İran uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 20'ye çıkaracak

IRNA’ya göre hükümet, "Bütçe ve Planlama Kurumu, Dışişleri Bakanlığı, Atom Enerjisi Kurumu ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin hukuk danışmanından bir tavsiye" şeklinde gelen yasayı yeniden onayladı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dün, İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ile ortak bir basın toplantısı düzenledi (İran Cumhurbaşkanlığı)

Ruhani hükümeti, nükleer anlaşmanın taraflarına baskı yapmak amacıyla, uranyum zenginleştirmesinin yüzde 20'ye çıkarılmasını, gelişmiş santrifüjlerin çalıştırılmasını ve uluslararası müfettişlerin İran'dan çıkarılmasını gerektiren ve Parlamento tarafından kabul edilen yeni bir yasanın yürürlüğe girdiğini duyurdu.

Nükleer programdan sorumlu kurumlara "stratejik adım" atmaları için bir mesaj gönderen İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, hükümetin, "yaptırımları kaldırmayı, İran halkının çıkarlarını savunmayı ve tüm nükleer anlaşmayı uygulamayı" hedeflediğini söyledi.

Resmi İran haber ajansı IRNA’ya göre hükümet, "Bütçe ve Planlama Kurumu, Dışişleri Bakanlığı, Atom Enerjisi Kurumu ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin hukuk danışmanından bir tavsiye" şeklinde gelen yasayı yeniden onayladı.

Bu ayın başlarında, muhafazakarların çoğunluğunu oluşturduğu İran Meclisi tasarıyı onayladı. Anayasa Koruma Konseyi (AKK) de 24 saatten kısa bir süre sonra söz konusu yasayı onayladı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin imzasıyla yürürlüğe giren yeni yasaya göre, İran Atom Enerjisi Kurumu’nun, iki ay içinde, hükümete mevcut duruma ilişkin kapsamlı bir rapor sunması gerekiyor. Kurum ayrıca, yüzde 20 uranyum zenginleştirme süreci için gereken teknik ve mali önlemler ve bu hususta atılacak adımın boyutlarını hükümete sunacak.

İran hükümetinden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İran Atom Enerjisi Kurumu, 120 kilogram zenginleştirilmiş uranyuma yüzde 20 zenginleştirme ile ulaşmak için "gerekli tedbirleri" alacak. Bu adım "barışçıl amaçlar" doğrultusunda atılacak. Atom Enerjisi Kurumu’na, 3 ay ile bir yıl arasında değişen bir süre içinde Verdu ve Natanz tesislerinde 1.000 IR2M santrifüj ve 1.000 IR6 makinesini donatma ve çalıştırma talimatı verildi.”

Hedef, 500 kg düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum üretmektir. Yasa ayrıca İran Atom Enerjisi Kurumu'nun İsfahan'daki uranyum madenciliği (metal) üretim tesisinin inşaatına planlandığı gibi devam etmesini zorunlu kılıyor.

Hükümet, ülkenin merkezindeki Erak kentindeki Hondab Tesisi’nde "Oxygen 18" üretim ünitesinin faaliyete geçirilmesi aşamalarının yanı sıra kurumun attığı adımlar ve ileride atılacak adımlar hakkında ayrı raporların daha sonra İran parlamentosuna gönderilmesini istedi.

Hükümet; Petrol Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı, Atom Enerjisi Kurumu ve Merkez Bankası tarafından, nükleer anlaşmanın taahhütlerinin yerine getirilmesi hususunda Şubat ortasına kadar bir rapor sunulmasını istedi.

İran Dışişleri Bakanlığı’nın parlamentonun nükleer programla ilgili kararını uygulayacağını duyuran İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, konuyla ilgili şunları söyledi: “Batı'daki demokrasi temsilcilerinin bizden demokratik çerçeveleri görmezden gelmemizi istemesi acı bir şaka. Hukuka dönüşen kararlar bizim için bağlayıcı olacaktır. Kimse bize bu kararları uygulamayı durdurmamızı söyleyemez.”

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dün, İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ile düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi: “Yaptırımların kaldırılması konusunda herkes hemfikir. Yeni yasa muhtemelen anlaşmanın çökmesine yol açacak. Özellikle de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu İran'ın uranyum zenginleştirmesini yüzde 20 oranında onaylarsa, anlaşmaya taraf olanların anlaşmanın yeniden canlanma şansını artırmak için ısrar ettikleri bir zamanda anlaşma çökecek. ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yaptırım uygulamasına cevaben, Tahran, anlaşmanın nükleer faaliyetlerine getirdiği kısıtlamaların çoğunu ihlal etti.”

İran hükümeti ise ABD’nin yaptırımlarını kaldırması halinde ihlallerini hızla geri alabileceğini söylüyor. 20 Ocak'ta göreve başlayacak olan Biden, "İran'ın anlaşmanın hükümlerine katı bir şekilde uymaya başlaması durumunda, ABD'nin nükleer anlaşmaya yeniden katılacağını söyledi.

Avrupalılar, geçtiğimiz hafta, Tahran’ın son adımının anlaşmanın geleceğine zarar vereceği konusunda uyarılarda bulundu. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, nükleer anlaşmaya imza atan ülkelerin dışişleri bakanları ile yaptığı görüşme sonrasında şunları söyledi: “İran'ın nükleer programında yakın zamanda atılan adımların uygulamaması gerektiğini açıkça belirttim. Bu adım, 2021'de görmeyi umduğumuz ilerleme beklentilerini tehlikeye atacaktır. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise İran’ın "taktik manevralar" ile Biden’ın başkan seçilmesinde kendini gösteren "son fırsatı" kaçırmamasını tavsiye etti.

Nükleer anlaşmaya imza atan Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanları "diyaloğu sürdürme” konusunda anlaştıklarını açıkladılar. Avrupalı bakanlar ABD’nin anlaşmaya geri dönme olasılığına, ortak bir çaba çerçevesinde olumlu bir şekilde yanıt vermeye hazır olduklarını söylediler.

Yaklaşık 10 gün önce Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Genel Müdürü Rafael Mariano Grossi, Biden döneminde nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için Tahran'ın anlaşmanın hükümlerini ihlallerinden geri dönmesi için yeni bir yol haritası belirlenmesi ve yeni bir anlaşmanın yapılması gerektiğini ileri sürdü. Grossi ihlallerin hızla geri döndürülemeyecek kadar çok olduğunu da vurguladı.

Reuters’a konuşan Grossi şunları söyledi: “Açıkçası, ne yapacağımızı açıkça tanımlayan bir protokole, anlaşmaya, mutabakata veya ek bir belgeye ihtiyacımız olacak. Daha fazla (nükleer) malzeme, daha fazla faaliyet var. Ek santrifüjler var ve daha fazlası ilan ediliyor. Peki tüm bunlara ne olacak?”

4 Aralık'ta Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas nükleer silahların geliştirilmesini ve tüm bölgeyi tehdit eden balistik füzeleri yasaklayacak bir "ek nükleer anlaşma" talep etmişti.

İsrail: İnsanlar kolayca 2015'e geri dönemeyeceğimizi anlamalı

İsrail'in Berlin büyükelçisi Jeremy Issacharov, AFP’ye bu hafta yaptığı açıklamada, Maas'ın daha geniş bir İran anlaşması fikrinin "doğru yönde atılmış bir adım" olduğunu söyledi. Maas konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Anlaşmaya imza atan ülkeler, Tahran'la yapılacak herhangi bir yeni müzakereden önce İran'ın Suriye, Lübnan, Yemen ve Irak gibi ülkelerdeki istikrarsızlaştırıcı müdahalelerini dikkate almalıdır. Bence insanlar kolayca 2015'e geri dönemeyeceğimizi anlamalı. Füzelerin üretimi ve füze testleri sorunları da İran'ın tüm nükleer anlaşmayı yaygın olarak ihlal etmesine ek olarak ele alınması gereken sorunlar arasında kendini gösteriyor.”

Geçtiğimiz günlerde, İngiltere Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi, Boris Johnson hükümetine Tahran ile yeni bir anlaşma yapmak, çifte uyrukluların tutuklanmasını devlet rehineleri olarak görmek ve Devrim Muhafızları’nı terör örgütleri listesine eklemek gibi çağrıları barındıran tavsiyelerde bulundu.

Ruhani, başlangıçta, diplomatik çabalara zararlı olduğunu ileri sürerek yasayı ciddi bir şekilde eleştirmiş ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ile kamuoyu önünde tartışmaya girmişti. Ülkenin nükleer politikalarına ilişkin birlik çağrısı yapan Yüksek Milli Güvenlik Konseyi’nin müdahalesiyle tartışma son bulmuştu. Parlamento, "ulusal çıkarlar açısından belirli bir sorun teşkil etmediğini" ileri sürerek yasayı onayladı.

Yasanın onaylanması karşısında duyduğu şaşkınlığı ifade eden İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, “AKK bu kararı nasıl onadı şaşıyorum. Ayrıca, bize “bin tane IR6 santrifüj ürettiğinizi söylüyorsunuz ama parasını kimin ödeyeceğini söylemiyorsunuz?” diyorlar. Arkadaşlar ya iç kaynaklarımızın boyutunu bilmiyorlar ya da bir IR6 santrifüjünün değerini bilmiyorlar.”

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU