Seyit Torun: Bizim iktidarımızda seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son verilecektir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Van'da yaptığı açıklamada "Seçime katılmasında sakınca görülmeyen adayların seçimi kazandıktan hemen sonra haklarında bir yargı kararı dahi olmadan görevden alınmaları, millet iradesine darbe vurmaktır" dedi

Fotoğraf: AA

CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP’nin Van’da düzenlediği ve yarın başlayacak olan Belediye Başkanları Çalıştayı’na ilişkin basın toplantısı düzenledi.

"İktidar partisi mensupları bizleri tahrik etmeye çalıştı"

Çalıştay'ın Van'da yapılacağının açıklanmasının ardından "iktidar cenahında da büyük bir rahatsızlık oluştuğunu gördüklerini" belirten Torun şunları kaydetti:

Önce, çalıştayımızın tanıtımı için ana caddelerdeki bilboard anlaşmalarımız iptal edildi. Ayrıca bazı bölgelerdeki afişlerimiz sökülmeye çalışıldı. Ardından dün gece, toplantı otelimizin önünde siyasi ahlakla bağdaşmayan bir provokasyonla karşılaştık. İktidar partisi mensupları, otelimizin önüne parti bayrakları asarak bizleri tahrik etmeye çalıştı. Ancak partililerimizin sağduyusuyla bu provokasyonu boşa çıkardık. Sadece bir şey söylemek isterim: Tek başına bu durum bile, iktidarın artık ne kadar aciz, ne kadar çaresiz olduğunu görmek açısından yeterlidir. Bu tahriklerin, bu baskıların hiçbiri, bizi asla yolumuzdan çeviremeyecektir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Milli iradenin atanmış kayyumlara teslim edildiği bir düzeni kabul etmiyoruz"

Konuşmasında yaklaşık 3 yıl önce Van Belediyesi'ne kayyum atandığını hatırlatan Torun, " 12 Mayıs’taki kararname ile mevcut kayyuma da kayyum atanmış durumda. Açıkça söylemek isterim ki biz, milli iradenin atanmış kayyumlara teslim edildiği bir düzeni kabul etmiyoruz. Biz, seçime girmenin serbest, kazanmanın ise yasak olduğu bir anlayışı reddediyoruz" diye konuştu.

Torun şöyle devam etti:

Seçime katılmasında sakınca görülmeyen adayların seçimi kazandıktan hemen sonra haklarında bir yargı kararı dahi olmadan görevden alınmaları, millet iradesine darbe vurmaktır. Bu konuda tavrımız çok nettir. Partimizin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı’nda belirtildiği gibi; bizim iktidarımızda, seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak, seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son verilecektir. Seçilmiş yöneticiler, yargı kararı olmadıkça görevden uzaklaştırılamayacaktır. Bir belediye başkanı görevden uzaklaştırılmışsa yeni başkan, belediye meclisi tarafından seçilecektir. İnşallah ilk seçimlerin ardından, yönetimdeki bu anlayışın tüm hukuksuz politikalarına son vereceğiz. Memleketin her bir köşesine adaleti, huzuru, barışı ve bereketi hep birlikte getireceğiz.

"Herkesin özgürce dilini kullanmasından memnuniyet duyarız"

Torun, basın toplantısına katılan bir gazetecinin, "Kürt seçmenin CHP’den duymak istediği vaatler var. Kürt sorununun çözümüyle ilgili sözünüz olacak mı?" sorusu üzerine şöyle konuştu:

Bu ülkede her zaman söylediğimiz gibi, belki size klasik bir deyim olarak gelecek ama hep birlikte yaşıyoruz. Biz, barışmak zorundayız. Biz, helalleşmek zorundayız. Biz, bir arada olmak zorundayız. Elbette geçmişte yaşanmış belli acılar olabilir. Geçmişte yaşanmış belli eksiklikler, hatalar olabilir. Ama bir arada yaşamanın, birlikte üretmenin ve adaletli paylaşmanın çabası içerisinde olacağız. Demokrasi ve adaleti, özgürlüğü egemen kılacağız ve başaramayacağımız hiçbir şey yok.

Torun, bir başka gazetecinin "Kürt seçmenin talebi anadilde eğitim hakkı. CHP’nin anadilde eğitimin siyasal zeminde tanınması anlamında yapacağı bir şey var mı?" sorusu üzerine şunları söyledi:

Bu konuda geçmişten bu yana söylediğimiz bir şey var. İnsanlar elbette ki dilini özgürce söylemeli. Türkülerini, şarkılarını özgürce söylemeli ama, eğitimde tabii ki buna paralel bir şekilde bir değerlendirme olabilir ama eğitimde de eşitliği sağlayacak, fırsat eşitliğini sağlayacak belli kararlar mutlaka alınır. Ama biz, herkesin özgürce dilini kullanmasından, şarkılarını söylemesinden ve sonuçta kültürünü yaşatmasından memnuniyet duyarız. Bu, bizim zenginliğimiz, renkliliğimiz.   

 

 

 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU