Kılıçdaroğlu: Türkiye şu anda Avrupa'nın en büyük kara para aklayıcısı ülkelerinden biridir

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerli ve milliyim ayağına yatanlar egemen güçlerin taşeronu oldu" dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İktidarı ortaya atılan yolsuzluk e kara para iddiaları üzerinden eleştien Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Avrupa'da kara para akalayan ülkeler arasında ilk sıralarında yer aldığını öne sürdü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Adaletten yana olacağız"

"Her birimiz toplumun umudu olmak zorundayız. Tarihin bize yüklediği ciddi bir sorumlşuluk var. Birlikte çalışacağız. Hiç kimseyi ayırmayacağız, herkesi kuacaklayacağız, herkesten yana olacağız. Eğer birine haksızlık yapılmışsa onun yanında olacağız. Haksızlığını gidereceğiz. Adaletten yana olaağız"

Şoför esnafının sorunlarıyla ilgili Meclis'te araştırma önergesi verilmesini istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım'ın Meclis'te bir araştırma önergesi verdiğini ancak önergenin reddedildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şoför esnafına; "Sizin sorununuzu çözmeye kim kararlı? Hangi parti sizin yanınızda ve hangi partiler sizin karşınızda? Oturun, düşünün. Elinizi vicdanınıza koyun. Sandık gelecek, sandığa gidip oy kullanacaksınız. Ben, başka bir şey istemiyorum. Doğrunun, haklının yanında durun. Sizin sorunlarınızı çözme iradesini ortaya koyan siyasi partinin yanında durun" diye seslendi.

"Keserseniz işsizlik patlar"

"Kısa Çalışma Ödeneği 456 gün sürdü, ücretsiz izin 433 gün sürdü. Bu ayın sonunda bitecek. Bu ayın sonunda bitmemesi gerekiyor. Eğer bunları keserseniz işsizlik patlar, daha büyük bir sorunla Türkiye karşıya kalır" diyen  Kılıçdaroğlu, kısa çalışma ödeneğinin uatılması çağrısında bulundu.

"Erdoğan'a göre öğretmen açığı yok"

İşsizliği önlemek için en hızlı ne yapacakları şeyin kamunun bütün boş kadrolarına atama yapmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,  "Kamuda boş kadro olur mu? Atama bekleyen öğretmenler var tamamının atamasını yapacağız. Erdoğan, Hatay'a gidiyor. Atama bekleyen öğretmenler de 'atama bekleyen 80 bin öğretmen alacağız' demiştiniz diyorlar. Erdoğan, "Hayır efendim biz 20 bin kişi aldık. Hiç açık yok, tam aksine fazlalık var" diyor. En tepedeki insan devletten habersiz. MEB'in verilerine bakıyorsunuz, Ocak 2021'de 107 bin 909 öğretmen açığı var. Sayıştay raporlarına bakıyorsunuz, 138 bin 393 öğretmen açığı var. Ama Erdoğan'a göre öğretmen açığı yok" diye konuştu.

"Umarım Mısır'da siyasi idamlar olmaz"

CHP'nin İhvan konusundaki tutumunu bütün dünyanın bildiğini belirten ve "Biz inançların siyasete alet edilmesini asla istemeyiz" diyen Kılıçdaroğu şöyle konuştu:

"Mısır'daki değişime de saygı duyduk her zaman. Siyasi idamlar doğru değil. Mısır'daki yöneticilere seslenmek isterim; Türkiye'de de geçmişte siyasi idamlar oldu. Başbakan astık, bakanlar idam edildi, gencecik filinta gibi evlatlarımızı dar ağacında ölüme yolladık. Ne oldu? Şimdi hepimiz üzülüyoruz. Şimdi astığımız insanlar için havalimanları yapıyoruz, okullara adını veriyoruz. Siyasi idamlar doğru değildir. Umarım Mısır'da siyasi idamlar olmaz"

"Kabahat Erzurumlularda değil bizde"

21-22 Haziran tarihlerinde toplam 55 CHP'linin Erzurum'a çıkarma yaptığını ve CHP'nin uzun yıllardır Erzurum'dan milletvekili çıkartamadığını belirten CHP lideri, "Kabahat Erzurumlularda değil bizde. Ankara'da oturduk gayet güzel açıklamalar yaptık sonra dönüp Erzurumlulara niye bize oy vermiyorsun dedik. Erzurum'un her ilçesini gezdi arkadaşlarımız. İktidar değişirse yardımlar kesilir mi diye bir endişe var. Erzurumlu ihtiyaç sahibi kardeşim, iktidar değiştiğinde yardımlar kesilmeyecek tam tersine artacak" dedi.

"Ekonomide ve hukukta devlet kayıt dışına çıkmaya başladı"

"Devletin iyi yönetilmediğini hepimiz biliyoruz. Çünkü iktidar, devleti yönetmek için değil devlet olmak için geldi. 'Ben devletim' diyor. Devlet dediğiniz kurum yıpranmaya ve çürümeye başlıyor. 19 yılın sonunda öyle bir notaya geldi ki, ekonomide ve hukukta devlet kayıt dışına çıkmaya başladı. Aşama aşama kayıt dışına çıkarıyorlar. Bunu bilinçli yaptılar. Önce bütün bakanlıklarda teftiş kurullarını kapattılar. Niçin? Bir yerde yolsuzluk varsa inceleyecekti. Böylece ekonomide kayıt dışılığın bürokatik alt yapısını oluşturdular. Devlette liyakati de kaldırdılar. Bakan ne söylerse 'emredersiniz' diyen kişileri getirdiler. Sadece talimatın gereğini yaparlar. Bürokrasiyi bir anlamda robotlaştırdılar"

"Haramla besleniyorlar haramla"

Türkiye Cumhuriyeti'nin bu güne kadar yaşamdığı pek çok rezaletin yaşandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Valinin, belediye başkanlarının, bakanların, milletvekillerin önünde Serik'te rüşvet tartışması yapıldı. Belediye başkanı milletvekillerine 'yazıkları olsun' diyor. Tık yok. Devleti kayıt dışına çıkartıyorlar. Savcı soruşturma açtı. Ne yaptı? Cumhuriyeti savunan bir savcı çıktı mı? Tık yok. Türkiye şu anda Avrupa'nın en büyük kara para aklayıcısı ülkelerinden biridir. Avrupa'nın en büyük kara  para aklayan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Böyle bi rezaleti Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç görmemiştik. Uyuşturucu parası, kumar parası, organ ticareti, insan ticareti, kadın ticareti... Ne kadar rezil iş varsa hepsini sineye çektiler. 'Parayı getirin' dediler. Niçin? Haramla besleniyorlar haramla. Helali kabul edemiyorlar. Ve ekonomiyi aşama aşama kayıt dışına çıkardılar" diye konuştu.

"Rüşvetsiz iş yapmanın mümkün olmadığını görüyoruz"

"Peki bu paralar nereye gidiyor? Kim alıyor bu paraları?  Neden Saray ve beslemeleri sessiz kalıyor bu konuda?" diye soran Kılıçdaroğlu yanıtını şöyle verdi:

"Beslendikleri için. Bugün, Türkiye'de rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil. Devlette muhatap olduğun andan itibaren rüşvetsiz iş yapmanın mümkün olmadığını görüyoruz"

"Kayıt dışı tirajlar üzerinden devleti soymaya devam ediyorlar"

"Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı yatırımları belirlerdi. Artık devletin bütün yatırımlarını beşli çete belirliyor. Kendilerine göre planlama yapıyorlar. Garanti de veriyorlar" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Ya CHP iktidar olur elimizden alırsa?", "Meraklanmayın. Londra mahkemelerini yetkili kılarım" diyor. Dolayısıyla devletin bütün büyük yatırımlarını beşli çete sarayın desteği ile yapıyor. Bunu da Cumhuriyet tarihinde ilk kez tanık oluyoruz. Kime hangi rantlar, garantiler verilecek kimse bilmiyor. Ekonomi kayıt dışında. Böyle olunca rüşvet vermek daha kolay oluyor. Çünkü paranın hesabı hiçbir yerde kayıtlı değil.  Havuz medyası var malum. Hala kayıt dışı tirajlar üzerinden devleti soymaya devam ediyorlar. Onlar da verilen bu rüşvete ortaktırlar. Böyle bir rezaleti Türkiye hiç yaşamadı" diye konuştu. 

"Damat ile kayınpeder 128 milyar doları buharlaştırdı"

Kayıt dışının en temel özelliğinin kayda alınmaması olduğunu belirten CHP lideri, "Bunun önüne devletin şeffaf olmasıyla geçilir. Kim getirecek bunları? Devleti yöneten siyasi partinin getirmesi lazım. En güçlü kurumlarımdan biri olan şimdi şamar oğlanına dönen Merkez Bankası. Kanuna aykırı olarak yetkiyi aldılar Hazine ve Maliye Bakanlığı'na verdiler. Damat ile kayınpeder 128 milyar doları buharlaştırdı" dedi.

"Rüşveti savunana oy vermeye devam edecek miyiz?"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun devlet televizyonuna çıkıp "her ay bir siyasetçiye 10 bin dolar ödeniyor" dediğini ancak Erdoğan'dan bu konuda henüz hiçbri açıklama yapmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Rüşveti savunana oy vermeye devam edecek miyiz?  Rüşvetin bu boyutu, ekonomideki kayıtdışılığın bu boyutu hiç çıkmamıştı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bütün yolsuzlukların ilkini yaşıyoruz. Daha neler çıkacak bilmiyoruz" şeklinde konuştu.

"Mahkemeye verirler mi diye ağır konuşuyorum"

"Erdoğan Şahsım Hükümeti ülkeyi felakete sürükleyecektir. Yolsuzluk, rüşvet her şey var. Bu kadar ağır konuşuyorum. Acaba mahkemeye verirler mi diye, yok vermiyorlar. Belki namuslu bir hakim buluruz da bunları ispat ederiz. Tık yok"

"Kimsin sen? Meclis'in üstünde misin?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Meclis'ten oy birliği ile geçmiş. Bir sabah kalkıyoruz ben bunu kaldırdım. Kimsin sen? Meclis'in üstünde misin? Şimdi olay Danıştay'da. Danıştay'daki hakimlere de sesleniyorum. Eğer aklınızı kiraya vermediyseniz, o sözleşmeyi yeniden ihya etmek zorundasınız. Yapmadığınız taktirde sizde Saray'ın kalemşörleri olarak anılacaksınız" diye konuştu.

"Yolsuzluk dosyalarının üzeri kapatıldı"

"İBB'de milyarlarca yolsuzluk var. Dosyaları çıkarttı, İçişleri Bakanlığı sarayın talimatı ile harekete geçti bütün dosyaları aldı. Niçin? Üzerini kaptmak için. Haramzadeyi, yolsuzlukları yapanı korumak nedir? Bunlarda vicdan, hukuk var mı? Öyle bir rezaletle karşı karşıyayız ki hukuk kalmadı"

"Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür"

Hükümetin ekonomide ve hukukta kayıt dışına çıkmasının, yönetimin mafyaya teslim olması anlamına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Yeraltı dünyası talimat verir, siyasi otorite gereğini yapar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yeraltı dünyası tarafından yönetilmektedir. Fatih Sultan Mehmet Han'ın çok güzel bir lafı var. "Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür." diyor. Kadı da satın alındı, baştaki de satın alındı. Böyle bir noktadayız" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Allah'ın izniyle iktidara geldiğimizde kul hakkı yiyenlerin burunlarından fitil fitil getirmezsem bana da Kılıçdaroğlu demesinler" diye konuştu.

"Egemen güçlerin taşeronu olmuşlar"

"Yerli ve millyiim ayaklarına yatanlar egemen güçlerin taşeronu olmuş durumda" diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Kanal İstanbul yatarımcılarınn alacakları hakında "Tahkime gider söke söke alırlar" sözlerine yanıt beren Kılıçdaroğlu,  "Temsilciye bak. Erdoğan, dış güçlerin temsilcisi. Alacağım, alacağım, söke söke alacağım. Buradan bir daha söyleyeyim; bu işe giren müteahhit unutsun kendisini. Bu işe kredi veren banka unutsun kendisini. Buna imza atan bürokratın burnundan fitil fitil getireceğim. Sadece bunları yapmayacağım. Bizim milliyetçilik damarımıza dokunuyorlar. O tank palet fabrikasından söke söke alıp şanslı ordumuza vereceğiz" diye konuştu.

Bahçeli'ye çağrı

"Sayın Bahçeli demiş ki, "Siyasi muhataplarımıza çağrımdır. Gelin bu üniversite sınavlarını kaldıralım" demiş. Güzel ama benim Bahçeli'ye bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim şu, üniversite sınavı kaldırıldı. Kötü haber bizim çocuklarımız için değil"

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU