Mil-Diyanet Sen, LGBT derneklerinin kapatılması için dilekçe verdi: İstanbul Sözleşmesi iptal edilsin

Mil-Diyanet Sen Başkanı Celaleddin Gül, "LGBT dernek mensupları İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanundan cesaret almaktadır" diye konuştu

Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet Ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen), LGBT derneklerinin kapatılması için İçişleri Bakanlığı’na dilekçe verdiklerini duyurdu. Mil-Diyanet Sen Başkanı Celaleddin Gül yaptığı açıklamada "Bugün, son yıllarda sözde ‘onur yürüyüşleri!’ adı altında gösteriler düzenleyerek ülkemizin ve Milletimizin onurunu ayaklar altına alan, her fırsatta kutsal değerlerimize kin ve nefretlerini kusan, maneviyatımızla, kültürümüzle, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizle alay ederek onları değersizleştirmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışan LGBT derneklerinin kapatılması talebiyle dilekçe vermek için İçişleri Bakanlığındayız" ifadelerini kullandı.

LGBT+ dernekleri için "sapkın" ifadesini kullanan Gül şöyle devam etti:

Bu sapkın dernek mensupları, geçen hafta Boğaziçi Üniversitesinde Kabe-i Muazzama’nın görselini ayaklar altına almak suretiyle, nüfusu 2 milyarı aşkın İslam alemi için kutsal olan mabede saygısızlık etmiş, İslam dinine olan kinlerini kusmuştur. Bu sapkın topluluğun yaptığı hadsizlik bardağı taşıran son damla olmuştur.
Emperyalistlerin bir kuklası olarak ortaya çıkartılmış LGBT dernekleri; Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunun yapısını bozmak, insan neslinin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engellemek için özellikle aile bağları güçlü olan İslam toplumlarını ifsad etmek, onlardan kimliksiz, cinsiyetsiz bir toplum oluşturmak için kurulmuş sapkın yapılardır ve bu yüzden faaliyetlerinin durdurulması gerekmektedir. Bu sapkın dernekler, aile kurumunu çökertmek, ülkeleri içinden çıkılamaz buhranlara sürüklemek için ortaya çıkartılmış ve uluslararası fonlarla desteklenen sapkın kuruluşlardır.

Bakan Soylu'nun açıklamalarını hatırlattı

LGBT'yi normalleştirmek ve yaygınlaştırmak için uluslararası düzeyde lobi faaliyetleri gerçekleştirildiğini iddia eden Gül bu faliyetlerin son dönemde Türiye'de yoğunlaştığını söyledi.

Gül açıklamalarına şöyle devam etti:

 Feminist-eşcinsel hareketin erkek-kadın ayrımını ortadan kaldırmak amacıyla başlattığı ‘cinsiyetsizlik’ dayatması ile aile kurumunun temeline dinamit döşeniyor, filmler, yazılı görsel ve sosyal medya kullanılarak genç kuşakların cinsiyet algısı tahrip edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye’deki LGBT derneklerine, uluslararası fonlardan büyük miktarlarda fon sağlandığı; sadece Ankara’daki bir derneğe ABD’den 22 milyon Dolar fon sağlandığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından 03 Eylül 2019 tarihinde dile getirilmişti. . Değerli basın mensupları; Eşcinselliği tercih etmek, bir insan hakkı değildir: Uluslararası ve ulusal kampanyalarla ‘cinsel tercih hakkı’ şeklinde, insan haklarına ilişkin uluslararası metinlerde yer almayan bir hak uydurulmaya çalışılmaktadır. Toplum ve hukuk/devlet nezdinde kabul ettirilmeye çalışılan LGBT şeklinde bir kimlik; ne alt, ne üst ve ne de normal bir kimlik olarak kabul edilemez. Çünkü bu tarz cinsel sapkınlıkların, başta AIDS olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkları artırdığı ifade edilmektedir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"İstanbul Sözleşmesi iptal edilsin"

İstanbul Sözleşmesinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılmasını da istediklerini de belirten Gül, "Çünkü LGBT dernek mensupları İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanundan cesaret almaktadır. Aldıkları cesaretle sözde onur yürüyüşleri adı altında Müslüman Türk toplumunun onurunu ayaklar altına almakta, nesli ve toplumu ifsat etmekte, kutsal değerlerimize karşı kin ve nefret besleyerek toplumu kutuplaştırmakta ve ülkemizde iç karışıklık çıkarmaya çalışmaktadır. Bu sözleşme, sağlıklı bir toplumun çimentosu olarak nitelendirdiğimiz aile kurumunu yıpratmakta ve dağılmasına yol açmaktadır. Eşcinselliği meşru görerek, dinimize, örf ve adetlerimize savaş açmaktadır. İstanbul Sözleşmesi; Anayasanın yöneticilerimize verdiği; ‘Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak’ görevlerine tezat teşkil etmektedir" diye konuştu.

Bakan Soylu duyurmuştu

Boğaziçi Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Melih Bulu'yu rektör olarak atamasının ardından başlayan protestolarda açılan bir sergide Kabe'yi şahmaran figürüyle birlikte gösteren afiş kullanılmış. Söz konusu afişi astığı iddia edilen 2 öğrenci tutuklanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 4 öğrencinin gözaltına alınmasını Twitter hesabından şu ifadelerle duyurmuştu:

Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı.

 

Bakan Soylu'nun bu tweeti Twitter tarafından nefret suçu sayılarak Fransa'da engellenmişti

 

 

 

Independent Türkçe, İHA

 

DAHA FAZLA HABER OKU