Bu yıl 16. kez düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na beşinci kez katılan Türkiye, oynadığı üç maçta sergilediği performansla hayal kırıklığı yarattı.
11 Haziran'daki açılış maçında İtalya'ya 3-0, ikinci maçında Galler'e 2-0 ve grubun son karşılaşmasında İsviçre'ye 3-1 mağlup olan A Milli Takım, organizasyonda en kötü performans sergileyen ekip olarak turnuvaya veda etti.
6 grup içinde puan alamayan iki takımdan biri olan Türkiye, attığı bir gole karşılık kalesinde 8 gol gördü ve organizasyonu eksi 7 averajla tamamladı.
Alınan bu sonuçların ardından ay-yıldızlılar, EURO 2020 tarihinin de en kötü averajına sahip takımları arasına ismini yazdırdı.
Turnuva boyunca çok az sayıda gol pozisyonuna girmesi nedeniyle eleştirilerin odağında yer alan Türkiye, kalesinde verdiği 60'tan fazla pozisyon nedeniyle de tepki çekmişti.
Ay-yıldızlıların geride bıraktığı turnuva sonrası teknik direktör Şenol Güneş'in açıklamaları merakla bekleniyordu.
Erkek A Millî Takımımızın Teknik Direktörü Şenol Güneş, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. pic.twitter.com/BgYqKXTAi1
— Türkiye #BizimÇocuklar (@MilliTakimlar) July 8, 2021
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında turnuvaya dair yaptığı açıklamalar ise kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Oyuncuların maçlardaki performanslarından rakiplerin maç öncesi ısınma hareketlerine, sakat ve transfer olacak oyunculardan teknik ekiple ilgili eleştirileri yanıtlayan Güneş, "İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna cevap verse de deneyimli çalıştırıcının açıklamaları başta sosyal medya olmak üzere yazılı ve görsel basında da sıkça eleştirildi.
Spor yazarı Uzay Gökerman, Güneş'in açıklamalarını, Türkiye'nin EURO 2020'deki başarısızlığını ve ay-yıldızlıların 2022 Dünya Kupası şansını Independent Türkçe'ye değerlendirdi
Gökerman: Temel eksiğin başında gelen 'ne oynadığımızı bilmiyoruz' sorunu, burada çok açık ortadaydı
Güneş'in uzun süredir beklenen basın toplantısı birçok kesimin tepkisine neden olmuş, deneyimli antrenöre sorulan soruların bir süre sonra karşılıklı diyalog haline gelmesi tepki çekmişti.
Gökerman, Türkiye'de kimi profesyonelliklerin birbirinin içine karışabildiğini, takım çalıştırmayan bir teknik direktörün ekranlarda yorum yaparken görülebildiğini, iyi ve etkileyici bir yorum yapan teknik direktöre bu durumun kendisine bir iş kapısı açabildiğini belirterek, Güneş'in basın toplantısını şöyle değerlendirdi:
Şenol Güneş'i dinlerken, karşımızda sanki Milli Takımlar sorumlusu değil de bir futbol yorumcusu varmış hissine kapıldım. Zaten toplantı süresinin iki saati aşmasının bir nedeni biraz da kendisinin anlatma ihtiyacından kaynaklanmasıydı.
Her şeye cevap veremezsiniz, vermek zorunda da değilsiniz. Ama ortada beklenti sonuç ilişkisi bakımından büyük bir hayal kırıklığı olunca ister istemez karşılık verme hakkını kullanma gereksinimi doğuyor.
Kendisini uzun zamandır takip eden ve dinleyen biri olarak şunu söyleyebilirim; Şenol Güneş çok uzun konuşuyor ancak birbiriyle bağlantısı kopuk şeyleri bir araya getirdiği için anlaşılamıyor.
"Bir oyununuz, taktiğiniz, kurgunuz, formatınız olur..."
Şenol Güneş'in toplantı sırasında İtalya yenilgisinin turnuva boyunca takımı olumsuz etkilediğini söylemesini de yorumlayan Gökerman, turnuva öncesinde Azerbaycan, Moldova ve Gine ile oynanan hazırlık maçlarının EURO 2020 finalleri için sinyal verdiğini dile getirerek, takımın taktik anlamdaki belirsizliğine şöyle vurgu yaptı:
Turnuva öncesinde oynanan hazırlık maçları bir bakıma bu hayal kırıklığının habercisiydi. Birinci ve özellikle ikinci Gine maçında Avrupa Şampiyonası'nda forma şansı olmayacak hatta kadro dışı kalacak futbolcuları izledik.
Ayrıca benim için temel eksiğin başında gelen 'ne oynadığımızı bilmiyoruz' sorunu burada çok açık ortadaydı. Bir oyununuz, taktiğiniz, kurgunuz, formatınız olur; bunu sahaya sürdüğünüz on bir oyuncu ile oynamaya çalışırsınız. Olmuyorsa değiştirirsiniz.
"'İtalya'ya yenildik çünkü motive olamadık' dediğimiz sürece temenni etmenin ötesine geçemeyiz"
"Bizde bu hiçbir zaman tam olarak böyle olmuyor" diyen Gökerman, "Zaten basın toplantısında hem Şenol Güneş hem bir kişi hariç soru soranların tamamı sorunu oyun üzerinden değil de oyuncu grubunun iyi, kötü, motive, arzulu veya tepkisiz, uyuşukluğu ile açıkladılar. Fransa'yı yenmek büyük bir olay ve orada oyuncu grubu tam anlamıyla işine konsantre oldular; İtalya'ya yenildik çünkü motive olamamıştık. Bu şekilde açıklamaya devam ettiğimiz sürece Milli Takımızın maç günü 'inşallah bugün iyi oynama istek ve arzuları vardır' şeklinde temenni etmenin ötesinde bir değerlendirme yapmak mümkün olamaz" şeklinde görüş belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Türkiye'nin hatasının bu futbol anlayışının kendisinde olduğunu, oyunu oyuncu ile kurmak ve değiştirmenin yanlış olduğunu aktaran Gökerman,"Biz maçlarımızı sol bekimizde yanlış tercih kullandık, orta alanda şu oyuncuyu kullanamadığımız için kaybetmedik. Kolaylıkla herkesin çözümleyebileceği bir planla sahaya çıkıyor ve aslında ne yapmak istediğimizi oyuncu grubu olarak bilmediğimiz için kaybettik" dedi ve "Burak serbest vuruşu dışarı atınca, Ozan'ın şutları kaleyi bulmayınca gol atamıyorsak, pozisyona giremiyorsak demek ki öncelikle buraları halledebilmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Genel anlamda kadro yeterliydi, sorun bu kadro ile ne yapacağını bilemeyen yönetim anlayışında"
Güneş'in turnuva öncesinde belirlediği 30 kişilik kadro spor kamuoyunda sıkça tartışılmıştı.
Deneyimli teknik adam dünkü basın toplantısında bu konuda vicdanen rahat olduğunu belirtse de bu durumun polemikleri bitirmediği bir gerçek.
Gökerman, "Kadroda değişiklik yapılmalı mıydı, bundan sonra yapılmalı mı?" yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:
Birçok kişi gibi ben de takımımızın tüm zamanların en iyi jenerasyonu olduğunu düşünüyorum.
Bunu söylediğimizde önceki kuşaklara haksızlık etmiyorum, onların arasında teknik anlamda çok daha yetkin veya yetenekli oyuncular olabilir ancak bugünkü jenerasyonumuz hem daha genç hem Avrupa'nın üst düzey liglerinde oynuyorlar hem de modern futbolun temel gereksinimlerine hakimler.
Bir iki oyuncu neden kadroda yoktu diye polemik yapmak mümkündür ama genel anlamda kadromuz yeterliydi.
Sorun bu kadro ile ne yapacağını bilemeyen ve işi sadece 11 oyuncuyu yazıp sahaya sürmek olduğunu düşünen bir yönetim anlayışından kaynaklanıyor. Şenol Güneş bu eleştiri için yine paragraflarca cümle kurabilir ama günün sonunda ortaya çıkan bu.
Siz istediğiniz kadar öyle olmadığını anlatmaya çalışın. Elbette Şenol Güneş aynı tercihler yapacak, tercihlerinde sorun yok.
Günaydın, mutlu haftalar… pic.twitter.com/q1kbnr0neI
— Türkiye #BizimÇocuklar (@MilliTakimlar) July 5, 2021
"Belözoğlu doğru tercih olabilir ancak Güneş ile birlikte çalışmak onun için doğru mudur?"
Şenol Güneş'e yöneltilen en büyük eleştirilerden bir de turnuvadaki takımların teknik direktörlerinin ekipleri üzerinden oldu.
Güneş, bu eleştirilere ise bu yönde bir değişim yapılacağını ve Emre Belözoğlu'nun kadroya dahil olabileceğini aktararak yanıt verdi.
Gökerman, bu tercihin Emre Belözoğlu'nun istediği bir tercih değil Güneş'in seçimi olduğunu dile getirdi.
"Ülkemizde bir de böyle bir sıkıntı var" diyen Uzay Gökeraman, şunları söyledi:
Şenol Güneş tam olarak bu takımı nasıl yöneteceğini, nerede eksikleri olduğunu biliyor ve bunun için Emre Belözoğlu'nu seçiyorsa hiçbir sorun yok.
Birileri Emre Belözoğlu, Şenol Güneş'in arkasında pişsin, sonra da takımı devralsın şeklinde bir program yapıyorsa burada da başka arızalı durumlar oluşuyor.
Fenerbahçe'nin geçen sezon takımda daha önce forma giymiş futbolculardan oluşan grubu bir araya getirdiğini hatırlatan Gökerman "Maalesef hayaller gerçeklerle örtüşmedi" dedi ve şunları söyledi:
Hep bir model benzetmeler, öykünmeler yapmaya çalışıyoruz. Ne kendi potansiyelimizin ne temel gereksinimlerimizin araştırmasını yapıyoruz. Hep bir hedef var. Süreç yönetimi ile ilgili her şey temennilerle ilerletiliyor, olmuyor.
Emre Belözoğlu'nun çok güçlü idealleri varsa bunun için önce kendi ekibini kurmalı, sonra bunu Süper Lig veya 1. Lig'de belki yurtdışında deneyimlemeli.
Belli bir futbol anlayışı geliştirmek sürecin içinde oluşuyor. Emre Belözoğlu doğru tercih olabilir ancak onun için Şenol Güneş ile birlikte çalışmak doğru mudur bir de bu tarafından düşünmek gerekiyor.
"Sorumluluğu dolaylı yollardan futbolculara yüklediği için başarısızlıkta sorumlu olduğunu düşünmüyor"
Turnuvadan hüsranla ayrılan A Milli Takım'da en çok merak edilen soruların başında "Güneş istifa edecek mi?" sorusu geliyordu.
Deneyimli teknik adam "istifa" sorusuna, "İstifa etmek veya etmemek bir seçenek. Böyle bir şeyi tabii ki düşündüm. Konuştum, tartıştım. Sonunda da göreve devam etmenin doğru olduğuna karar verdim" sözleriyle yanıt verdi.
Uzay Gökerman'a göre Şenol Güneş bu duruma şöyle bakıyor: Avrupa Şampiyonasına takımı götürdüm mü, götürdüm. Dünya Kupası Elemeleri Grubu'nda lider miyim, liderim. Toplam 6 yenilgi almışım bunun üçü zaten bu son turnuvada. Belli ki sorun bende değil.
Güneş için "Basın toplantısının genelinde de zaten sorumluluğu dolaylı yollardan futbolcu grubuna yüklediği için başarısızlıkta sorumlu olduğunu düşünmüyor" diyen Gökerman, "Bu durumda neden istifa etsin? Olaya, buraya kadar anlattığım pencereden bakmadığı sürece sözleşmesinin sonuna kadar takımın başında kalması muhtemeldir" değerlendirmesini yaptı ve şöyle devam etti:
Zaten bir önceki turnuvadaki başarısızlığın sorumlusu Fatih Terim de hatırlayacağımız gibi oyuncu grubu ile sorun yaşamıştı. Bir bakıma içeriden darbe yemişti. Bunlar benim yorumum değil, teknik adam bakışı.
Her iki teknik direktör de sözlerine 'bu yenilgi benim sorumluluğumdur' diyerek başlar sonra biz tüm basın toplantısında onların ne türden mağduriyetler yaşadığını dinleriz.
Günün sonunda hak veririz. Kur güncellemesi yapıp, maaşlarını düzeltiriz. Böyle konuştuğumuz için de hakaret etmiş oluruz.
Hiçbir meslek grubunda böylesine sınırsız yetki ve maaşa karşın bu kadar başarısız olan bir yöneticinin görevine devam etmesi mümkün değildir.
Kaptanımız Burak Yılmaz'dan maç sonrası değerlendirmeler. #EURO2020 #SUITUR #BizimÇocuklar pic.twitter.com/ctYLE07THM
— Türkiye #BizimÇocuklar (@MilliTakimlar) June 20, 2021
"Potansiyelleri olan ancak bunları değerlendiremeyen bir ülke olduğumuz her anlamda kesin"
EURO 2020 Elemeleri'ne damga vuran oldukça başarılı bir Türkiye varken UEFA Uluslar Ligi'nde küme düşen bir A Milli Takım izledik.
Sonrasındaki Dünya Kupası Elemeleri'nde yine adından söz ettiren bir Türkiye varken EURO 2020 finallerinde hayal kırıklığı yaşatan bir A Milli Takım vardı.
Gökerman, "Her turnuvada farklı standartlarda performans sergilememizin nedeni nedir?" şeklindeki soruyu ise şöyle cevapladı:
Buraya kadar konuştuğumuz detayların arasında bu sorunun cevabı var. Genel anlamda futbol anlayışımızı sorgulamak ve elbette değiştirmek gerekiyor.
İtalya turnuvaya gelene kadar hiç kaybetmedi, şimdi finalde. Belçika da öyle. Fransa sadece Türkiye'ye puanlar kaybetti.
Şimdi soralım, Fransa'yı yenmemiz bir istikrardan mı kaynaklanıyor yoksa bir tesadüf mü?
Takımımızın başarısını veya mücadelesini küçümsemek için söylemiyorum bunu. Fransa'yı yenmek için çok başka şeyler yapmak gerektiğinin farkındayım ama bu bir istikrardan kaynaklanmıyor. Bir öyle bir böyle olmaz.
Potansiyelleri olan ancak bunları değerlendiremeyen bir ülke olduğumuz her anlamda kesin. Sorunun futbolcu grubundan kaynaklandığını düşünmüyorum.
Futbolu yönetenler ve yorumlayanların değişmesi şart!
"Hollanda ve Norveç'i yenmek önemli kazanımlar, sıradaki Karadağ ve Cebelitarık maçlarında da 2'de 2 yapmalıyız"
Şenol Güneş yönetimindeki Türkiye'nin önünde 2022 Dünya Kupası Elemeleri bulunuyor.
Eylül ayında Karadağ, Cebelitarık ve Hollanda ile karşılaşacak A Milli Takım'ın elemelerdeki şansını da değerlendiren Gökerman, "Çok iyi başlangıç yapan bir takımımız var" dedi.
"Neredeyse 3'te 3'le eleme grubuna start verdik" diyen yorumcu, Hollanda ve Norveç'i yenmenin önemli kazanımlar olduğunu aktardı.
Gökerman'a göre sıradaki Karadağ ve Cebelitarık maçlarından da 2'de 2 yapılması elzem ve bu iki maçın en fazla zorlayacak karşılaşmalar olması muhtemel.
"Umarım yanılırım ama sahaya çıktığında ne yapacağını bilen bir takım asla böyle maçlarda takılmaz" diyen Uzay Gökerman "Çok iyi bir jenerasyon oluşturduğumuzu söylemiştim. Ben zaten onlara güveniyorum" değerlendirmesinde bulundu.
© The Independentturkish