Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Osman Kavala daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından dolayı hakim karşısına çıktı.

Gezi davasında beraat edip, tahliye edildiği gün, daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından tutuklanan iş insanı Osman Kavala'nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün saat 13:30'da Çağlayan Adliyesi'nde başladı.

Kavala, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlandı. 

Duruşma mahkeme başkanının iddianamesini okumasının ardından Kavala savunmasına başladı.

"Suçlamalar, olgusal temele dayandırılmamıştır"

Kavala savunmasında, iddianamedeki suçlamaların hiçbirinin, olgusal temele, delile, somut bir eylemin incelenmesine dayandırılmadığını söyledi. 

"Bunlar, dünya görüşüme, etik değerlerime ve sorumlu olduğum sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü faaliyetlerin amaçlarına taban tabana zıt iddialardır" diyen Kavala, "Somut delillerin yokluğunda, iddialar birbirlerinin gerekçesi haline getirilmiş, suçlamalar iç içe geçirilerek suçlu olduğuma dair algı yaratılmasına gayret edilmiştir" dedi.

Kavala, Gezi iddianamesinden alınan bölümlerin nesnel gerçeklik gibi kullanıldığını belirterek, "Ben de, beraat ile sonuçlanan Gezi davası iddianamesinde kullanılan yöntemin, bu iddianamedeki suçlamaların nasıl kurgulandıklarının anlaşılmasına ışık tutacağına inanıyorum" diye konuştu.

"Hayatım boyunca askeri darbelere karşı çıktım"

Kavala şunları kaydetti: 

Hayatım boyunca askerî darbelere karşı çıktım, ordunun siyasete müdahale etmesini eleştirdim. Gülenci örgütlenme ağı ile hiçbir ilişkim olmadı. Darbe girişimini desteklemek hayat deneyimime, dünya görüşüme ve etik değerlerime tamamen terstir.
İddianamede Adil Öksüz’ün ABD’ye gitmesi ile benim Almanya seyahatimin aynı zamana rastlamış olmasının aramızda irtibat olduğunun delili olarak sunulması da, olağanüstü ölçüde mantıksız bir iddiadır. 11-12 Kasım 2015 tarihlerinde ben T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı temsilcisi ve Düsseldorf Başkonsolosu’nun da davetli olduğu Türkiye Almanya Gençlik Köprüsü toplantısındaydım.
Gezi iddianamesinde, bütün Gezi olaylarının planlayıcısı ve yöneticisi olmakla suçlanmama benzer bir şekilde, bu iddianamede de benim darbe sonrası oluşturulacak yeni yönetim içerisinde legal ve illegal görevler alacak kişileri koordine ettiğime dair akıl almaz bir iddia hiçbir bulguya dayandırılmadan ileri sürülebilmektedir. Yurt dışı seyahatlerimin bu amaçla yapıldığı da iddia edilmiştir.
Benim yurtdışı seyahatlerimde nerede kiminle görüşmüş olduğum bellidir, tüm seyahatlerimin programları şeffaftır. Benim ilişkide olduğum kişiler ve bağlantılı oldukları sivil toplum kuruluşları da bellidir. Hepsi uluslararası saygınlığa sahip bu kuruluşların hükümete karşı bir faaliyetle ilgilerinin olması imkansızdır.

Henri Barkey ile ilgili suçlamaları kabul etmedi

Kavala Henri Barkey ile yoğun temasta olduğuna ilişkin bulgu bulunmadığını belirterek bu yöndeki suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. 

Kavala, "Aramızda herhangi bir görüşme tespit edilmemiş olduğu halde, Henri Barkey ile birlikte 15 Temmuz darbe girişimini örgütlediğimiz iddia edilebilmekte. Kaldı ki iddianamenin ekinde bulunan HTS verileri raporu incelendiğinde aşağıdaki bulgular da ortaya çıkmaktadır. Benim ve Henri Barkey’in cep telefonlarının birkaç defa yakın baz istasyonlarından sinyal verdiği tespit edilmiştir, ancak dört yıllık bir süre içinde telefonlar hiç aynı baz istasyonundan sinyal vermemişlerdir" ifadelerini kullandı 

Duruşmada 6 tanık dinlendi

Kavala’nın uzunca savunmasından sonra duruşmada 6 tanık dinlendi. Bunlar da 15 Temmuz'da Barkey'in katıldığı toplantıda Kavala'nın bulunmadığını ifade etti. 

Ardından Osman Kavala'nın avukatı Deniz Tolga Aytöre de konuştu. 

Aytöre, "Bu iddianame hukuka aykırıdır. Siyasi bir manzume olarak kaleme alınmıştır. Sanık hakkında beraat verilen başka dosyalara ve delillere dayanarak hazırlanmıştır" dedi.

Savunmaların yapılmasının ardından mahkeme heyeti, karar vermek için duruşmaya ara verdi. 

Duruşma başladı, savcı mütaalasını sundu

Verilen aranın ardından duruşma tekrar başladı.

Savcı mütaalasını verdi. Savcı, Henri Barkey hakkındaki yakalama kararının devamına, dinlenmeyen tanıkların bir sonraki celse hazır edilmesine, Kavala'nın Leyla Alaton'la vakıf çalısmaları nedeniyle Alaton'un bir sonraki celse dinlenmesine ve tutukluluk halinin sürmesi yönünde karar verilmesini talep etti. 

Mahkeme heyeti, karar için bir kez daha duruşmaya ara verdi.

Tutukluluğuna karar verildi

Osman Kavala ile ilgili beklenen karar çıktı. 

Verilen ikinci aranın ardından tekrar başlayan duruşmada Kavala'nın tutukluluk halinin devamı yönünde karar alındı. 

Mahkeme heyeti, ayrıca tanıkların bir sonraki duruşmada dinlenmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 5 Şubat 2021'de görülecek.

Ne olmuştu?

Tutuklu iş insanı Osman Kavala, 18 Şubat'ta Gezi davasında beraat ettikten sonra tahliyesi beklenirken "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla tutuklandı.

Kavala, hakkında 20 Mart 2020'de ise "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçlaması nedeniyle de tutuklama kararı verildi.

20 Mart'ta, Gezi davasındaki beraatinden sonra tahliyesi beklenirken tutuklandığı "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tahliye edilen Kavala, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçlamasından tutuklu bulunuyor.

Kavala, ABD vatandaşı Henri Barkey ile birlikte yargılandığı davada, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşma, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

Tahliye olduğu suçtan 'sehven' tutuklandı  

3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 20 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması istenen Kavala hakkında hazırlanan iddianamenin tensip zaptında, 20 Mart'taki tahliye kararı unutularak, "Anayasal düzeni ortadan kaldırma" suçundan da tutukluluğunun devamına karar verilmiş, mahkeme Kavala hakkındaki tensip zaptında yapılan hatanın 'sehven' olduğunu açıklamıştı.