Sami Selçuk’tan Bahçeli’ye yanıt: Hukuktan anlamayan birinin değerlendirmesi benim açımdan sıfıra eşittir

“Yazdıklarımı bile anlayamamış birine ne söyleyebilirim ki?”

Fotoğraflar: AA

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, partisinin grup toplantısında 104 emekli amiralin bildirisi hakkında yaptığı yorumlar nedeniyle kendisini hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. Bahçeli'yi hukuk bilmeyen birisi olarak niteleyen Selçuk'a MHP kanadından da yanıt geldi.

Selçuk, 19 Nisan'da emekli amirallerin bildirisinin ardından Cumhuriyet gazetesinde “Amiraller Bildirisi ve Hukukun Dedikleri” başlıklı bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. Bahçeli, bu yazının yayımlansından bir gün sonra MHP grup toplantısında “Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un, 4 Nisan darbe çağrısının mertçe kaleme alındığını bir gazete aracılığıyla açıklaması ise tam manasıyla namertliktir. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanı seçimini mimarı olduğu 367 düğümüyle krize sokan Kanadoğlu’ndan sonra şimdi de devreye beyni sulanmış Yargıtay eski Başkanı mı girmiştir?” ifadelerini kullandı.

Selçuk da bugün Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada Bahçeli’nin gösterdiği tepkiyi “Hukuktan anlamayan, hukuksal yaklaşımla politik yaklaşım ayrımını yapamayan, ayırt etme gücü ve zekâsı olmayan birinin değerlendirmesi, benim açımdan sıfıra eşittir” diyerek değerlendirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Mertlikten söz edenlerin önce kendileri mert olmalıdır"

Selçuk, şunları söyledi:

İnsan ölümlüdür. Ama Sartre’ın ünlü özetiyle insan eğer gerçekten insansa, hele bir de insanların özgürlüğünü dert edinen, bilimle uğraşan bir hukukçuysa daha çok “özgür olmaya mahkûmdur”; hukuk biliminin gereklerini ve dediklerini yerine getirmeye mahkûmdur. Bunu yerine getiremiyorsa, insanlığını, “şeref”ini, benim Türkçemle “özsaygı”sını yitirir; bir nesneye, eşyaya dönüşür. Bir hukuk öznesi olmaktan çıkar. Bunu yazımda da dile getirdim. Kimse bana efendilik taslamasın. Gücü yetiyorsa bilimsel temelde kendisi ya da kendisini bilinçsizce alkışlayanlar arasında hukukçu varsa onları da yanına alarak benim söylediklerimi çürütsün. “Namert”, yani “alçak, korkak, erdemsiz ; “beyni sulanmış”, yani “bunamış” diyerek insanları aşağılamasın. Hakaret, milletvekili yapay bağışıklık kalkanının ardına sığınarak mertliğini kanıtlamaya kalkışan zavallıların, yetersizlerin başvurdukları Brutus’vari bir eylem olmamalıdır. Mertlikten, namertlikten söz edenlerin önce kendileri mert olmalıdır. Sövgüler eski deyişle muhayyerdir. Değişmez huyları, sahibine geri dönüp onu vurmasıdır. Hakaretlerle düşünceleri ve hukukun dediklerini çürütemezsiniz. Ben, insanları bu denli zavallı, aciz yaratıklar olarak görmek istemiyorum. İnsan, gerçekten “eşref-i mahlukat”, yani bir “özgür hukuk kişisi”, dolayısıyla “yaratıkların en şereflisi” olmalı, her adımında bunu gözetmeli. Bu türden çarpık yaklaşımları benimsemiş olanlara karşı hukukçuya düşen görev şudur: İnsanın ne olduğunu anımsatmak, bilmiyorlarsa anlatmak.

Kendisine “sövenlere” iki uyarısı olduğunu dile getiren Selçuk, şunları kaydetti:

Birincisi, yazdıklarımı dikkatle okusunlar, hukukçulara danışsınlar, hukukun ne dediğini özümsesinler, sonra da duraksadıkları noktalarda gelip benimle tartışsınlar. 

İkinci uyarım da şu: Bilkent öğrencileri hocalarını değerlendiriyorlar. Bu değerlendirmeler açıkça sitede yayımlanıyormuş. Bunu yeni öğrendim. Siteye girsinler, benimle ilgili bilgileri ve özellikle bunayıp bunamadığımı öğrensinler. Bir de önerim var. Aynı yöntemi partiler de uygulasınlar. Bütün partiler, başkanları hakkında delegelerin değerlendirmelerini isteyip sitelerinde yayımlasınlar. Yurttaşlar da bunları okusunlar.  

Bahçeli’yi  “tartışmaya açık ve hukuk açısından yeterli biri olarak görmediğini” vurgulayan Selçuk, MHP liderinin “doğru dürüst Türkçe dahi bilmediğini” belirtti ve bildirinin “mertçe yazıldığını” tekrarladı:

Benim için “Yargıtay eski başkanı” diyor. Doğru dürüst dil bilgisi bile bilmiyor. Ben “Eski Yargıtay başkanıyım”. Bütün bunlar yüzünden de ülkem adına üzüntülü ve kaygılıyım. Yazdıklarımı bile anlayamamış birine ne söyleyebilirim ki?! “Muaviye’nin oğulları Hasne ile Hüsne’dir” sözündekinin de ötesinde burada dört değil, altı yanlış vardır. Amiraller bildirisi, açık seçiktir, kapalı değildir. Bu bir. Arka düşüncelerle değil, yineleme pahasına yurtseverlik kaygısıyla mertçe kaleme alınmıştır. Kişilere yönelik ne tehdit vardır, ne de sövme. Bu iki.

MHP’den yanıt

Sami Selçuk’un Bahçeli’ye yanıtının ardından MHP cephesinden yeni bir açıklama da geldi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda Selçuk’un Bahçeli’ye “sefil ithamlarda bulunduğunu” öne sürdü.

Yönter’in mesajları şöyle:

Yargıtay eski başkanı Sami Selçuk’un Genel Başkanımıza yönelik haksız ve hasmane sözleri beyin devrelerinin hepten yandığını göstermektedir!Donanımı olmayan, doğrusu olmayan, duruşu olmayan, davası olmayan bu gafilin küstah cüretkarlığı menfur emellerini örtmeye yetmeyecektir! Kendisini allame zanneden bir cahile, kibir yuvası bir cazgıra her söz israftır! Bugün bir gazetede Genel Başkanımızı hedef alan buruşuk iddaları, bühtan dolu ifadeleri şahsıyla müsemma, şuursuzluğuyla müzahirdir. Sefil ithamlar sahibine dönmüştür. Cuntacı kafa çuvallamıştır!

 

Independent Türkçe, Cumhuriyet

DAHA FAZLA HABER OKU