Leuchtmann: TCMB politika değiştirmezse, enflasyon çok daha yüksek seviyeleri görebilir

Commerzbank FX Araştırma Bölüm Başkanı Ulrich Leuchtmann enflasyondaki yükselişin hızlanması ihtimaline dikkat çekerek, gıda fiyatlarının da zorlayıcı seviyelere geldiğini, ancak akaryakıt fiyatlarının enflasyon için daha tehlikeli olduğunu söyledi

Commerzbank FX Araştırma Bölüm Başkanı Ulrich Leuchtmann, "Yüzde 14'lük faiz oranı, yüzde 70 seviyesindeki enflasyonla mücadele etmek için yetersiz" dedi / Fotoğraf: Faz.net

Commerzbank FX Araştırma Bölüm Başkanı Ulrich Leuchtmann, Türkiye'de enflasyonun aşağı çekilebilmesi ya da daha fazla yükselmesinin önlenebilmesi için TCMB'nin politikasını değiştirmesi gerektiğini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Küresel enflasyon görünümü ve fiyat artışlarında Türkiye'deki mevcut durumla ilgili olarak DÜNYA'dan Elif Karaca'nın sorularını yanıtlayan Leuchtmann, gerek kamuoyunun gerekse para piyasalarını izleyenlerin büyük bölümünün, TCMB'nin hükümetin yoğun etkisi altında olduğunu düşündüğünü ve bu etkinin enflasyonla sürdürülebilir bir mücadeleye engel olduğunu belirtti.

Enflasyondaki yükselişin hızlanması ihtimaline dikkat çekerken, artan gıda fiyatlarının da zorlayıcı seviyelere geldiğini, ancak yükselen akaryakıt fiyatlarının enflasyon için daha tehlikeli olduğunu belirten Leuchtmann, TCMB gerektiği gibi mücadele etmezse Türkiye'de enflasyonun çok çok yüksek seviyeleri görme riski bulunduğunu söyledi.

"Orta vadede fiyatların yüksek seviyelerde istikrara kavuşmasını bekliyoruz"

"Ukrayna'daki savaşın etkileri ve Rusya'ya uygulanan yaptırımlar göz önüne alındığında, dünyadaki enflasyon görünümü hakkında neler söylersiniz?" sorusuna yanıt veren Leuchtmann, "AB'den gelecek ilave yaptırımlar ya da Rusya'nın olası karşı yaptırımları petrol fiyatlarını daha da yükselterek tüketici fiyatlarında yeni artışlara neden olabilir. Ancak orta vadede fiyatların yüksek seviyelerde istikrara kavuşmasını bekliyoruz, bu da enflasyonun yani fiyatların artış hızının düşmesi gerektiğini gösteriyor. Uygulanan daha sıkı para politikaları ve ilave yaptırımlara ilişkin risklerin azalması enflasyon baskısını aşağı çekecektir. Bu etki çok uzun sürmeyebilir, ancak yakın gelecekte bazı çeyrek dönemler için nispeten düşük enflasyon beklenebilir" dedi.

"ABD ekonomisi üzerindeki olumsuz etki muhtemelen 2023'te ortaya çıkacaktır"

ABD ve AB'nin resesyona neden olmadan enflasyonu kontrol altına alıp alamayacakları ve gelişmiş ekonomiler için bir stagflasyon riski olup olmadığı yönündeki soru üzerine AB ve ABD arasında fark olduğunu belirterek yanıt veren Commerzbank FX Araştırma Bölüm Başkanı Ulrich Leuchtmann, şöyle konuştu:

ECB'nin (Avrupa Merkez Bankası) resesyona neden olacak kadar sıkı bir para politikası izlemesini beklemiyoruz. ECB'nin sıkılaştırma konusunda daha yavaş davranması beklenebilir ve bankanın politika faizinin euro bölgesi enflasyonunun altında yer almaya devam edeceğini düşünüyorum. Euro bölgesindeki resesyon riskleri büyük ölçüde Rusya'dan gelen enerji arzındaki olası kesintilerden kaynaklanmaktadır. ABD için durum daha farklı. Orada Fed, faiz oranlarını nötr oranlara veya daha yükseğe, yani enflasyon oranının üzerine çıkarmak niyetinde. Bunun tam anlamıyla bir resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağını tahmin etmek zor. Ancak ABD ekonomisi için en azından büyümede çok belirgin bir yavaşlama beklenmelidir. Bununla birlikte, ABD ekonomisi üzerindeki olumsuz etki çok daha sonra, muhtemelen 2023'te ortaya çıkacaktır

"Yüzde 14'lük faiz oranı, yüzde 70 seviyesindeki enflasyonla mücadele etmek için yetersiz"

Leuchtmann, enflasyonla mücadelede Türkiye'nin nasıl bir strateji izlemesi gerektiği konusunda, "Türkiye'de yüzde 14'lük bir faiz oranı, yüzde 70 seviyesindeki enflasyonla mücadele etmek için yetersiz. Enflasyonu düşürmek veya en azından daha da yükselmesini önlemek için TCMB'nin politikasını değiştirmesi, politika faizinin çok daha yüksek seviyelere çıkarılması gerekiyor. Daha da önemlisi, TCMB'nin enflasyon riskleri devam ettiği sürece sıkı para politikasına bağlı kalacağı konusunda kamuoyunu ikna etmesi gerekecek" dedi.

"Hükümetin Merkez Bankası üzerindeki etkisi, enflasyonla sürdürülebilir bir mücadeleye engel oluyor"

2018'de yaşanan lira krizinden sonra TCMB'nin faizleri çok erken ve çok fazla indirdiğini dile getiren ünlü ekonomist, "TCMB'nin aynı hatayı bir daha yapmayacağına kamuoyunu ikna etmesi lazım. Ayrıca, gerek kamuoyu gerekse para piyasalarını izleyenlerin büyük bölümü TCMB'nin hükümetin yoğun etkisi altında olduğunu düşünüyor. TCMB üzerindeki bu etki enflasyonla sürdürülebilir bir mücadeleye engel oluyor. Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde çözüme kavuşması için bu durumun değişmesi gerekiyor" diye konuştu.

AB ve ABD'nin resesyona girmesi Türkiye'yi nasıl etkiler?

Türkiye'de yükselen gıda fiyatlarının da çok zorlayıcı boyutlarda olduğunu ancak akaryakıt fiyatlarının TCMB'nin kontrolünde olmadığı için daha tehlikeli olduğunu belirten Leuchtmann, şöyle konuştu:

Türkiye para politikasındaki önemli değişikliği gerçekleştiremezse enflasyondaki yükselişi hızlandırma olasılığı ile karşı karşıya. TCMB enflasyonla gerektiği gibi mücadele etmediği sürece Türkiye'de enflasyonun çok çok yüksek seviyeleri görme riski bulunduğunu düşünüyorum

Leuchtmann, AB ve ABD'de yaşanacak bir resesyonun Türkiye'ye olası etkileri için ise, "Böyle bir senaryoda Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları darbe alacak" ifadelerini kullandı.

 

Dünya, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU