HDP'ye kapatma davası: Parti kendini feshederse, Siyasi Partiler Kanunu'na göre kapatma davası da düşüyor

Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesine göre, hakkında kapatma davası olan parti kendini feshederse dava düşüyor. Dr. Vahap Coşkun, bu yolla siyasi yasak yaptırımının da ortadan kalkacağını belirtti

Fotoğraf: AA

Siyasi Partiler Kanunu'nun 108. maddesine göre, hakkında kapatma davası olan parti kendini feshederse dava düşüyor. Dr. Vahap Coşkun, bu yolla siyasi yasak yaptırımının da ortadan kalkacağını belirtti. 

Uzunca süredir iktidarın gündeminde olan Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması için ilk adım atıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından HDP'nin kapatılması istemiyle 609 sayfalık iddianame hazırlanarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) sunuldu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


İddianamede, HDP'nin "Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güveni için HDP'nin kapatılmasının hukuksal zorunluluk" olduğu ileri sürülürken, 687 isme siyaset yasağı ve partinin hazine yardımından yoksun bırakılması istendi. 

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın görevlendireceği raportör ilk inceleme raporunu AYM'ye sunacak. Bu raporun ardından iddianame kabul edilirse, iddianame ve ekleri HDP'ye gönderilecek ve savunması istenecek. Savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin esas hakkındaki mütalaasını verecek.

SPK'daki değişiklik sayesinde dava düşebilir

Ancak bütün bunların hiçbiri yaşanmayabilir. HDP, bu süreçte kongresini toplar ve kendisini feshederse, kapatma davası da düşer.

2010'aa kadar Siyasi Partiler Kanunu'nun "Siyasi Partilerin Kapatılması" başlıklı bölümündeki 108. maddeye göre, bir siyasi parti, üyeleri ve yönetimi tarafından feshedilse bile, hakkında açılan kapatma davası devam ediyor ve çıkan sonuca göre üyelerine siyasi yasak kararı verilebiliyordu. 

Ancak Anayasa Mahkemesi'nin 8 Aralık 2010'da verdiği 2010/112 sayılı kararıyla bu durum değişti.

Yüksek mahkemenin kararına göre, kapatma davası açılan parti, bu dava sürerken büyük kongresini toplar ve kendini feshederse, Anayasa Mahkemesi'ne açılan dava da düşüyor.

AYM: Hukuk devleti ilkesine aykırı

Yüksek mahkeme, eski uygulamanın hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu tespit etti ve 2010/112 sayılı kararıyla uygulamayı iptal etti.

İlgili AYM kararında şu ifadeler yer alıyor:

Hakkında kapatma davası açılan siyasi partinin savunması tüzel kişilik adına yapılmakta, söz ve eylemleri kapatılmaya delil olarak gösterilen partililerin bireysel savunmaları ise alınmamaktadır. Asıl sorumlu olan parti tüzel kişiliğinin hukuki ve fiilî varlığı sona erdirilmiş olsa bile, açılmış kapatma davasının sürdürülmesine imkân tanıyan itiraz konusu kuralla, Anayasa'da güvence altına alınmış siyasi haklara ikincil yaptırımlarla ölçüsüz bir müdahale sonucunu doğurabilecek yolun açılmış olması hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturur.

Dr. Coşkun: Yeni partiyle yola devam edilirse hazine yardımı kesilir

HDP'ye açılan kapatma davasını Independent Türkçe'ye yorumlayan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Vahap Coşkun da, HDP'nin kendini feshetmesi halinde davanın düşeceğine dikkati çekerek, "Bu, HDP'nin kararı olacaktır elbette. Parti feshedilir ve yeni bir partiyle yola devam kararı alınırsa hazine yardımı kesilir. Çünkü yeni kurulacak parti seçime girmemiş olacak" dedi.

"Siyasi yasak gibi yaptırımlar da ortadan kalkar"

HDP'nin feshedilmesi halinde dava düşeceği için siyasi yasak gibi yaptırımların da ortadan kalkacağını ifade eden Coşkun, Siyasi Partiler Kanunu'nda bu durumun net olarak belirlenmiş olduğunu söyledi. 
 

vahap coşun.jpg
Dr. Vahap Coşkun / Fotoğraf: Twitter


"AYM'nin önünde 4 kapatma davası var, 2 yıl 3 aydır karara bağlanmadı"

Partinin feshedilmesi gibi bir yolun tercih edilmemesi durumunda ve Anayasa Mahkemesi davayı hükme bağlamadan yapılacak olası bir seçimde, şu anda hakkında siyasi yasak istenen isimlerin yeniden milletvekili seçilebileceklerinin de altını çizen Coşkun, şunları söyledi:

Milletvekilliği adaylığının reddedilmesinin koşulu, kesinleşmiş yargı kararıdır. Eğer Anayasa Mahkemesi'nin kararı öncesinde bir seçim kararı alınırsa, bu siyasi yasağı istenen isimleri etkilemez. Baskın seçim yapılırsa, davanın sonucu bu seçime yetişmeyebilir. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin önünde 4 tane parti kapatma davası var ve bu davalar 2 yıl 3 aydır karara bağlanmadı. 

"Kürt seçmenle arasındaki mesafeyi açtı"

Coşkun değerlendirmesinde, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) HDP'nin kapatılması için baskı yaptığını, AK Parti'nin ise başlangıçta bu baskıya mesafeli yaklaştığını hatırlattı. AK Parti'nin ilerleyen süreçte ittifakın devam edebilmesi için MHP'ye taviz verdiğini de sözlerine ekleyen Coşkun, şu ifadeleri de kullandı:

HDP seçmeni kapatılma davaları konusunda tecrübeli. Daha önce bu gelenek içinde yer alan 8 - 9 parti ya kapatıldı ya da kendini feshetti. Dolayısıyla seçmen, kendi partisini ve kendi fikriyatını başka bir çatı altında örgütlendiğinde oraya kanalize olmakta herhangi bir sıkıntı çekmiyor. Ayrıca mağduriyet duygusu HDP seçmenini partisine daha da bağlıyor. Daha da önemlisi, HDP'yi siyasetin dışına itme ve Kürt meselesinde sert bir tutum takınma, Kürt seçmenle iktidar arasındaki mesafeyi de git gide açıyor. Bu siyasal mühendislikle, iktidar varmayı istediği yere varamayacak. Şimdilik top AYM'ye atıldı, biraz zamana yayıldı. Bu haliyle iktidar ittifakı kurtardı ve yola birlikte devam edebilme şansını kazandı. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU