Dünya Afganistan tahliyelerini konuşuyor… Tahliyenin askeri, istihbari, lojistik ve psikolojik yönleri var

Kabil Havalimanı'ndan gelen görüntüler bir tahliye fiyaskosunu gösteriyor. Bu tip durumlarda neler yapılmalı? ABD neyi eksik yaptı? Uzmanlar Independent Türkçe için anlattı

Fotoğraf: AFP

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Afganistan'dan çekilmesi ve Taliban'ın başkent Kabil'e girmesinin ardından ülkede bir tahliye krizi yaşanmaya başladı.

İşgal sürecinde ABD ile işbirliği yapan Afganistanlılarla birlikte ülkeden kaçmak isteyen binlerce kişi Kabil Havalimanı'na akın etti, etmeye devam ediyor.

Havalanan uçaklara tutunanların düşerek öldüğü, insanların bebeklerini askerlere teslim ettiği ülkeden trajik görüntüler geliyor. 

Dünyanın "süper gücü" ABD, tahliyede neden başarısız oldu?

Yapması gerekip de yapmadığı şeyler nelerdi?

Bu tür durumlarda ne yapılması gerekiyordu ve nasıl bir planlama şarttı? 

 

Kabil havalimanı Reuters.jpeg
Fotoğraf: Reuters

 

Tahliyenin askeri yönü kadar psikolojik yönü de önemli

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, tahliyenin başarılı olabilmesi için gerekli istihbaratın şart olduğunu söyledi.

"Kaç kişinin nereden tahliye edileceği belirlenir ve gerekli şartlar oluşunca operasyona başlanır" diyen Pekin, "Tahliye alanının askerlerce korunması gerekir. Tahliye edilecek kişiler belli bir yerde değilse onlara adres verilir ve oraya gelmeleri sağlanır. Gelme imkanı olmayanlar getirilir. Bir taraftan emniyet sağlanırken diğer taraftan tahliye yapılır" dedi.

Tahliye edileceklere belirli bir süre verilmesi gerektiğini vurgulayan emekli korgeneral Pekin, "Paniği ortadan kaldırabilmeniz için insanlardaki ölüm korkusunu azaltacak bir pozisyon almanız gerekiyor. Tahliye işleminin istihbari, askeri ve lojistik yönü olduğu kadar psikolojik bir tarafı da var. Ayrıca kimin öncelikle tahliye edileceğinin kademeleştirilmesi ve bekletilen insanların temel ihtiyaçlarının da karşılanması için plan gerekiyor" ifadelerini kullandı.  

 

İsmail Hakkı Pekin.jpg
İsmail Hakkı Pekin

 

"Her şey önceden belirlenir"

Türkiye'nin şimdiye kadar yaptığı tahliyelerde başarılı bir profil çizdiğini kaydeden Pekin, "Ama Kabil'deki gibi 50 binden fazla kişinin tahliye edilmesini gerektirecek bir operasyonda ne olurdu, bunu söylemek zor" şeklinde konuştu.

Herhangi bir durumda tahliye operasyonuna katılacak personelin belli olduğuna vurgu yapan Pekin, "Kim güvenliği sağlayacak, uzakta kalanları kim hangi yöntemle alacak? Her şey önceden kurulan senaryo ve öngörülere göre hazırlanır. Bunların dışında tahliye edilecek kişilerin gerekirse adreslerine kadar tespit edilmesi gerekiyor" dedi.

"İstihbaratçılar ile harekatçılar arasındaki bağ kopuktu"

Emekli Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş, uzun yıllar Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yapan bir pilot.

Hava Lojistik Komutanlığı da yapan Karakuş, ABD'nin tahliyedeki başarısızlığının arkasında istihbaratçılarla harekatçılar arasındaki iletişim bağı kopukluğunun yattığı görüşünde. 

ABD'nin askeri birlikleri tahliyeden önce çekmesinin büyük bir hata olduğunu söyleyen Karakuş, "Bu tip durumlarda askeri birlikler önceden çekilmez. Tahliye edilenleri korumak için mutlaka askeri bir gücün bulundurulması gerekiyor. Tahliyelerde en son askeri birlikler çekilir" dedi.

 

Erdoğan Karakuş
Erdoğan Karakuş

 

Türkiye Libya'da ne yaptı?

Türkiye'ni 2011'de Libya'dan yaptığı tahliyeleri hatırlatan Karakuş, şunları söyledi:

"Libya'da yerleşik askeri gücümüz yoktu. Herhangi bir saldırı beklemiyorduk ama tahliye edilecek vatandaşlarımızı korumak için savaş gemileri gönderdik. Ayrıca bomba yüklü F16'lar da görev yaptı. Uçaklar bomba yüklü şekilde kalktığı için 'Türkiye, Libya'ya saldıracak' söylentileri yayılmaya başlamıştı. Ama herhangi bir saldırı durumunda saldıran tarafı cezalandırma amaçlı böyle yapıldı. Şükürler olsun ihtiyaç olmadı."

"Sivil pilot görevi kabul etmeyebilir ama kabul etmeyen pilot yok"

Bu tür bölgelerden yapılacak tahliyelerde sadece askerler görev almıyor. Sivil pilotlar da tahliyelerde görev alıyor. 

Kriz bölgelerinden yapılacak tahliyelerde görev alacak pilotlar için ayrı bir özellik aranmadığını aktaran Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, pilotun operasyonu kabul etmeyebileceğini ifade ederek, "Ama genellikle bu tür operasyonları kabul etmeyen pilot yoktur" şeklinde konuştu. 

 

murat ersoy talpa.jpeg
TALPA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy


"Bilgiler verilir, operasyona başlanır"

Tahliye operasyonunda nihai kararın havayolu şirketine ait olduğunu anımsatan Ersoy, "Tahliyenin yapılacağı hava meydanıyla ilgili bilgiler devlet kurumları ve şirketler tarafından pilotlara iletildikten sonra operasyon başlatılır" diye konuştu. 


Herhangi bir pilotun bu bölgelere sefer yapabileceğini ve özel bir şartın olmadığını söyleyen Ersoy, "Örneğin Kabil'den yapılacak tahliye için o bölgeyi bilen, daha önce oraya sefer yapmış bir pilot tercih edilebilir ama özellikle bir pilot tercihi yoktur. Havayolu şirketi hangi pilotla sefer planlanmışsa operasyonu o pilot yapar" değerlendirmesinde bulundu. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU