Ayhan Bilgen dışarda olsaydı ihraç edilirdi miydi?… Eski DTK Eş Başkanı Dicle: Tartışma ve farklı düşüncelerin olmadığı hareketler ölüdür

Eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in son dönemdeki Twitter mesajlarını HDP'li siyasetçiler yorumladı

Bilgen’in son dönemde paylaştığı mesajları HDP’li siyasetçiler yorumladı / Fotoğraf: Reuters

Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi'nde (HDP) sözcü, grup başkanvekili ve eş genel başkan yardımcılığı gibi birçok görevlerde bulundu.

Son olarak 31 Mart Yerel Seçimleri'nde HDP'den Kars Belediye Başkanı seçildi.

Bir buçuk yıl kadar belediye başkanlığı koltuğunda oturan Bilgen, Eylül 2020'de Kobani (Ayn el-Arab) operasyonu kapsamında tutuklanarak cezaevine konuldu, yerine kayyum atandı.

Tutukluyken sosyal medya hesabı Twitter'dan üyesi olduğu HDP'yi eleştiren Bilgen, yaptığı paylaşımlarla dikkatleri üzerine çekti.

Bilgen, HDP'nin tersinden Türkiyelileşme yaşadığını savunarak, "Türkiye'de yeni bir fikir ve tarza ihtiyaç var. Bunun düşünsel ve toplumsal zeminini oluşturmak gerekiyor. Bunun yeni bir siyasi partiye dönüşme ihtimali, göreceği ilgi ve imkanlarla ilgilidir" ifadelerini kullandı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Eş Genel Başkan Buldan'dan Bilgen'e tepki

Bilgen'in bu açıklaması kim çevrelerce HDP'ye alternatif bir partinin kuruluşu olarak değerlendirildi.

Gazeteci Ayşegül Doğan'a açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Bilgen'in açıklamalarına tepki gösterdi.

Bilgen'in son dönemdeki açıklamalarını talihsizlik olarak yorumlayan Buldan, "İktidarın ekmeğine yağ sürecek ya da onlara yarayacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini söyledik. Varsa bir problem bize ulaştırabilir. Bu tür eleştirileri sosyal medya üzerinden söylemek doğru değil" diye konuştu.

Özellikle HDP'ye baskının arttığı ve kapatılmasının tartışıldığı bir dönemde Bilgen'in açıklamaları parti içinde rahatsızlık yarattığı bir gerçek.

Bilgen ve Demirtaş arasındaki çekişme-çatışma derinleşti

Peki Bilgen'in HDP'de etkisi var mı? Bilgen açıklamalarıyla yeni bir parti kurmak için nabız mı yokluyor yoksa birilerine mesaj mı vermek istiyor? 

HDP kulislerinden alınan bilgilere göre, partiden yetkililer birkaç defa Bilgen ile görüşmeye gitti ve paylaşımların yanlış olduğu ve devam etmemesi için uyarıldı.

Açıklamaları talihsizlik olarak değerlendiren parti yönetimi, Bilgen'in yanlışta ısrarını içinde bulunduğu ruh haline bağlıyor.

 

Ayhan Bilgen - Selahattin Demirtaş
Ayhan Bilgen - Selahattin Demirtaş / Fotoğraf: Twitter

 

Parti kaynaklarından alınan bilgilere göre Ayhan Bilgen'in özellikle Selahattin Demirtaş'ın eş genel başkanlık yaptığı dönemi hedef almasında başka bir amaç var.

Bilgen'in HDP'nin gereğinden fazla Demirtaş'a değer ve önem atfettiği düşündüğü kulislerde gelen bilgiler arasında.

Çünkü Bilgen ve Demirtaş'ın başından beri bir çekişme-çatışma içerisinde olduğu ve birbirlerini sevmediği biliniyor.

Partinin bir önceki kongresinde eş başkanlık için Bilgen'in isminin geçtiği ama Demirtaş'ın şerh koyarak aday olmasını engellediği ve karşılıklı çatışmanın o dönemden sonra daha da derinleştiği belirtiliyor.

HDP'de Kurdewari (Kürtçü), modern Kürt, Türk solu (sosyalist) ve mütedeyyin gibi birkaç eğilimden (grup) oluşuyor.

HDP'deki mütedeyyin Kürt seçmeni yanına çekme gayreti mi? 

Bilgen, HDP içindeki mütedeyyin olarak adlandırılan grubu kendi tarafına çekme veya onların temsilcisi olmak için göz kırpıyor olabilir.

Ancak HDP, Bilgen'in eleştirilerini akıl vermekten öte açıklamaların saldırı ve parti içindeki mütedeyyin Kürt seçmeni yanına çekme gayreti olarak okuyor.

Kimi HDP'lilere göre Bilgen değil parti kurmak, il teşkilatlarını organize etmeyi genel merkezi bile finanse edemez.  

Ama yine de Bilgen'in Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde faaliyet yürüten bir kısım muhafazakar partilerle teması olabilir. 

 

Ayhan Bilgen
Ayhan Bilgen / Fotoğraf: AA

 

Parti içindeki aynı kesim, Bilgen'in açıklamalarının parti yönetimi tarafından "acizlik" olarak görülmesine rağmen söz konusu paylaşımlarda devlet desteği olabileceği ihtimalini de göz ardı etmiyor. 

Aslında Bilgen tutuklu değil de görevdeyken bu tür açıklamalar yapmış olsaydı hakkında mutlaka bir işlem başlatılırdı. Ancak Bilgen'in tutuklu olması HDP'nin elini kolunu bağlıyor.

Eğer tutuklu olmasaydı belki de açıklamalarından ötürü çoktan ihraç edilebilirdi. 

HDP çatı partisi olma hedefiyle kuruldu

Türkiye kamuoyu, 30 yıl boyunca Halkın Emek Partisi'nden (HEP) HDP'ye birçok parti ile tanıştı.

Kürt hareketi, 1990'da HEP ile başladığı siyasete Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve en son olarak HDP ile yoluna devam etti.

HDP bir taraftan HEP'in çizgisinin devamcısı olurken, bir yandan da yeni bir partiydi.

Özellikle "Türkiyelileşme" açılımı ve tüm demokratik kesimleri bir çatı altında toplama hedefi HDP'yi öncüllerinden farklı bir yere koydu.

Ancak HDP'nin çatı partisi olma hedefi bazen parti içerisinde bazen de tabanda rahatsızlıklara neden oldu. 

Gerekçe ise Türk solunun parti içerisinde gereğinden fazla etkin olması gösteriliyor. Bilgin'in açıklamalarına tepkili olanlar olduğu gibi normal görenler de var. Zira bunu bir eleştiri ve zenginlik olarak ele alınması gerektiği bazı parti yetkililerince dillendirildi. 

Ama yine de bu eleştirilerin sonunda partiden kopuş olup olmayacağı merak konusu olmuyor değil. 

HEP çizgisinden beri siyasette yer almış ve milletvekilliği dışında birçok üst düzey görevlerde bulunmuş isimler hem Ayhan Bilgen'in çıkışını hem de HDP içindeki eğilimleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

 

Hatip Dicle
Hatip Dicle / Fotoğraf: AA

 

"Bütün farklılıkları bir çatı altında toplamak için HDP kuruldu"

Kitap çalışması nedeniyle son dönemde yaşanan siyasi gelişmeleri yakından takip edemediğini belirten eski Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) EŞ Başkanı Hatip Dicle, Bilgen'i sevdiğini niyetini ve ne düşündüğünü bilmeden yorum yapmanın doğru olmayacağını söyledi.

Herkesin farklı düşüncelerinin olabileceğini kaydeden Dicle, HDP'nin bütünlük açısından çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu gibi algı yaratmanın da yanlış olduğunu belirtti.

HDP'de Türk solunun fazla etkili olduğu doğru mu? Sorusuna yanıt veren Dicle, "Böyle bir durum söz konusu değil. HDP'nin kuruluş amacı Türkiye'deki bütün inanç ve etnik açıdan bütün demokratik kesimlerini bir çatı altında toplamaktı. HDP bu amaçla kuruldu, bu amaçla yaşıyor ve direniyor" dedi.

"HDP'nin politikası son dönemde oluşmuş bir politika değildir, HEP'ten gelen bir politikadır" diyen Dicle, "HEP'ten beri bu böyledir. Ama son zamanlarda Türkiye'de sol hareketin güçlenmesiyle biraz daha göze çarpmaya başladı. Yoksa HEP'in veya DEP'in ilk kuruluşuna bakın, tüm oluşumlarda Türk sol hareketi vardır. Bu HDP ile başlamış bir süreç değil. Yanlış teşhis ediliyor. Yazdığım kitapta tüm bunlara da değiniyorum" diye konuştu. 

Herkes gibi Bilgen'in de eleştirebileceğini ve bunun normal olduğunu aktaran Dicle, devamında şunları söyledi:

"Bilgen arkadaş bugüne kadar ben parti kuracağım gibi kesin bir söylemde bulunmadı. Arkadaşımız konuşuyor doğru ama düşüncelerini bir bütün olarak bilmiyorum. Önce niyet ve ne düşündüğünü anlamak gerekir. Bunları ona haksızlık yapmamak adına söylüyorum. Hepimizin düşünceleri ve eleştirileri oluyor. Bu gayet doğaldır. Çünkü HDP canlı bir partidir. Bir partide farklı düşünceler bir araya gelip tartışamıyorsa o hareket ölü demektir. Dolayısıyla bu tartışmalar HDP'nin ne kadar canlı ve dinamik olduğunu gösteriyor."

 

Sırrı Sakık
Sırrı Sakık / Fotoğraf: AA

 

"Son dönemde birçok parti kuruldu ama hiçbiri başarı gösteremedi"

Eski Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık da tüm kimlik ve inançlara kapısını açan HDP'de herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiğini söyledi.

HDP'nin tüm siyasi farklılıklara hayat hakkı tanıyan bir siyasal gelenekten geldiğini aktaran Sakık, tartışmanın yeri ve zamanına vurgu yaparak şunları kaydetti:

"Mesela Bilgen bir yapı adına HDP'de bulunmuyor ama düşüncesini söyleyebiliyorsa bu tamda aradığımız demokrasidir. Muhafazakar, parti tabanından veya sol gelenekten gelenler de bu konuda düşüncelerini özgürce ifade ediyorlar. Bazı tartışmalar oluyor ve bitiyor. Ama bazı tartışmaların yeri ve zamanı olmalı. Zamanın ruhuna uygun olmayan tartışmaların ne partiye ne de tartışma yaratan arkadaşımıza bir katkısı olmaz. HDP'nin baskı ve kıskaç altında olduğu bir süreçte partiye saldırarak siyaseten tavır almanın bir mantığı da yoktur." 

Bu süreçte HDP'den ayrılan siyasi aktörlerin siyaseten bir varlık oluşturma şansının olmadığını, geçmişte de birçok kesimin devlet eliyle yurt dışından getirilerek parti kurdurulduğunu ama başarı gösteremediklerine değinen Sakık, devamında şunları söyledi:

"Elbette dileyen herkes parti kurabilir. Ama HDP'ye zulüm politikalarının uygulandığı bir süreçte alternatif partiler oluşturmak ahlaken de siyaseten de doğru bulmuyorum. Her gün yeni partiler kuruluyor ama bunların halkta bir karşılığının olmadığını hep görüyoruz. Aslında HDP'ye ağır eleştiriler getiren arkadaşlarımızın sosyal medyadaki paylaşımlarının altına yapılan yorumlara bakmak yeterlidir. Süreç herkesin HDP'ye sahip çıkması gereken bir süreçtir." 

 

Osman Özçelik
Osman Özçelik / Fotoğraf: Twitter

 

"Ayhan Bey'in partiden ayrılacağını düşünmüyorum"

Eski BDP Milletvekili Osman Özçelik ise her partide iç tartışmaların olabileceğini belirterek, HDP'de çok yadırganacak bir durumun söz konusu olmadığını ifade etti.

HDP'nin HEP'ten beri bir demokratik kitle partisi olduğunu kaydeden Özçelik, "Eleştiri ve farklı düşünce demokratik kitle partilerinin bir gereği ve şartıdır. HDP'de farklı görüşler olabilir ama temel konularda bir birlik sağlanmış durumdadır" değerlendirmesinde bulundu.

HDP'deki farklı eğilimlerinin etkinliğini "Geçen yıllara oranla partide seçilen Kürt olmayan milletvekillerinin sayısının fazla olması böyle yorumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor" şeklinde değerlendiren Özçelik, devamında şu ifadeler yer verdi:

"Kürt olmayan ve sol gelenekten gelen arkadaşlarımızın da en az Kürtler kadar barış, demokrasi ve Kürt halkının demokratik taleplerinin karşılanması konusunda hassasiyet gösterdiklerini biliyorum. Dolayısıyla yadırganacak bir durum söz konusu değildir. Sonuçta HDP'de bir demokratik kitle partisidir."

Partiden ayrılan hiç kimsenin tek başına bir şey yapma ve başarma şansının olmadığını söyleyen Özçelik, Ayhan Bilgen'in HDP'den ayrılacağını düşünmediğini sözlerine ekledi.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU