Merkez Bankası'ndan dört ayda dördüncü indirim: Politika faizi yüzde 15'ten yüzde 14'e çekildi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizi kabul edilen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranınında 100 baz puan daha indirim yaparak yüzde 15'ten yüzde 14'e düşürdü

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu/ Fotoğraf: AFP

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) bu yılki son toplantısı 16 Aralık'ta gerçekleşti. 

PPK, eylülden bu yana devam eden faiz indirimi politikasını sürdürerek kasımda yüzde 15'e çektiği politika faizini yüzde 14 seviyesinde açıkladı. 

Gün içinde en düşük 14 lira 78 kuruşu gören Dolar/TL, faiz kararının ardından 15 lira 65 kuruşun üzerine çıktı. Türk Lirası'nın, sene başından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 51. 

Çarşamba gününü 16,70 liradan kapatan Euro/TL ise 17 lira 72 kuruşla zirveyi gördü. 

Son olarak bir haftadır 19 seviyelerinde seyreden İngiliz sterlini/Türk lirası kuru, 20 liranın üzerine çıkmış durumda. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Merkez Bankası: 2022'de cari fazla vereceğiz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, internet sitesinden yayınladığı faiz kararı metninde cari işlemler dengesine vurgu yaptı. 

“İhracattaki artış eğiliminin güçlenmesiyle cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir” diyen TCMB’ye göre cari işlemler dengesindeki iyileşmenin güçlenmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor. 

Merkez Bankası’nda göre kasımda üç yılın zirvesine çıkan enflasyonun üç nedeni var: 

- Döviz kuru gelişmeleri, 

- Küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar, tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar 

- Talep gelişmeleri 

Kavcıoğlu'nun daha önce bahsettiği "faiz indiriminde sınırlı alan" sona erdi

Merkez Bankası’nın metninde şöyle bir ifade yer aldı:  Kurul, politika faizinin 100 baz puan indirilerek, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki arızi faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin ima ettiği alanın kullanımının tamamlanmasına karar vermiştir. 

Bunun basit şekliyle anlamı: Faiz indirimindeki sınırlı alanın tamamlanmış olması. 

1 Aralık’ta yatırımcılarla bir araya gelen Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Faiz indirimi için sınırlı alanımız kaldı, bu alanı büyük ölçüde bitirdiğimizi düşünüyorum” demişti.
 

Merkez Bankası AA
Fotoğraf: AA


"Para politikası yeniden gözden geçirilecek"

Merkez Bankası’nın açıklamasına göre alınan faiz kararının birikimli etkileri 2022’nin ilk çeyreğinde yakından takip edilecek. 

Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminden yeniden şekillenmesi için ise “geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci” olacak. 

“TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” diyen Merkez Bankası, açıklamasını şu ifadelerle bitirdi. 

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. 

Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Beklentiler ne yöndeydi? 

Bloomberg HT Araştırma Birimi'nin 17 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankette medyan beklenti, TCMB'nin politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 14'e çekmesi yönündeydi. 

Reuters anketine katılan 13 kurumun 12'sinin tahminleri haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi arasında yer alırken, medyan beklentiye göre politika faizinin %14'e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist politika faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.

Merkez Bankası'nın 100 baz puanlık bir faiz indirimi yapacağını söyleyen kurumlardan biri de Milano merkezli banka Unicredit'di.

İtalyan bankacılık devi, politika faizinin gelecek yüzde 12'ye kadar indireceğini öngörüyor. 
 

döviz AP.jpg
Fotoğraf: AP


Merkezi Londra'da olan Barclays ise Merkez Bankası'ndan bu toplantıda 200 baz puan, ocakta 100 baz puan daha indirim bekliyordu. 

Aralık ayındaki toplantıda TCMB'nin 100 baz puanlık bir indirim yapmasını bekleyen Deutsche Bank, sonraki üç para politikası toplantısında ise agresif bir faiz indirimi beklemediklerini belirtti.

Deutsche Bank ayrıca, dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022'nin ilk çeyreğinin sonlarına doğru politika faizini yüzde 25'e çıkarmak zorunda kalabileceğini söyledi.

Bunun yanısıra İsviçreli banka UBS, haftaiçinde yaptığı açıklamada bundan sonra Türk lirasıyla ilgili rapor yayımlamayacaklarını ve yatırımcıların son yayımladıkları Türk lirası tavsiye raporlarını dikkate almamalarını söylemişti. 

Enflasyon üç yılın zirvesinde

Türkiye İstatistik Kurumu'nun son açıkladığı kasım enflasyonu yüzde 21,31. Bu, son üç yılın en yüksek seviyesi. 

Ekonomistler, dövizdeki yükselişin fiyatlara yansımasıyla birlikte enflasyonda birkaç ay içinde yüzde 30'a doğru artış bekliyor. 

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) verilerine göre yüzde ise yıllık enflasyon yüzde 58'in üzerinde. Sene başından bu yana, enflasyon, Dolar/TL ve politika faizi değişimi ise şu şekilde: 
 

  Enflasyon (%) Politika faizi (%) Dolar/TL (Aylık ort.)
Ocak 14,97 17 7,40
Şubat 15,61 17 7,08
Mart 16,19 19 7,68
Nisan 17,14 19 8,16
Mayıs 16,59 19 8,37
Haziran 17,53 19 8,62
Temmuz 18,95 19 8,61
Ağustos 19,25 19 8,48
Eylül 19,58 18 8,55
Ekim 19,89 16 9,17
Kasım 21,31 15 10,69
Aralık   14 13,85 (*)
(*) Aralık ayının 16 günlük ortalamasıdır


Merkez Bankası'ndan piyasaya döviz müdahalesi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, aralık ayı başında doların 13 lira 88 kuruşa çıkmasının ardından yedi yıl sonra bir ilki gerçekleştirmiş ve piyasaya döviz satmıştı. 

Daha önce "Kamu bankalarına, kamu bankalarından piyasaya" şeklinde gerçekleştirdiği, "örtülü döviz satışı" ile piyasaya transfer edilen dövizin miktarı 130 milyar dolara yaklaşıyordu. 

Bu seferki müdahaleyi, "Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir" şeklinde açıklayan Merkez Bankası'nın doğrudan döviz satışı hamleleri devam etti. 

1, 3, 10 ve 13 Aralık tarihlerinde dört defa gerçekleşen müdahalelerde toplam 4,3 milyar dolar döviz satışı gerçekleşti. 

Merkez Bankası'nın swap hariç net rezervi eksi 40 milyar dolara yaklaşırken, aralık ayı başında 14'ü zorlayan Dolar/TL, bugün 15 liranın üzerine çıkmış durumda. 

Hazine ve Maliye Bakanı: Sen en fazla enflasyon altında ezilirsin, ben tüm varlığımı kaybederim

1 Aralık'ta Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna oturan Nureddin Nebati, 12 Aralık'ta iş dünyası ile birlikte Dolmabahçe'de gerçekleştirdiği toplantı sonrası Hürriyet'ten Sevilay Yılman'ın sorularını yanıtlamıştı. 
 

Nureddin Nebati
Hazine ve Maliye Bakan Nureddin Nebati/ Fotoğraf: AA


Türkiye ekonomisinin çok hızlı şekilde düzeleceğini iddia eden Nebati, “Yeter ki bize güvenilsin. Dün toplantıda bankacılar da vardı. “Güvenin, inanının bize" dedim. Faiz artırmayacağız. Bu işi faiz artırmadan da yapabildiğimizi göreceksiniz" demişti. 

Nureddin Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce açıkladığı “Çin modeli" ile ilgili kendilerine inanmayanların olduğunu belirterek şöyle konuşmuştu: 

“Onlara diyorum ki, ‘Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin.' Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse eğer"

Erdoğan: Biz bir defa yüksek faize kesinlikle inanmıyoruz.

Daha önce pek çok kez faize karşı olduğunu belirtmesine rağmen kasım ayında “Bırakın da Merkez Bankası, bağımsız olarak versin" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarına devam etti. 

8 Aralık'ta Katar temasları ardından bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, “Biz bir defa yüksek faize kesinlikle inanmıyoruz. Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz" demişti. 

"Bizim derdimiz düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak" diyen Cumhurbaşkanı, istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artıracaklarını söylemişti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralık ayı başındaki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında parti kurmaylarına ekonomideki yeni yol haritasını anlatmış ve Çin örneğini vermişti. 

Hürriyet'ten Gizem Karakış'ın haberine göre Erdoğan, "1970'lerin Almanya'sında mülteci nüfus var. Genç nüfus ve mültecileri çalıştırarak işgücünü sağlıyorlar. Çin ise genç nüfus, sanayi ve üretimle büyüdü. Biz de faizle değil, genç nüfusla, üretimle büyüme sağlamalıyız" ifadelerini kullannmıştı. 
 


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU