Merkez Bankası’ndan aynı günde dövize iki müdahale ne anlama geliyor?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, her hafta gerçekleştirdiği piyasaya Türk Lirası sağlayan repo ihalelerine ara verirken, bankaların Merkez Bankası hesabında tutmak zorunda olduğu karşılık oranı değiştirildi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, haftalık repo ihalesini son bir buçuk ayda ikinci kez durdurdu / Fotoğraf: Reuters

Yüksek Seçim Kurulu’nun, İstanbul seçimlerini 23 Haziran’da yineleyeceğini açıklamasının ardından yaşanan piyasa gerginliğinin beşinci gününde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) iki önemli adım geldi. 

Bunlardan ilki her hafta gerçekleşen repo ihalelerinine ara verilmesi oldu. Merkez Bankası, internet sitesinden yayınladığı açıklamasında, “Finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak, 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verilmesi kararlaştırılmıştır” dedi. 

Söz konusu uygulamada, Merkez Bankası vadesi bir hafta olan ihale açıyor ve bu ihale kapsamında bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları TCMB’ye satıyor.

Böylece TCMB’den gelen parayla piyasaya bir likidite akışı oluyor. Ancak bu satış tek taraflı olmadığı gibi, önceden taahhüdünü de veren bankalar, bir hafta sonunda aldıkları parayı faiziyle iade edip değerli kağıtlarını geri alıyor. Söz konusu repo ihalesinin faizi Merkez Bankası’nın politika faiziyle aynı olup yüzde 24 seviyesindeydi. 

Merkez Bankası'nın ihalelere ara verdiği hamlesi ile bankalara bir süre Türk Lirası vermeyerek liranın dolar karşısında değerlenmesi amaçlanıyor. 

Son olarak seçimden bir hafta önce, Merkez Bankası’nın rezervlerine ilişkin endişelerin güçlenmesiyle, doların 5,40’lar seviyesinden 5,80 lira üzerine çıktığı 22 Mart’ta vadeli repo ihalesine ara verilmişti. 

Piyasanın ihtiyacı olan Türk Lirası ise Borsa İstanbul üzerinden ya da Merkez Bankası nezdindeki bankalar arası para piyasası üzerinden karşılanmıştı. O dönem faizler yüzde 25,5’e kadar çıkmıştı. 

Uygulama 8 Nisan’da sona ermiş, 22 Mart-8 Nisan arası süreçte Dolar/TL kuru yüzde 1,8 gerilemiş, Borsa İstanbul yüzde 2,86 değer kaybetmişti. Türkiye’nin 5 yıl vadeli tahvillerine ait risk primi ise yüzde 6,8 yükselmişti. 

İkinci hamle: Zorunlu karşılık oranları 

Merkez Bankası’ndan gelen diğer bir likidite adımı ise Türk Lirası ve yabancı para cinsinden zorunlu karşılık oranlarının düşürülmesi oldu. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

“Finansal piyasalarda son dönemdeki gelişmeler dikkate alınarak, finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, Türk Lirası zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilebilmesi imkânı azami oranının yüzde 40’tan yüzde 30’a indirilmesine, yabancı para zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 100 baz puan artırılmasına karar verilmiştir.” 

Peki bu ne demek?

Bünyesinde mevduat tutan bankaların, bu mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası hesabında tutmaları gereken, kanunen saptanmış bir oran bulunuyor. 

“Zorunlu karşılık oranı” denilen bu oran, Merkez Bankası’nın para politikası aracı olarak kullanılabildiği gibi piyasadaki para miktarı da bu oranla ayarlanıyor, bankaların kredi tabanını direkt etkileyebiliyor. 

Bir ülkede zorunlu karşılık oranı yüzde 40, bankanın mevduatlarının toplamı 100 lira olsa, banka mevduatının 40 lirası Merkez Bankası’nda bloke olur. Bu oran yüzde 30’a düşürülürse, Merkez Bankası’nda tutulacak miktar 30 liraya geriler. Yani bankanın kullanabileceği mevduat miktarı artış gösterir. 

Yukarıda Merkez Bankası’nın açıklamasında görüldüğü gibi Türk Lirası’nın zorunlu karşılığının yüzde 40’tan yüzde 30’a düşürülmesi bankalar için olumlu olsa da işin bir de “yabancı para zorunlu karşılık oranı” boyutu var. 

Merkez Bankası bu oranı tüm vade dilimlerinde 100 baz puan artırarak, piyasadan alacağı, döviz cinsinden para miktarını artırıyor. 

TCMB’nin yaptığı açıklamaya göre zorunlu karşılık düzenlemesiyle piyasaya 2,8 milyar dolar değerinde likidite verilecek.

Ancak yabancı para cinsinden zorunlu karşılık oranı değişikliğiyle, piyasadan 3 milyar dolar para çekilecek. Dolayısıyla bu şekilde bakıldığında 200 milyon dolarlık bir işlemden bahsediliyor. 

Dolar/TL gün içerisinde 6,24’ün üzerine görürken, euro 7 lirayı aştı. Dün 90 bin üzerinde işlem gören BIST 100 endeksi, yüzde 1,59 kayıpla 88 bin puan seviyesinde. 

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU