Şeyh Said, Said Nursi ve Seyit Rıza'nın mezar yerlerinin açıklanmasını isteyen Yapıcıoğlu: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir daha ki görüşmemizde bu konu gündeme gelebilir

Basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşan HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, gündemi değerlendirdi. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı 4 ülkedeki bölgeler için "Kürdistan" diyen Yapıcıoğlu, üç kişinin mezar yerlerinin açıklanmasını istedi

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, üç figürün mezar yerlerinin açıklanmasını istedi / Fotoğraf: Independent Türkçe

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), bir ay önce "4. Olağan Büyük Kongresi"ni gerçekleştirdi.

Ekim 2018-Haziran 2021 arasında parti genel başkanlığını yürüten İshak Sağlam, görevi önceki genel başkan Zekeriya Yapıcıoğlu'na devretti.

Tekrar genel başkanlık görevini üstlenen Yapıcıoğlu, İstanbul'da basın mensupları ile kahvaltı bir araya geldi.

Yapıcıoğlu, açılış konuşmasında yeni anayasa, Kürt sorunu ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere birçok konuyu değindi.

Defalarca değiştirilmiş olmasına rağmen Türkiye'nin hala bir darbe anayasası ile yönetildiğini kaydeden Yapıcıoğlu, ülkede tartışılmakta olan pek çok meselenin temelinde cunta anayasasının olduğunu savundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

HÜDA PAR olarak "değiştirilmesi teklif dahi edilemez" olan anayasanın ilk dört maddesinin bile tartışılması gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, "1921, 1924 ile 1961 anayasalarında ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez" diye herhangi bir madde var mı? Yönetim şekli Cumhuriyet'tir dışında herhangi bir madde yok. Anayasa bir beşeri metindir, ilahi bir kelam değil ki. Herkesin yüzde yüz mutabık kaldığı bir madde bile olsa ‘bu madde asla değiştirilemez' diye bir hüküm koyma hakkına sahip değiliz" dedi.

"Türkiye'nin güçlü bir ülke olması Kürt meselesinin çözümüne bağlı"

Ülkenin en yakıcı sorunlarından biri olan Kürt meselesinin acilen çözüme kavuşturulması gerektiğini aktaran Yapıcıoğlu, Türkiye'nin güçlü bir ülke olması ve bölgede sözünün geçerli olmasının bu sorunun çözümüne bağlı olduğunu söyledi.

Meselenin Kürt sorunu olarak isimlendirilmesini doğru bulmadıklarını, problemin Kürtlerin değil bir zihniyet sorunu olduğuna değinen Yapıcıoğlu, meselenin yanlış yaklaşımdan kaynaklandığına dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılma davasına ilişkin "Hukuk herkes lazım" değerlendirmesinde bulunan Yapıcıoğlu, "Bir şeyin kanuna uygun olması hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. Türkiye'de idam cezası yok, ancak bir partinin kapatılması onu idam etmekle eşdeğerdir. Suçun şahsiliği ilkesi vardır. Suç işleyen cezalandırılır. İster HDP olsun ister başka bir parti olsun, Türkiye'nin gündeminden parti kapatmanın çıkması lazım. HDP bizim siyasi rakibimizdir. ‘Düşman' bile olsa herkes için adalet isteyeceğiz" ifadelerini kullandı.

 

Zekeriya Yapıcıoğlu
Zekeriya Yapıcıoğlu / Fotoğraf: HÜDA PAR Basın

 

"İstanbul Sözleşmesi aile kurumunu parçaladı"

Danıştay'ın, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin cumhurbaşkanı kararının yürütülmesinin durdurulması talebinin oyçokluğuyla reddettiğini hatırlatan Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:

"Sözleşmenin yürürlükten kalkması ve Türkiye'nin imzasını çekmesi için çok çaba gösterdik. Bize göre İstanbul Sözleşmesi olmaması gereken bir sözleşme. Sözleşmenin kadınları koruduğu iddialara inanmadığımız gibi kadınları koruma adına aileyi parçaladığını düşünüyoruz. Aileye çok ciddi zararlar veriyor. Aile kurumu yıkılırsa toplum ayakta kalmaz. Türkiye, aile ile ilgili politikalarını gözden geçirmek zorunda."

"Kürtlerin yoğun yaşadığı coğrafyada tarih boyunca ihlaller yaşandı"

HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu, Independent Türkçe'nin "Kürtlerin yaşadığı dört devlette de (Türkiye, Suriye, Irak ve İran) insan hak ve hürriyetlerine yönelik ihlaller olduğu bilinen bir gerçek. Uluslararası kurumlar, sürekli bir şekilde bu dört ülkeyi de insan hakları ihlalleri konusunda uyarıyor. Bu ülkelerdeki ihlaller ağırlıklı olarak neden kaynaklanıyor?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Evet, dünyanın pek çok yerinde hak ihlalleri yaşanmakta. Sözü edilen coğrafyada yani hem İran hem Irak hem Suriye hem de Türkiye Kürdistan'ında Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyalarda tarih boyunca ihlaller yaşandı. Her bölgenin sorununu belki farklı ele almak gerekir ama temel mesele ulus devlet anlayışıdır. Örneğin Suriye Arap Cumhuriyeti veya ‘Türk ise öğün değilse itaat et' ulus devlet anlayışının bir sonucudur. Bu çarpık zihniyet devletlerin işleyişine hakim olduğunda özelikle etnik nedenlerden dolayı haksızlıklar yaşanabiliyor. İnsanları etnik, mezhebi ve inanç olarak ayrıştıran, ötekileştiren zihniyette sakatlık vardır. Dili, dini ve rengine bakılmaksızın herkes hukuk karşısında eşittir. Mutlak süratle herkese adaletle davranılmalıdır. Bir de sözü geçen ülkelerin tamamı İslam ülkesi. ‘Nefsin için istediğini kardeşin için de iste, sana yapılmasını istemediğin bir şeyi kardeşine yapma' anlayışı İslam'ın en temel prensiplerinden biridir…"

"Devlet, yakınları ve bütün halktan özür dilemeli"

Şeyh Said ve dava arkadaşlarının idam edilişinin 96. yıldönümü nedeniyle "Şeyh Said, Said Nursi ve Seyit Rıza'nın mezarlarının nerede olduğunun açıklanması için çaba gösteriyor musunuz?" sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu, "Konuyla ilgili parti programımızda yer alan ifadeleri aynen tekrarlıyorum: Başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygı ile andıkları Kürt alimlerine zulmedildiği resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve bütün halktan özür dilenmelidir. Said Nursi, Şeyh Said ve Seyit Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalı, İstiklal Mahkemeleri ile ilgili arşivler derhal açılmalıdır" ifadelerine yer verdi.

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir dahaki görüşmenizde bu konuyu gündeme getirmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise "Olabilir, neden olmasın yanıtı veren Yapıcıoğlu, "Biz doğru bildiğimizi her yerde söyleriz. Gündeme göre ilkelerimizi değiştiren bir parti değiliz. Neysek biz oyuz. Ya hakkı söyleriz ya da susarız" değerlendirmesinde bulundu.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU