Irak Başbakanı Kazımi'den Ankara ziyareti öncesi jest: Türkmen asıllı Mahmut, Devlet Bakanlığı'na seçildi

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetine icabetle bugün Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Kazımi'nin heyetinde askeri yetkililerin de yer alacağı belirtildi

Mustafa el-Kazımi / Fotoğraf: AFP

Irak, ABD'nin askeri varlığına ilişkin tartışmalar, IŞİD eylemlerinin artması, koronavirüs salgını, protestolar ve ekonomik kriz gibi birçok sorun ile boğuşuyor.

Geçen mayıs ayında kabinesi güvenoyu alan Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin öncelikli hedefi ülkede güvenliği sağlamak ve askeri unsurları tek elde toplamak. 

Nitekim haziranda Terörle Mücadele Kurumu ile Ulusal Güvenlik Başkanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı, Genelkurmay Başkanı'nı kapsayan üst düzey güvenlik makamlarında birtakım değişiklik yoluna gitti.

Kazımi'nin bu adımı Iraklı Şiilerin en üst dini merci Ali es-Sistani'nin "Hükümeti yolsuzluklarla mücadelede ciddi adımlar atmaya ve bu konuda büyük yolsuzluk dosyalarını açmaya çağırıyoruz" açıklamasından bir gün sonra gelmesi dikkat çekti.

 

Ali Sistani
Ali Sistani / Fotoğraf: AFP

 

Kazımi'nin ajandasında neler var?

Bir yandan dengeleri gözeterek içeride birtakım değişiklikler yapan Kazımi, diğer yandan da bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler kurmak için çabalıyor. 

Kazımi, başta İran olmak Ürdün, ABD ve Avrupa ülkelerine bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayip Erdoğan'ın davetine icabet için bugün Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor.   

Irak medyasına göre askeri yetkililerin de yer alacağı Kazımi heyetinin, Ankara ile ikili ilişkilerin yanı sıra terörle mücadele, su meselesi, Irak'ın yeniden imarı, ticaret ve enerji başta olmak üzere birçok konunun ele alınması bekleniyor.

Başbakan Kazımi'den Ankara'ya jest

Öte yandan Kazımi'nin Türkiye ziyareti öncesi dikkat çekici bir gelişme yaşandı. 

Irak Parlamentosu'nda yapılan oylamada Türkmen asıllı Hiyam Nimet Mahmut, Devlet Bakanlığı'na seçildi. 

Mahmut, oylamanın ardından parlamentoda yemin ederek göreve başladı.

Mahmut'un Devlet Bakanlığı'na seçilmesi Kazımi'nin Ankara ziyareti öncesi bir jest olarak nitelendirildi.

Uzmanlar, Başbakan Kazımi'nin Ankara ziyaretinde ele alınacak muhtemel konuları ve etkilerini Independent Türkçe'ye yorumladı.

"Askeri yetkililerin heyette yer almasının nedeni terörle mücadele içindir"

Türkiye'nin bölgede çok aktif bir rol oynadığını ve bu rolün Irak için önemli olduğuna dikkat çeken eski Musul Valisi Asil Nuceyfi, iki ülke arasında gerçekleşen ziyaretin normal görülmesi gerektiğini söyledi.

 

Asil Nuceyfi
Asil Nuceyfi / Fotoğraf: AA

 

Bölge ülkelerin aksine Türkiye'nin Irak'ın sorunlarıyla yakından ilgilendiğini kaydeden Nuceyfi, "Ankara, Bağdat ile işbirliği yapmak ve ilişkilerini geliştirmek için daha fazla çaba sarf ediyor. Ekonomi, güvenlik ve terörle mücadele geliştirilmek istenen ilişkilerin başında yer alıyor" dedi.

Irak için terörle mücadele meselenin en önemli konular arasında yer aldığını kaydeden Nuceyfi, PKK ile olan mücadelenin iki ülkeyi yakından ilgilendirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

Şengal, Amediye, Metina ve Kandil'de güç elde eden PKK, sadece Türkiye için değil Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) için de büyük bir tehlike haline geldi. Öte yandan IŞİD tamamen bitmiş değil. Egemenliğini korumak isteyen Irak, IŞİD ve PKK ile başa çıkmanın yollarını arıyor. Bu konu taraflar arasında görüşüleceği gibi birbirlerine destek olacağını düşünüyorum. Askeri yetkililer bu konuyu görüşmek için Kazımi heyetinde yer alıyor.

Erdoğan'ın Azerbaycan'da okuduğu şiir yüzünden gerilen İran-Türkiye ilişkilerin Kazımi'nin Ankara ziyaretini etkilemeyeceğini ifade eden Nuceyfi, "İran ve Türkiye karışık ilişkilere sahip. İki ülke de politikalarıyla bölgeyi etki edecek güce sahip ve çıkarları için ilişkilerini sürdürmekten yana. Irak bu ilişkilerde taraf olmak istemez. Sadece Tahran'ı kızdırmayacak şekilde dünya ile ilişki kurmaya çalışıyor" ifadelerine yer verdi.

"İran, Kazımi'nin Türkiye'ye gitmesine yeni izin verdi"

Nuceyfi'nin aksine Irak Parlamentosu eski üyesi Ömer Abdulsettar, Başbakan Kazımi'nin İran'dan bağımsız bir siyaset yürütemediği görüşünde.

Erdoğan'ın daveti eylül ayında yaptığını, Kazımi'nin 3-4 ay sonra İran izin verdikten sonra davete icabet ettiğini hatırlatan Abdulsettar, "Davet eylülde yapıldı şu an aralıktayız. Neden Kazımi daveti geç kabul etti? Çünkü İran Kazımi'nin Türkiye'ye gitmesine yeni izin verdi. Daha açık konuşmak gerekirse Irak dış politikasını kendisi yürütmüyor, İran yürütüyor" diye konuştu.

 

Ömer Abdulsettar
Ömer Abdulsettar / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Abdulsettar, Başbakan Kazımi'nin Ankara ziyaretinin İran-Türkiye ilişkilerini etkileyeceğini ileri sürdü.

Heyette askeri yetkililerin yer almasının güvenlik konularının ele alınacağına işaret ettiğini ifade eden Abdulsettar, devamında şunları söyledi:

"Bu ziyarette su, ekonomi, enerji ve ticaret gibi birçok konu ele alınacaktır. Ancak hem Irak hem de Türkiye için önem arz eden meselelerin başında terörle mücadele, PKK, Şengal Anlaşması, Irak Kürdistan Bölgesi ve sınır güvenliği konular yer alıyor. Heyetler arası görüşmelerde bu konuların öncelikli ele alınacağını düşünüyorum. Ancak Kazımi'nin ziyaretinin olumlu sonuçlanmasının Ankara'ya bağlı olduğunu da unutmamak gerek."

"Bağdat'ın merkezi bir güç olarak yeniden güçlendirilmesi hedefleniyor"

Siyaset bilimci Dr. Arzu Yılmaz da Kazımi'nin Ankara'da su meselesi, son dönemde artan sınır ötesi askeri operasyonlar, Başika'daki askeri üslenme ve ekonomi gibi birçok meselenin görüşülebileceğini söyledi.

Haydar Abadi ve Adıl Abdulmehdi başbakanlığı dönemindeki Bağdat hükümetinin Türkiye'nin askeri operasyonlarına çok sert açıklamalarla karşı çıktığına vurgu yapan Yılmaz, ancak Kazımi hükümetinin önceki hükümetler gibi operasyonlara sert çıkmamasına dikkat çekti.

 

Arzu Yılmaz
Arzu Yılmaz / Fotoğraf: Twitter

 

Dikkat çekici durumun IŞİD sonrası Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Bağdat'ın merkezi bir güç olarak güçlendirilmesi hedeflendiğini berten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"2003 sonrasında Irak yeniden kurulduğunda ülkedeki yapı Erbil-Bağdat arasında bir güç paylaşımına dayanıyordu. Ancak IŞİD sonrası yeni yapılanmada egemenlik paylaşımından vazgeçildiği gibi Bağdat'ın yeniden güçlü bir merkez olarak kurulması hedeflendi. Bu hedef ne Abadi ne de Abdulmehdi döneminde başarılamadı. Ama Kazımi döneminde buna ilişkin çok ciddi gelişmeler oldu."

"Türkiye'nin operasyonları Bağdat'ın yeniden tek egemen güç olmasına hizmet etti"

Türkiye'nin son askeri operasyonlarının Abadi ve Abdulmehdi döneminde becerilemeyen hedefin Irak'ın yeniden yapılanmasına hızlı bir etki yaptığını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkiye'nin operasyonları Irak'ta sadece PKK'yi zayıflatmadı, aynı zamanda Irak Kürdistan Bölgesi'ni de zayıflatan bir seyir izledi. Paradoksal olarak Bağdat'ı güçlendirdi. 30 yıl sonra ilk kez bir Irak Başbakanı İbrahim Halil (Habur) Sınır Kapısı'nı ziyaret etti. Öte yandan Kazımi sınırı ziyaret ederken tam o gün Türkiye sınırın 50 kilometre ötesinde operasyon yapıyordu. Türkiye'nin operasyonları Bağdat'ın yeniden egemen güç olma hedefine yardımcı olurken, diğer taraftan Kürtlere zarar verdi. Kazımi hiçbir zaman operasyonlara karşı sert bir çıkış yapmadı. Yani operasyonlar Kürtleri zayıflatırken öte yandan Bağdat'ın yeniden tek güç olma hedefine hizmet etti.

Bir başka önemli gelişmenin de bundan birkaç ay önce Irak, İran ve Türkiye arasında imzalanan ve Kürt gruplara karşı ortak operasyon yapmanın hedeflendiği anlaşmanın unutulmaması gerektiğini aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

İran, Irak'ın toprak bütünlüğüne destek veren bir ülke. Daha önce böyle bir pozisyonda olmayan Ankara'nın da dolaylı olarak bu pozisyona katkı sağladığını görüyoruz. Siyasi, askeri ve diplomatik politikalarla Irak'ın toprak bütünlüğüne karşı bir siyaset izleyen Türkiye'nin operasyonları Bağdat'ın işine geldi ve Kazımi bir ölçüde buna sessiz kaldı. ABD-Türkiye ilişkilerinde sorunlar aşılır ve Kazımi'nin Ankara ziyaretinde her şey yolunda giderse, 2008'deki Washington-Ankara-Bağdat arasında imzalanan üçlü güvenlik anlaşması gibi bir anlaşmaya zemin hazırlayan kilometre taşlarından biri olarak anılabilir bu ziyaret.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU