Bir günde 100 yıl önceye döndüler: Tozkoparan'da mumla yaşam

İstanbul Güngören'e bağlı Tozkoparan mahallesinde elektrik, su ve doğalgaz kesildi. Mahalleli, zor günler geçiriyor

Hakkında alınan kentsel dönüşüm kararı nedeniyle İstanbul Güngören'e bağlı Tozkoparan mahallesi gündem olmaya devam ediyor. Elektrik, su ve doğalgazı kesilen mahalleli zor günler geçiriyor. Bir günde 100 yıl önceki şartlarda yaşamaya mahkum edildiklerini aktaran semt sakinleri, muhatap arıyor.  Peki pandemi koşullarında suyun kesilen mahalleli nasıl duş alıyor? Hijyen kurallarını nasıl uyguluyor? Yemeklerini nasıl pişiriyor? Gece karanlığında etrafı nasıl görüyorlar?

Hasan Bilir ve Ayşe Bilir çifti  yıllardır Tozkoparan'da yaşıyor. Kesilen sularını temin etmek için tankerden su alıyorlar. Yemeklerini  tüpte pişiriyorlar. Geceleri etrafı görmek içinse mum ışığıyla idare ediyorlar.

35 yıldır Tozkoparan'da yaşadıklarını söyleyen Hasan Bilir, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "İddia ediyorum, Güngören'de her taraf yıkılır, Tozkoparan'daki binalar yıkılmaz. Çünkü, belediyenin kontrol mühendisleri tarafından kuma betonu atılırken kontrol altında yapılıyordu. 1978'de inşaatı başladı 1983'te en son binalar burada yapıldı" ifadelerini kullandı.

"Kentsel dönüşüm yapan büyüklerimiz, köşklerde oturanlar, uzaktan kumandalar, gelsinler bizimle muhabbet etsinler" diyen Bilir, "Sizden 200 milyar alacağız, ucu açık olmayacak. 2-3 senede bitireceğiz, 15 senede bitirmeyeceğiz gibi söylemeyecek. Ucu açık onun da ucu açık ne zaman biteceği de bellir değil" şeklinde konuştu.

"İsrail'in Filistinlilere yaptığı zulmün aynısını benim devletim yapıyor"

"Biz İsrail'e kızıyoruz, ben de kızıyorum" diyen Bilir, şöyle devam ediyor:

"Kardeşim orada Filistinlilere yaptığı zulmün aynısını benim devletim yapıyor. Çarşamba günü geliyor buraya elektriğini suyunu, bilmem nesini kesiyor. Cuma günü cumaya gideceğiz abdest alamıyoruz. Benim Müslüman olmamı istemiyorlar mı bunlar?"

Bilir, su ihtiyaçlarını komşulardan ve çevreden temin ettiklerini belirtiyor. Belediyenin de kendilerine su temin etmediğini ifade eden Bilir, su kesintisinin insan haklarına aykırı olduğunu söylüyor. 

"Onlar dayanırsa bu şartlarda gelsinler dayansınlar ben de dayanayım" diyen Bilir, "Belediye başkanı düşmanımız değil gel kardeşim tek başına gel kimse sana bir şey demez. Bir orta yol bulalım. 8 ay ne uğraştırıyorsun 2 saatlik olay" dedi.

Bilir, "Sonuna kadar dayanmaya çalışacağım" dedi.

"50 sene öncesine döndük"

50 sene öncesine döndüklerini ifade eden Ayşe Bilir ise,"Böyle rezalet görmedim. 50 sene öncesine döndük. 83'te tankerlerden su alıyorduk. Eşimle beraber idare etmeye çalışıyoruz. Saat 2'ye kadar kapının önünde oturuyoruz. Sokak ışığıyla duruyoruz" dedi.

Belediye başkanının kendileriyle muhatap olması gerektiğini söyleyen Bilir, evden çıkmayacaklarını "Biz yerimizde oturmak istiyoruz. Ya verecekler yerimize ya da tepemizden vinçle öldürecekler, yıkacaklar" sözleriyle ifade ediyor.

Bilir, "Suriyeliler kadar değerimiz yokmuş. Elektriksiz, doğalgazsız yemeksiz ne yapıyorsunuz demiyorlar. Ne yapacağız bu yaştan sonra. Memleketimize mi döneceğiz" şeklinde konuştu.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU