, yaşam alanı genişleyecek, günün yorgunluğu, şehrin birikmiş stresi bu vesileyle tasfiye edilecektir" ifadelerini kullanan Bahçeli şunları kaydetti:

Bu kapsamda gölgesinde huzurla oturacağımız 145 bin 300 ağacın dikilme hedefi insana ve yeşile hürmetin sonucudur. Dikilen fidanlar fethin ruhuyla büyüyecek, her taraf yeşile boyanacak, Millet Bahçesi gönülleri, umutları ve gelecek hayallerini buluşturacaktır. Burada kurulu bulunan bina ve peronların bilim, sanat, müze ve fuar merkezi olarak kullanıma sokulması İstanbul’un çehresini değiştirmekle kalmayacak, tarihin çağrısına kulak vermek, çağın akışına riayet etmek anlamına gelecektir. Bize göre, Millet Bahçesi, kucaklaşmanın adresi, kaynaşmanın adasıdır. Milli birlik ve kardeşlik ruhu tarihin ve doğanın mirasıyla kenetlenecektir. Müflis ve ikiyüzlü siyasetçilerin estirdiği yalan rüzgarının tam tersine Atatürk Havalimanı’nda yıkım yoktur, israf yoktur, heba edilmiş miras yoktur, bilakis İstanbullu kardeşlerimi feraha ve selamete kavuşturacak ihya ve inşa faaliyeti vardır. Özellikle Atatürk isminin silinmesi hiç kimsenin hatırına veya gündemine gelmemiştir. Akıl her insanda vardır, mühim olan akletmek, aklı doğru kullanmaktır. Bunun yegane çaresi de ahlak yolundan, insaf ve izan istikametinden sapmamaktadır. Fakat aklını kiraya verenler, siyasetini rehin bırakanlar, vicdanını esir düşürenler akletmek şöyle dursun, ne ahde vefayı bilirler, ne ahlakı tanırlar, ne de vatan ve millet sevgisine bağlı kalırlar. Bunların işi gücü fitne-fesattır. Geçim kapıları gıybet ve tezvirattır. Gezi Parkı kalkışmasında ağaçların söküldüğünü iddia eden müfteriler, şimdi on binlerce ağacın dikilecek olmasından, çevreyi güzelleştirme gayesinden, insanımıza doğanın nimetlerini sunma çabasından rahatsızlardır. Dert ağaç değil, kriz çıkarma hevesi, Türkiye’yi yönetilemez hale getirme arayışıdır. Gezi’de denediler, cevabını bizzat milletten aldılar. 6-8 Ekim olaylarıyla denediler, ihanetlerinin bedelini ağır şekilde ödediler. Doğu ve Güneydoğu il ve ilçelerimizde isyana kalkıştılar, hendek kazıp çukur açtılar, çok şükür açtıkları çukura emelleriyle birlikte gömüldüler. 15 Temmuz’da dış bağlantılı FETÖ’cü hainlerle üzerimize geldiler, Türk milletinin haşmet ve cesaretiyle ezildiler, yenildiler. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzağı kurarlarsa kursunlar, Türkiye’yi geçemezler, İstanbul’u teslim alamazlar, iman setini aşamazlar. Yolumuz Kızılelma’dır, yolsuzlar bunu anlayamaz.

Ülkülerinin "Süper güç Türkiye’ye ulaşmak" yakın hedeflerinin ise Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde yeni bir demokrasi zaferiyle tarihi yürüyüşlerine bir ve beraberce devam etmek olduğunu belirten Bahçeli, "Kökleri yabancı başkentlerde, gövdeleri siyasette bulunan devşirmeler, dejenere zihniyetler, defolu ve değersiz isimler milletimizin hissiyat ve özlemlerine ket vuramayacaktır. Biliyor ve inanıyorum ki, buna en başta sizler izin ve icazet vermeyeceksiniz. Türkiye’nin geleceğini zillet değil cumhur tayin edecektir. Komplo mucitleri, toplumsal ve siyasal mühendislik peşinde koşan müfsitler, yabancıların boyunduruğu giren yerli müstemlekeciler ne istiklalimize ne de istikbal haklarımıza ambargo koyamayacaktır. Bunların amacı destek değil köstek, millet değil zillettir. Amaçları yapmak değil yermek; hizmet değil hezimete davetiye çıkarmaktır. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin İstanbul’a nefes verecek olmasından uykuları kaçanlar iyice şaşkın ve şoktadır. Bir ara helalleşmeden bahsedip, sonra birden bire kavga moduna dümen kıranlar, Türkiye’nin başına püsküllü bela olmaya namzet kifayetsiz muhterisler varsın huzursuz olsunlar, çok şükür onların huzursuzluğu ve mutsuzluğu Türkiye’nin hayrına ve aydınlık yarınlarına hizmettir. Bakanlıklarımızın kapılarına dayandılar, olmadı. Kurumlarımızın kapılarını zorladılar, açılmadı. Utanmadan sıkılmadan bürokrasiyi tehdit ettiler, tutmadı. Atatürk Havalimanı’ndan yeni bir Gezi çıkar mı diye hayal kurdular, hiç kimse yutmadı, tahrike kapılmadı. Ancak hangi tertibe müracaat ederlerse etsinler boşunadır, kaderin üstündeki kader bir kez daha tecelli edecek, nitekim iftira siyaseti kaybetmeye her zaman olduğu gibi yine mahkûm hale düşecektir. Hakikatin sesini bastıramazlar. Halkın iradesini batıramazlar" dedi.

"Geldikleri gibi gideceklerdir"

"Hiçbir vatandaşım İstanbul’un bugünkü dramına, bugünkü ızdırabına, bugünkü yürek sızısına bakarak ecdat yadigarı bu kutlu şehrimizin sahipsiz ve çaresiz olduğunu zannetmesin" diyen Bahçeli şunları söyledi:

İnanıyorum ki, sel olunca denize, deprem olunca kayağa, kar yağınca balığa gidenler, demokratik hesap vakti geldiğinde İstanbullu kardeşlerimin tokadını arkası arkasına yiyecekler, elbette geldikleri gibi gideceklerdir. Haksızlık karşısında susmayacağız. İstanbul’un yıllarını gasp edenlere sessiz kalmayacağız. Onların maskelerini hep birlikte indireceğiz. Onların oyunlarını hep beraber bozacağız. Zalimlerin hesabına harıl harıl çalışanlara Türkiye’yi bırakmayacağız. Bu cesaret bizde var, bu irade bizde var, bu kararlılık bizde var, bu adanmışlık bizde var, çünkü arkamızda cumhur var, millet var, tarih var, fethimizin kutlu mirası var. Nihayetinde adalet mülkün temelidir, muhakkak surette yerini bulacaktır. Millet iradesinin önünde hiçbir bariyer duramayacaktır. Türkiye’nin büyüme, yükselme, güç ve kudret kazanma hedefinin önüne hiç kimse geçemeyecektir. Sadağından çıkan ok Allah’ın izni, milletimizin takdiriyle hedefine varacaktır. Türk milleti hakkını ve hukukunu çiğnetmeyecek, milli ve manevi değerlerine leke sürdürmeyecektir. Atatürk Havalimanı’nın çevresinde eylem yapanlar, ellerine tutuşturulmuş kaos senaryolarını tedavüle sokmak için fırsat kollayanlar mağlup ve mahcup olmaktan da kaçamayacaktır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU