Bahçeli'den "kırmızı çizgi" açıklaması: Bunları çiğnemeye cüret etmek isteyen varsa…

"Ayaklarını denk alsınlar, bir kere daha düşünsünler, burada biz varız ve buna izin vermeyiz"

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek dil"in kırmızı çizgileri olduğunu ifade ederek "Varsa cüret etmek isteyen, bu değerleri çiğnemeye çalışan, ben bunları kabul etmiyorum diyen, ayaklarını denk alsınlar. Bir kere daha düşünsünler. Burada biz varız" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, Adalet Bakanlığı koltuğuna tekrar oturan Bekir Bozdağ ile geçmişte tartışma yaşadığı öğrenci andında geçen “Ne mutlu Türküm diyene” ifadesini tekrarladı. Sözlerinin devamında MHP’nin “hiçbir zaman kimsenin kökeni veya mezhebini öne çıkaran, kaşıyan, reddeden, aşağılayan, engelleyen, yasaklayan bir zihniyeti olmadığı” görüşünü dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:

Bizim dayandığımız ilkeler: Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet ve tek dil ülküsüdür. Tek devlet, üniter yapının korunmasını, tek millet, Türk milleti kimliğinin devamını; tek bayrak, milli devletin bekasını, tek dil, resmi dilin yalnızca Türkçe olabileceğini, tek vatan ise, ülkemize  ortak koşulamayacağını ilan etmektedir. Ve bunlar da bizim kırmızı çizgilerimizdir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Buradan açıklıyorum..."

MHP lideri, “Varsa cüret etmek isteyen, Bu değerleri çiğnemeye hazırlanan, Ben bunları kabul etmiyorum diyen, buradan açıklıyorum ki; ayaklarını denk alsınlar, bir kere daha düşünsünler, burada biz varız ve buna izin vermeyiz. Dün vermedik, bugün vermeyiz, yarın da vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“İBB Başkanı, görevden affını talep etmeli”

İstnbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yüklenen Bahçeli, "İBB Başkanı, görevinden bir an önce affını talep etmelidir" dedi ve şu görüşlerini dile getirdi:

Balığa tuz dökmüştür de yollara tuz dökecek yönetim becerisini gösterememiştir. İstanbul’da balık baştan tuz da hepten kokmuştur. Kar yağışını konuşmazlar, balıkçıyı konuşmazlar yüzsüzler MOBESE’yi dillerine dolanmaktan geri durmazlar. İzleniyorlarmış, dinleniyorlarmış, şiddetli kar fırtınası varken balık lokantasında ne aradığınızı hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu söyleyin.

Bir büyükelçiyi 16 milyondan daha fazla önemseyen birine bu şehir nasıl emanet edilecektir? Ayrıca bu görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi?Sel olunca denize kaçan, deprem olunca kayak yapan, kar yağınca balık masasında keyif yapan sorumsuz ve duyarsız bir 'kağıt kaplana' İstanbul ve İstanbullu kardeşlerim asla müstahak değildir. Abdulhamit Gül’ün bakanlıktan af istemesini MOBESE kayıtlarının ortaya çıkmasına bağlayan CHP zihniyetinin itibar suikastları asla tutmayacaktır. İstanbul, İstanbul olalı böyle bir zillet, böylesi bir zulüm görmemiştir.


Sezen Aksu’nun şarkısı: Sonuçlarına katlanmalı

Eski bir şarkısında geçen bazı ifadeler dolayısıyla hedef gösterilen sanatçı Sezen Aksu’ya bu haftaki grup toplantısında da değinen MHP lideri, şu ifadeleri kullandı:

Hazreti Adem ile hazreti Havva’ya cahil demek bir sanatçı marifeti, demokratik bir hak, sıradan bir şarkı sözü olarak değerlendirilemez. Herkes aksini söylese de MHP bu görüşte olamaz. Hakaret eden, küfreden, faşizan arzularını ilk fırsatta ifşa eden kim olursa olsun bunun sonuçlarına mutlak suretle katlanmalıdır.

"Yavrumuzu bu noktaya getiren nedir?"

Trabzon'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mikrofon uzattığı bir çocuğun CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaret etmesine değinen Bahçeli, şunları söyledi:

Bir televizyon kanalında Sayın Cumhurbaşkanı’na en ağır hakaretleri sıralayan sözde bir gazeteciye sessiz kalanların, Trabzon’da bir çocuğun heyecanla söylediği sözlere ateş püskürmeleri ikiyüzlülüğün deşifresidir. Dikkat buyurunuz, henüz 10 yaşında olan bu çocuğumuz Cumhurbaşkanı’na amca derken, Kılıçdaroğlu’na hain diye seslenmiştir. 203 sözde yazar, çizer, aydın ve gazetecinin bildiri hazırlayıp yayımlamak yerine bu sorunu ele almalarında yarar olacaktır. Bu yavrumuzu bu noktaya getiren nedir? Böylesi bir tercihe zorlayan ve bunu da telaffuz ettiren gelişmeler nelerdir?

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU