Blackfishing nedir? Akımın öncüleri makyaj yaparak siyahi gibi görünmekle suçlanıyor

Instagram’da çok sayıda takipçisi olan bazı beyaz kullanıcılar “siyahi kadın kılığına bürünmek”le eleştiriliyor

Hileyle siyahi kadınlara benzediği eleştirilerine İsveçli Instagram fenomeni Emma Hallberg, doğuştan bronz tene sahip olduğunu söyleyerek cevap veriyor / Fotoğraf: The Independent 

“Blackfishing”, makyaj, saç ürünleri ve bazen de cerrahi müdahaleyle görünüşünü ciddi oranda değiştirip kendilerini sosyal medyada siyahi ırktan biriymiş gibi göstermekle suçlanan insanları tanımlayan yeni bir kavram.

Blackfishing akımına kapılanlar, başka türlü erişemeyecekleri kazançlı sponsorluk anlaşmalarına konmak için genellikle siyahi kadınlara özgü gördükleri estetik nitelikleri seçip alıyor.

Twitter kullanıcıları akımın öncülerini, fotoğraflarında hile yapmak ya da daha dolgun dudaklar ve daha kıvrımlı hatlara sahip olmak için görünüşlerini estetik ameliyatlarla değiştirmekle suçluyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Trendi eleştirenler hakim kültürden insanların, azınlık kültüründen olanların aslına itibar etmeden ve üyelerinin kendini ezilmiş ve ötekileştirilmiş hissetmesine neden olacak şekilde onların unsurlarını sahiplendiğini söylüyor.

Öte yandan, “blackfish” diye nitelenen insanlar, kendilerine atfedilen bu niyeti şiddetle reddediyor.

Twitter’da Kasım 2018’de yapılan, “Instagram’da siyahi kadın kılığındaki tüm beyaz kadınları” paylaşın çağrısı 23 binden fazla retweet almasının ardından akımın öncüleri ciddi bir eleştiri yağmuruna tutulmuştu.

Twitter zincirine katılanlar, söz konusu Instagram kullanıcılarının yaşadığı bariz cilt ton farklılığını gösteren öncesi sonrası fotoğraflarını paylaşmıştı.

Fotoğrafları internette yan yana dolaşan 19 yaşındaki İsveçli Emma Hallberg, en çok alıntı yapılan örneklerden biri olmuştu.

 

 

Buzzfeed’e konuşan Hallberg eleştirilere yanıt verirken, “Kendimi beyazdan başka bir şey olarak görmüyorum. Tamamen güneşte bronzlaştım” demişti.

 

 

Bir diğer 20 yaşındaki Polonyalı “blackfish” Aga Brzostowska, BBC Radio 1 Newsbeat’e yaptığı açıklamada makyajla esmerleştiğini kabul etmiş ancak yaptığında kötü niyet olmadığı konusunda ısrar etmişti.

Brzostowska, “Bir şeyi yapmayı bırakmam gerekiyor gibi hissetmiyorum. Bana faydası olan ya da keyif aldığım bir şeyi neden bırakayım?” diye konuşmuştu.

 

 

The Independent’a konuşan yazar Stephanie Yeboah, blackfishing’i tiyatroda beyazların süslü kostümler içinde makyajla tenlerini kararttığı, epey hakaret içeren bir uygulama olan “siyah maskenin” bir türü olarak tanımlıyor.

Yeboah şöyle devam ediyor:

“Özellikle sosyal medyada gördüğümüz şey, beyaz kadınların diğer ırkı kendine mal ederek menfaat ve kazanç sağlamasının bir yolu. Markalar da bunu teşvik ediyor. Bu tarz kadınların çoğu, ‘siyah estetik’ konusunda güzellik ve moda markalarından onay alıyor. Ancak ne yazık ki iş, kampanyalarda gerçek siyahi kadınlara yer vermeye gelince, genellikle kenara itiliyor ve unutuluyoruz.”

Twitter zincirini başlatan serbest yazar Wanna Thompson, blackfishing’in neden bu kadar “rahatsız edici” olduğunu açıklarken beyaz kadınları, “tamamıyla ıslanmadan ayaklarını göle sokan” insanlar diye tanımlıyor.

BBC Radio 4’te Woman’s Hour’a konuşan 24 yaşındaki Thompson, geleneksel olarak siyahi kadınlarla özdeşleştirilen saç tarzı, giyim kuşam ve argo konuşmayı sahiplenmenin, “siyahi olmanın sonuçlarını tam olarak dikkate almaksızın, ırksal anlam karmaşasına sıkıca tutunmak için yeterli olduğunu” vurguluyor.

 

 

Thompson ayrıca, markaların “her zaman görmezlikten geldiği” siyahi öncülerin sayısı göz önüne alındığında bu durumun çok daha tartışmalı olduğunu vurguluyor. Genç kadın, “Madalyonun her iki tarafında beyaz olma ayrıcalığından faydalanan insanları görmek rahatsız edici” diye ekliyor.

Şu ana kadar blackfishing’le suçlananların neredeyse tamamı kadın. Ancak geçen yıl bir erkek de benzer bir ithamla karşı karşıya kalmıştı. İngiltere’de siyahi idaresindeki az sayıda tiyatrolardan birinde sanat yönetmenliği yapan Anthony Ekunday, beyaz olduğunu ve beyaz ebeveynlere sahip olduğunu kabul etmesine rağmen, siyahi rolü yapmak ve kendisini “yeniden doğmuş Afrikalı” olarak tanıtmakla eleştirilmişti.

Blackfishing yeni bir terim olabilir ancak insanların başka bir ırka mensup gibi davranması, 2015’te gerçekte beyaz olan aktivist Rachel Dolezal ile gündeme gelmişti. “Siyahi tecrübeyle kendini kimliklendiren” Dolezal, etnik kökenini “trans-ırk” olarak tanımlamıştı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style/women

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU