Eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi "öldürüldü" çünkü güvenlik görevlileri onu "yığıldığı kafeste" bıraktı

Devrik liderin meslektaşları ve arkadaşları, güvenlik görevlilerinin onu 20 dakika boyunca düştüğü zeminde bıraktığını iddia etti

Fotoğraf: AFP

Mısır Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin arkadaşları ve meslektaşlarının polisin pazartesi günü Kahire’deki duruşma sırasında ilk yardımı ulaştırmada yeteri kadar hızlı olmadığını söylemesi üzerine, güvenlik güçleri Mursi’yi öldürmekle suçlanıyor.

İddiaya göre diğer sanıkların yardım çağrılarına rağmen, gardiyanlar “yere düşen” 67 yaşındaki Müslüman Kardeşler’in liderini mahkeme salonundaki kafesinde 20 dakikadan uzun süre öylece bıraktı.

Diyabeti, hipertansiyonu ve karaciğer hastalığı olan Mursi, dış güçler ve militan gruplarla işbirliği yaptığı yönündeki ithamlara dair savunma yaptıktan sonra sırada yere düştü.

Mısır Başsavcılığı iddiaları reddederken, sonradan ölümünün duyurulduğu Mursi’nin “derhal hastaneye sevk edildiğini” söyledi. Mursi’nin kalp krizinden öldüğüne inanılıyor.

Birleşmiş Milletler ve insan hakları grupları tutukluluk koşullarına ve İslamcıların ölümlerine dair bağımsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2013’te devrilen ülkenin seçimle başa gelmiş ilk cumhurbaşkanı, ailesinin Mursi’nin memleketi Şarkiye’ye gömülmesi isteklerine rağmen alelacele başkentin doğusunda bulunan Nasr şehrine defnedildi.

Defin sırasında aile üyelerinin ve avukatların yalnızca bir kısmının bulunmasına izin verildi ancak hiçbirinin otopsi raporunu incelemesine izin verilmedi.

Pazartesi günü gerçekleşen duruşmada babası ve kardeşi Mursi’nin yanında olan Abdullah Haddad, tanıkların ona Mursi düştüğünde “kimsenin yardım etmek için uğraşmadığını” söylediğini aktardı.

The Independent’a konuşan Haddad, “Gardiyanlar onu götürene kadar bir süre yerde olduğu gibi bırakılmış. Ambulans 30 dakika sonra ulaşmış. Düştüğünü fark eden diğer tutuklular bağırmaya başlamış. İçlerinden doktor olan bazıları gardiyanlardan Mursi’ye müdahale etmek ya da ilk yardım için izin istemiş” dedi.

Haddad, “Birincisi, düşüşünün göz ardı edilmesi zaten kasti. Diğer tutukluların bağırmaya başladığı sırada gardiyanların yaptığı ilk şey aile fertlerini duruşma salonundan çıkarmak oldu” diye ekledi.

Tutuklandığından bu yana 4 kez kalp krizi geçirmesine rağmen tedaviyi reddeden babası için de endişelendiğini söyledi.

Güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen, Mursi’nin yakınları ve sanıklarla konuşan sanıkların aile dostlarından biri de Haddad’ın ifadelerini doğruladı.

The Independent’a konuşan bir aktivist, “Mursi konuşmasını bitirdikten yaklaşık 10 dakika sonra, kafesin içindekiler Mursi’nin bilincini kaybettiğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu söylemeye başladı” dedi ve ekledi:

Aileler bana tüm bağrışlara rağmen 20 dakikadan uzun bir süre polisin hiçbir şey yapmadığını söyledi. Onu orada öylece bıraktılar. Sonra polis aileleri duruşma salonundan çıkarmaya başladı ve ambulans geldi.

2013 askeri darbesinden önce Mursi’nin Uluslararası İşbirliği Bakanı Amr Darrag da konuyla ilgili beyanları doğruladı.

The Independent’a konuşan Darrag, eski cumhurbaşkanının kafesinde yaklaşık yarım saat bilinçsiz bir şekilde yerde bırakıldığını söyleyerek, Mursi’nin tutukluluğunda yeterli tıbbi tedavi almadığını ekledi.

Görüşlerini Türkiye’den bildiren Darrag, “10’dan az kişinin cenaze törenine katılmasına müsaade edildi. Vücudu bağımsız bir biçimde muayene edilmedi” dedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, ithamlarla alakalı The Independent’ın görüş isteğine hemen cevap vermedi.

Resmi kaynaklara göre, Mursi düştükten hemen sonra hastaneye kaldırıldı.

Mısır Devlet Bilgi Servisi (SIS), ayrıca bir açıklama yaparak Mursi’ye parmaklıklar ardında kötü davranıldığına yönelik ithamları reddetti ve mahkemenin tıbbi ihtiyaç isteğini kabul ettiğini belirtti.

SIS, ayrıca acil ve bağımsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunan  insan hakları gruplarını “yalan bilgiler yaymakla” suçladı.

 

 

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), ölümü “korkunç fakat öngörülebilir” diye yorumladı ve aile üyelerinin Mursi’nin Tora Hapishanesi’ndeki bakımsız hücresinde yerde yatmaya zorlandığı ve tıbbi bakım yetersizliği nedeniyle diyabet komaları geçirdiği yönündeki görüşlerini aktardı.

Geçen sene İngiliz milletvekillerinden ve avukatlardan oluşan bir heyet, Mursi’nin eğer gerekli tıbbi hizmeti almazsa hapishanede ölebileceğine dair kesin bir dille suçlayan bir rapor yayımlamıştı.

İngiltere Dışişleri Komitesi Eski Başkanı Crispin Blunt’ın yönetimindeki İngiliz heyet ve birkaç Londralı insan hakları avukatı eski cumhurbaşkanının günün 23 saati boş bir hücrede yalnız bir şekilde tutularak muhtemel işkencelere maruz kaldığını ifade etti.

Mursi, 2012’de devrik lider Hüsnü Mübarek’in son başbakanı Ahmet Şefik’i mağlup ederek seçimleri kazanmıştı.

Yalnızca bir yıl sonra ülke genelindeki Mursi yönetimine karşı yapılan protestolardan sonra, Mursi askeri bir darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştı. Mursi 2013’ün temmuzunda tutuklanmış ve 5 ay boyunca ortalıktan kaybolmuştu.

Bu süreçte Müslüman Kardeşler’e ağır bir baskı uygulayan ordu yüzlerce destekçisini öldürdü, binlercesini de hapse attı.

2013’ün kasımına kadar ortalıkta görünmeyen Mursi, protestoculara karşı şiddeti körüklemek, 2011’de hapisten kaçmak ve casusluk suçlamalarıyla mahkemeye çıkarılmıştı.

Mursi’nin ölüm haberi Kahire’de çok az karşılık buldu. Fakat İstanbul’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çağrısıyla yüzlerce destekçisi dua etmek için toplandı.

Eski liderin yakın müttefiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mursi’yi “şehit” ilan ederek, Mursi’nin ölümünden Mısır’ın “tiranlarını” sorumlu tuttu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east

Independent Türkçe için çeviren: Esra Güngör

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU