Tutuklanan Boğaziçi öğrencilerinden mesaj: Destekleyin, bundan sonrası sizde

Boğaziçi Üniversitesi'nden iki öğrenci tutuklanmıştı

Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serildiği iddiasına yönelik ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişiden 2'si tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Tutuklanan öğrenciler bir video mesajı yayımlayarak destek çağrısında bulundu. Öğrenciler meajlarında şu ifadeleri kullandı:

Moralimiz çok kötü değil, itirazlar edilecek. Bizim için çok endişelenmeyin, destekleyin. Bundan sonrası sizde.

İfadeleri ortaya çıktı

Sözcü'de yer alan habere göre; Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi olduğunu belirten S. N. B.’nin emniyetteki ifadesinde, şunları söyledi:

Boğaziçi Üniversitesi'nin önünde düzenlenen serginin amacı çeşitli konularda kendini ifade etme şansı dileyen herkesle iletişim kurmak ve onlara bir alan açabilmektir. Bu sergi herhangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı olmadan düzenlendi. Soruşturmaya konu olan resim, üniversitede düzenlenen sergide yer alan 300 resimden sadece biri.

Eseri yapıp sergiye gönderen sanatçıyı da tanımam. Tamamen anonimdir. Yerde olma sebebi de sergiye gelen eser sayısının fazla olmasından ve yeterli asılacak yer bulunmamasından dolayı, vinil baskı olduğu için de yerde olmasından zarar göremeyeceği için içeriğine bakılmadan yerde sergilenmiştir.

Eserler sergi üyeleri tarafından hiçbir ayrım ve yorum katılmaksızın sergilenmiştir. Bu sebeple eserin ifade etmiş olduğu düşünce bu üyelerden bağımsızdır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.

"Ne yaptıysam sanat ve sevgi için yaptım"

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi H. K. ise emniyetteki ifadesinde bahse konu serginin bir sanat sergisi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;

Bu serginin düzenleniş amacı Boğaziçi Üniversitesi'ne yeni atanan rektörü protesto etmek ve protesto eden arkadaşlarımıza destek olmaktır. Soruşturmaya konu resim, üniversitede düzenlenen 300 eserden bir tanesidir. Eseri yapıp, sergiye gönderen sanatçıyı tanımam. Bu sergiyi düzenleyen arkadaşların iletişim mailine gönderilmiş. Göndericinin kim olduğunu bilmiyorum. Eseri asıldığı yerden kaldırılması istendiğini duydum. Bunun üzerine ben de 100 sanatçıdan bir sanatçıyı ayırmamız eşitsizlik ifade edeceği için duruma karşı çıktım. Ne yaptıysam sanat ve sevgi için yaptım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Boğaziçililer taleplerini sıraladı

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de soruşturma başlatılan olaya ilişkin Boğaziçi Dayanışması hesabından yaptıkları açıklamada taleplerini 5 maddede açıklayarak şunlrı kaydetti:

29 Ocak Cuma günü okulumuzda düzenlenen ve direnişimizin bir parçası olan sergi etkinliği sonrasında beş öğrenci arkadaşımız özel güvenlikler ve sivil polisler tarafından afişe edilerek gözaltına alındı. Kulüp odalarımız herhangi bir kulüp üyesine ve kulüp danışman hocalarına haber verilmeden polis tarafından basılarak usulsüzce arandı. Sergilenen eserler, LGBTİ+ bayrakları ve pankartlar suç teşkil ediyormuşçasına toplandı. 

Bugün ise, dün gözaltına alınan beş arkadaşımızdan biri serbest bırakılırken iki arkadaşımız hakkında ev hapsi ve iki arkadaşımız hakkında da tutuklama kararları verildi. Direnişimiz ve başka birçok mücadele bu suçlamalar doğrultusunda "LGBTİ+ dernekleri kapatılsın" ve "İstanbul Sözleşmesi feshedilsin" çağrıları arasında mahkum edilmeye çalışıldı. Bu süreçte LGBTİ+lar birçok nefret söylemine maruz kaldı. Bu nefret söylemlerinin cezasız kalması kabul edilemez! 

Arkadaşlarımız hükümet yetkilileri ve hükümet yanlısı medya tarafından açıkça hedef gösterilirken, kayyum Melih Bulu'nun sosyal medyada başlatılan linç kampanyasına katılarak attığı tweet ve rektörlük tarafından açılan soruşturma gösteriyor ki Melih Bulu'nun atandığı görevde kalması üniversitenin özgürlüğüne şu ana kadar yapılan en büyük saldırıdır. Melih Bulu, onu atayan iktidarın sesinden fazlası olmadığını bu hareketiyle bir kez daha göstermiştir. Bu saldırılar İçişleri Bakanlığı, YÖK, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Valiliği ve kayyum Melih Bulu'nun sanatçı arkadaşlarımızı ve LGBTİ+ları hedef göstermesiyle bizzat ve açıkça devlet otoriteleri tarafından işlenen bir nefret suçu boyutuna ulaşmıştır. 

LGBTİ+lar, öğrenciler, sanatçılar, Kürtler, kadınlar, işçiler... toplumun direnen her kesimi bu saldırıların hedefindedir. Direnenler; onların baskıdan, kayyumdan başka hiçbir şey vaat etmeyen iktidarlarını sarsmaktadır. 


Bu mücadeleyi sürdürenler olarak bugüne kadar kimsenin sesini kısmadık, kısmayacağız. Ne hedef şaşıracağız ne de kendimizi susturacağız. Herkesin kendi sözünü söyleyebildiği, üniversite emekçilerinin, öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin söz ve yetki sahibi olduğu bir üniversite için mücadele ediyoruz, edeceğiz. ifade özgürlüğünün milli, kültürel, dini hassasiyetler gerekçesiyle kısıtlanmasını hiçbir koşulda kabul etmiyoruz. Açık ya da örtük otosansür dayatmalarına boyun eğmeyeceğiz. 
Gelenekler ve inançlar hakkındaki hassasiyetler tarihin başından beri ezilenlerin ve onların haklı mücadelelerin önünü kesmek için kullanıldı, kullanılıyor. Bugün saflar nettir. Karşımızda ülkeyi "hassasiyetleri" nedeniyle açık cezaevine çevirmiş bir iktidar var. 

Seçilmiş belediye başkanları "güvenlik hassasiyetleri" nedeniyle hapistedir. Erkeklik değerleri "incindiği" için onlarca kadın ve LGBTİ+ şiddete maruz kalmaktadır. Patronların "hassasiyetleri" nedeniyle tüm grevler yasaklanmakta, ertelenmektedir. Bizim tarafımız ise mücadele edenlerin tarafıdır. 

Direnişimiz; gözaltılarınıza, tutuklamalarınıza, baskılarınıza ve saldırılarınıza boyun eğmez. Bir kere daha taleplerimizi haykırıyoruz:

1. Tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın, ev hapsi uygulaması kaldırılsın!

2. Polis, kampüsü ve çevresini bir an önce terk etsin!

3. Kayyum Melih Bulu ve tüm kayyumlar derhal istifa etsin!

4. Rektörlük seçimleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla demokratik bir biçimde yapılsın!

5. LGBTİ+lara yönelik nefret söylemi suç kapsamına alınsın!   

 

 

 

Independent Türkçe, Sözcü

DAHA FAZLA HABER OKU