EGM'den, Fatih Altaylı hakkında suç duyurusu

Açıklamada, gazeteci Fatih Altaylı'nın bugünkü köşe yazısında "e-devlet sistemindeki kişisel ve kurumsal verilerin çalındığı" iddiaları ile ilgili dezenformasyon yaptığı savunuldu

Fotoğraf: Twitter

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), e-devlet sistemindeki kişisel verilerin ele geçirildiği iddiasıyla ilgili açıklama yaptı.

Kurumun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, son günlerde sosyal medya üzerinden e-develt sisteminin hacklenerek kişisel verilerin ele geçirildiği iddiasının gündemde tutulmaya çalışıldığı aktartıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Açıklamada, gazeteci Fatih Altaylı'nın da 30 Nisan'daki köşe yazısında aynı konuyu gündeme getirdiği ve e-devlet sistemindeki kişisel ve kurumsal verilerin çalındığı iddiaları ile ilgili dezenformasyon yaptığı savunuldu.

Açıklamada şöyle devam edildi:

E-devlet sistemine yetkisiz erişim yapılarak sistemde bulunan verilere erişilmesi ve çalınması kesinlikle söz konusu değildir. 

Konu ile ilgili olarak bir dolandırıcılık şebekesinin bazı bireysel kullanıcıların şifrelerini ele geçirerek elde edilen bilgiler üzerinden dolandırıcılık yapılmaya çalışıldığı görülmüştür. 

Yapılan çalışmalar neticesi 3 şahıs hakkında adli işlemlere başlanmış olup konu hassasiyetle takip edilmektedir. 

Ayrıca resmi kurumların konuyla ilgili yaptığı açıklamaların aksine kamuoyunu yanlış bilgilendiren ve yönlendiren gazeteci Fatih Altay hakkında da suç duyurusunda bulunulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 

Altaylı: e-devlet hacklenmediyse bu bilgiler ne

"Kişisel bilgilerin çalındığı" iddiasıyla ilgili Altaylı, bugünkü köşesinde, kendisine yabancı bir numaradan ulaşıldığını, kişisel bilgilerinin kendisine yollandığını ve karşılığında para istendiğini yazmıştı.

Altaylı şunları aktarmıştı:

Genç gazeteci İbrahim Haskoloğlu, bir grup bilgisayar korsanının e-devlet’e sızarak çok önemli bilgileri ele geçirdiğini, bunlar arasında devletin en üst düzey yöneticilerinin de bilgilerinin olduğunu yazdı ve bilgisayar korsanlarının ele geçirdiği üst düzey yöneticilerin bilgilerini sansürleyerek paylaştı.Sonrasında hemen gözaltına alındı.

Tutarsız bir biçimde hem yalan söylemekle suçlandı hem de gizli bilgileri yayınlamakla. İlgili bakanlık da bir açıklama yaparak e-devlet’in hacklenmesinin söz konusu olmadığını söyledi.

Ancak daha sonra bazı başka gazeteciler de korsanların hedefi olduklarını açıkladılar. Dün öğle saatlerinde benim de başıma aynı şey geldi. Dostlarımla öğle yemeği yediğim sırada telefonuma 7 911 90551 28 numaralı telefondan mesajlar gelmeye başladı. Önce kimlik bilgilerim ve ev adresimi yolladılar. Sonra bozuk bir Türkçe ile Rus hackerlar olduklarını iddia ederek para istemeye başladılar. Ben yanıt vermedikçe Türkçeleri düzeldi. Daha sonra bana ait devletin elindeki bilgileri, özellikle de tapu bilgilerini peş peşe paylaşmaya başladılar. Benim bile bilmediğim, unuttuğum tapular, arazilerin kayıtlarını ele geçirmişlerdi. Ve bunları yaymak ve paylaşmakla tehdit ediyorlardı.

Daha sonra e-devlet üzerinden ele geçirdikleri başka ünlülerin bilgilerini de paylaşmaya başladılar. Ahmet Hakan, Fatih Portakal gibi gazeteciler, oyuncular... Kimi ararsanız. Sonra bir başka telefon numarası üzerinden “Haraç grubu ünlüler” oluşturdular. Bunu “Ünlü haraç grubu” ve ardından “Fatih Altaylı fan club” diye bir başka grup takip etti. Diğer gazeteciler hızla gruptan çıkıp, bunları engellerken ben yazmaları için grubu açık tuttum, numarayı da engellemedim. Sonra sinirlenip küfürlere başladılar. Tehditlerin dozunu arttırdılar. Başından itibaren konuyu avukatlarıma ilettim. Yargıya başvuruyoruz.

Ama herkes bilsin ki, İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması gerçeği yansıtmıyor. E-Devlet hacklenmiş. Bunca bilgi başka türlü kimsenin eline geçemez. Hadi benimki önemli değil de. Kim bilir devletin ne gizli bilgileri, devleti yönetenlerin bilgileri ele geçirilmiş. Ve Bakanlık bu durumu gizliyor, yok öyle şey diyor. O zaman iki seçenek var. Ya bu sistemin içindeki biri bu bilgileri alıp paylaşıyor ya da hacklenme olayı doğru. En iyisi ben İçişleri Bakanlığı’nı da dava edeyim ki, gerçek ortaya yargı yoluyla çıksın.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU