İhracatın en önemli kalemlerinden mobilya sektörünün kapısındaki kriz: Sunta, sünger, levha gibi hammaddeler dış piyasaya var, iç piyasaya yok

Haziranda normalleşme süreciyle birlikte, yılın ikinci çeyreğinde kaybettiklerini kapatan mobilya sektörü, ihracatta iyi performans gösterse de yaklaşık 6 aydır yepyeni bir sorunla kaşı karşıya: Mobilyanın hammaddesi yok

Fotoğraf: Wikimedia

Mart-Haziran 2020 tarihleri arasında yüzde 80 kayıp yaşayan mobilya sektörü, bunu sonraki üç ayda kapatmasının yanı sıra 2020'yi geçen yılın ihracat rakamlarına yakın seviyede tamamladı. 

Ekonominin kapalı kaldığı dönemde biriken talepler, 1 Haziran'da başlatılan 6 ay ödemesiz ve düşük faizli kredi destek kampanyaları ve düğünün sezonunun açılmasıyla adeta patlamıştı. 

2019'da 3 milyar 868 milyon dolar olan ihracat, 2020'de de 3 milyar 891 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 

Ancak mobilya sektörünün 2020 sonundan bu yana karşı karşıya olduğu bir sorun var: Hammadde sıkıntısı. 

İnsanlar evde kaldıkça sıkıldıkları evlerinde bir şeyler değiştirmek istiyor ancak mobilya sektörünün bu istekleri karşılaması için önce sünger ve sunta gibi hammaddelere ulaşması gerekiyor. 

Ulaşılamayan hammaddelerden biri de MDF.

Medium Density Fiberboard (Orta Yoğunlukta Lif Levha) kelimelerinin baş harflerinden oluşan MDF, lif hale çevrilmiş ahşap kalıntıların, yüksek ısı ve basınç altında mum ve reçine tutkalla yapıştırılarak levhaya dönüştürülmesiyle elde ediliyor. MDF'ler, 2,5 milimetreden 40 milimetre kalınlığa kadar üretilebiliyor. 

Mobilyada dünyanın en büyük sekizinci ihracatçısı Türkiye, MDF'de de Avrupa birincisi. Ancak son dönemde ihracata bulunabilen MDF, iç piyasa için bulunamıyor. 

"Sünger krizi ekimde, MDF sıkıntısı aralık gibi başladı" 

Türkiye'de mobilyanın merkez üssü sayılan İnegöl'ün Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada 2020'nin eylül ve ekim aylarına kadar hem yurtiçi hem yurtdışı satışlarının son derece iyi olduğunu ancak bundan sonra malzeme krizinin başladığını söyledi. 

Ayhan'ın aktardığına göre kriz, öncelikle süngerle başladı. Sünger üretiminde yaşanan aksamalarla fiyatlarında da anormal seviyede artış oldu. 

MDF ve sunta gibi ürünlerdeki sıkıntı ise 2020'nin son ayına doğru başladı. 
 

özcan ayhan.jpeg
İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan/ Fotoğraf: inmob.org.tr

 

"Yılbaşında düzelecek dendi ancak nisan ayına girdik hammadde sıkıntısı giderek büyüyor" diyen Özcan Ayhan, mobilya fuarlarında sipariş aldıklarını ancak fuarlardan sonra ne olacağının belirsizliğini koruduğunu aktardı. 

"'Hammaddeci de hammaddesini bulamıyor' deniyor" 

Hammaddenin öncelikli olarak dışarıya satıldığını ve iç piyasada azaldığını söyleyen Ayhan, "Üretici firmalar başka firmalar üzerinden de ihracat yaptığı söyleniyor. Ancak bunu resmi olarak bilmiyorum, duyumlarım bu şekilde" değerlendirmesini yaptı. 

Ayhan'a göre ihracatın yanı sıra MDF ve sunta gibi hammaddelerin bulunamamasının bir nedeni daha olabilir: Onların da hammaddesinin bulunamaması. Yani oduna ulaşmadaki zorluk: 
 

Hammadde üreticileri, kendi hammaddelerine ulaşmakta zorluk çektiklerini söylüyorlar. Bazen "kardan dolayı dağdan indiremedik" diyorlar. Bazen "devletten yeterli desteği alamadıklarını" söylüyorlar. 

Bizim bildiğimiz, devlet onlara 9 milyon metreküpten 30 milyon metreküpe kadar kesim alanları belirlemiş. Onların yaptıkları açıklamalar bizi tatmin etmiyor. 


"2019 ve 2020 ihracatı aynı. Neden hammadde sıkıntısı şimdi başladı?"

Türkiye'de 36 bin irili ufaklı üretici olduğunu söyleyen İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı, her sene ortalama yüzde 15 olan mobilya ihracat artışının 2020'de yerinde saydığını söyledi. Özcan Ayhan, hammadde sıkıntısının "ihracat" ile ilişkilendirilmesindeki tezatı şöyle açıkladı: 

2019 ve 2020 mobilya ihracatı arasında büyük bir fark yok. 2019'da hammaddeye çok rahat ulaşabiliyorduk. Hatta üretici firmalar kampanyalar düzenliyordu ürünlerini satmak için. Birden bıçak gibi kesilmesinin iki tane sebebi olabilir: Ya ahşap, tutkal, kağıt gibi hammaddelere ulaşamıyorlardır. Ya da ihracata normalden fazla veriyorlardır. 

Hammadde ihracatının da yüzde 100 artması gibi bir durum yok. Mobilya sektörünün de yoğun olduğu altı ay vardı. Şimdi ise kapasitemiz yüzde 100'e çıkmış değil. 

6-7 ay içinde bu sıkıntıya düşmemiz çok enteresan. 


MDF fiyatında yüzde 60 artış

Özcan Ayhan'ın aktardığına göre hammadde kısıtının yanı sıra diğer bir sorun da fiyat dengesizlikleri. "Örneğin zaten fiyatları anormal olan süngere bir hafta önce yüzde 27 zam geldi. Geçen yıl haziran ve temmuzda 140 liraya bulabildiğimiz MDF, şu an 225 liraya kadar çıktı. Bu tek levhanın fiyatı" diyor Ayhan. 

Ayhan buna rağmen mobilya üreticisinin fiyatları ikinci planda bıraktığını çünkü bekleyen siparişlerin olduğunu söylüyor. 

Mobilya üreticisinin çok büyük fedakârlık gösterdiğini söyleyen Özcan Ayhan'a göre hammadde fiyatları artmış olmasına rağmen mobilya fiyatlarındaki artış sınırlı oldu. 

"Üreticilerimizin verdikleri tavizlerden fiyatların çok anormal artmadığını gözlemliyorum. Bence fiyatların daha da artması gerek" diyen Ayhan, "Ancak esnaf ve zanaatkarımız ülkenin alım gücünü bildiği için tavizi biz veriyoruz. Eskiden yüzde 10 seviyesinde olan kâr marjı yüzde 6-7'lere çekildi" ifadelerini kullandı. 

"İhracat ya dondurulmalı ya da gümrük vergileri artırılmalı"

Independent Türkçe'ye konuşan Özcan Ayhan, çözüm için ise şunu önerdi: 
 

İç piyasada ihtiyaç varken hammadde ihracatının ya şu an hemen dondurulması gerekiyor ya da gümrük vergilerinin artırılıp iç piyasaya öncelik verilmesi gerekiyor. 

Bir kota uygulanmalı ya da gümrük vergileri düzenlenmeli. İç piyasaya yeterli hammadde verilmediği sürece ihracat durdurulabilir. Fabrikaların ceza yediğini duyuyoruz. Ancak kalıcı çözüm hâlâ yok. 


Siparişlerin yetişememesi durumunda hem esnafın hem de ülkenin zor durumda kalacağını söyleyen Özcan Ayhan, "Türkiye 3,5 milyar dolar civarında mobilya ihracatı yapıyor. Bu sıcak para girişi demek. Bu sektörü artık milli sektör olarak görüyorum. Hammaddesi yüzde 80 oranında Türkiye'de üretilen odunlardan elde ediliyor. Suntalar için genç ormanlar kesilmez. Bakanlığın izin verdiği, ömrünü tamamlamış ağaçlar ve dallar kullanılır. Türk mobilyası diye bir kavram oldu. Bu çok önemli bir şey. 3,5 milyar dolarlık ihracatın ileride 10 milyar dolarlara çıkacağını düşünüyorum" dedi. 

"Üretilen hammaddenin yüzde 20'si iç piyasaya gidiyor"

İstanbul Mobilyacı ve Döşemeci Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Recai Sel de büyük hammadde üreticilerinin ürettiklerini öncelikli dışarıya verdiklerini söyleyerek "Yüzde 20'sini içeride kullanıyorlar yüzde 80'ini ihracat yapıyorlar" dedi. 
 

recai sel
İstanbul Mobilyacı ve Döşemeci Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Recai Sel... Fotoğraf: Twitter/@RecaiSell


Türkiye içindeki mobilyacıların hammaddeye erişemedikçe, hammadde üreticilerinin de istedikleri gibi zam yaptığını söyleyen Sel, Özcan Ayhan gibi zamları neredeyse haftada bir gördüklerini ifade ediyor. 

"Dövizdeki yükselişi gerekçe gösteriliyor ancak döviz bazında daha fazla zammın yapıldığını görüyoruz" diyen Recai Sel, "Döviz indiği zaman, yaptıkları zammı indirmiyorlar. Yüksek ücrette kalıyor" açıklamasını yaptı. 

"Süngerin kalitesi de düştü"

Independent Türkçe'ye konuşan Sel'e göre bir diğer sorun da kalitenin düşmesi. 

"Hem zam geliyor hem bulamıyoruz hem de kalite düşüyor" diyen İstanbul Mobilyacı ve Döşemeci Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı, ölçülerde bile sıkıntı yaşandığını söyledi. Örneğin, 12 milimetrelik sünger, 11,8 milimetre gönderiliyor. İki milimin maliyeti ise üretici için az değil. 

"Şu an bir kamyon MDF'm olsa ki bu yaklaşık 50 ton eder, iki günde satabilirim" diyen Recai Sel'e göre ihracat ve iç piyasa için üretim dengeli gitmeli, öncelik iç piyasaya verilmeli. 

"Dövizdeki yüzde 10'luk artış hammaddeye yüzde 100 yansıyor" 

Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı ise Independent Türkçe'ye yaptığı yazılı açıklamada sunta ve MDF'nin yanı sıra metal hırdavat, boya malzemeleri, plastik ambalaj, cam, kumaş, ham kereste ve süngerin tamamına gelen zamların mobilya üreticilerinin canını yaktığını söyledi. 

Recai Sel gibi döviz artışıyla ilgili gerekçelere değinen Taklacı, "Döviz bahane edilerek ardı arkası kesilmeyen zamlarla boğuşan mobilyacı ve boyacı esnafımız dövizdeki yüzde 10'luk hareketi bile yüzde 100'lük zamlarla ödüyor" dedi. 
 

Hüseyin Taklacı
Ankara Mobilyacılar Odası Başkanı Hüseyin Taklacı... Fotoğraf: Twitter/@baskantaklaci


Süngerdeki küresel kriz

Zamların bu hızda devam etmesiyle 2023'teki 10 milyar dolarlık mobilya ihracatı hedefinde büyük kayıp yaşanacağını söyleyen Taklacı, " Son 10 yılda neredeyse 10 katına çıkan mobilya ihracatı bir anda 10 yıl öncesine dönerse bu yıllar geri gelmez büyük bir kayıp olur" dedi. 

Hüseyin Taklacı, sünger özelinde, küresel piyasada yaşanan krizleri ise şöyle sıraladı: 
 

Süngerin hammaddesi "poliol" ve "TDI". Bunlar tamamen petrol ürünü kimyasallar. Ülkemizde üretilmiyor ve dünyada da sayılı üretim tesisi var. 

En güçlü üreticilerden Çin, bazı TDI fabrikalarını kapattı. Alman üretici firmaların da bazı tesislerinde yangın çıktı. Global bir krize dönüşen TDI ve poliol, süngerin neredeyse imalatını durduracak noktaya getirdi. 

Sadece mobilyada değil, yatak, inşaat, otomotiv gibi birçok sektörde kullanılan sünger ve kauçukun hammaddesi TDI ve poliol konusunda acil eylem planı ortaya konulmalıdır. 


Türkiye'ye petrokimya sanayisinin kazandırılması gerektiğini söyleyen Hüseyin Taklacı, "Gerekirse devlet eliyle poliol ve TDI üretimi için AR-GE çalışmalarına ve üretimine bir an önce başlanmalıdır. Tamamı yerli üretim olan çok az sektörden birisi mobilyanın önündeki en büyük engel hammadde sıkıntısıdır" dedi. 

Taklacı ayrıca sektördeki durumu Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a ilettiklerini söyledi. 

Türkiye'de mobilya ihracatının son altı yılı 

MOVİLYA İHRACATI DEĞERİ (DOLAR)
2021 ilk çeyrek 962 milyon
2020 3 milyar 891 milyon 265 bin
2019 3 milyar 868 milyon 125 bin 
2018 3 milyar 131 milyon 546 bin
2017 2 milyar 760 milyon 343 bin 
2016 2 milyar 658 milyon 941 bin 
2015 2 milyar 760 milyon 343 bin
Kaynak: TÜİK


Sayılarla MDF üretimi ve ticareti 

  MDF üretimi (m3) İhracat (m3) İhracat değeri (dolar)
2015 4 milyon 777 bin 534 bin 236 milyon 862 bin
2016 5 milyon 69 bin 530 bin 233 milyon 844 bin
2017 4 milyon 747 bin 770 bin 292 milyon 571 bin
2018 4 milyon 910 bin 181 bin 76 milyon 61 bin
2019 4 milyon 800 bin 232 bin 600 94 milyon 814 bin
Kaynak: FAOSTAT


 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU