Ali Babacan: “Kutlu dava” meğer şahsi davaymış, iktidarda kalma davasıymış

Babacan, "Sayın Erdoğan’a soruyorum: Yola birlikte çıktığınız arkadaşlarınızdan yanınızda kaç kişi kaldı?" dedi

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Manisa İl Kongresi'ne katıldı.

Babacan, Manisa Kültü Merkezi’nde düzenlenen 1. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti’nin kuruluş değerlerinden uzaklaştığını belirterek  “Kutlu dava meğer şahsi davaymış, iktidarda kalma davasıymış” diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiren Ali Babacan, “Ülkemiz, siyasi tarihinin oldukça sorunlu zamanlarından geçiyor. Kimin nereyi yönettiği belli olmayan, nasıl yönetildiği anlaşılamayan bir devlet idaresi, bir hükûmet var” dedi.

İktidarın son günlerde kendi söylemlerini dile getirmeye başladığını söyleyen Babacan, “Şimdi “güven olmadan ekonomi güçlenmez” diyorlar, “ekonomi hukuk temeli üzerinde olur” diyorlar. Biz senelerdir ne söylüyorsak şimdi başlamışlar tekrar ediyorlar” diye konuştu.

Arınç’ın istifası

AK Parti kurucularından Bülent Arınç’ın katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamaların ardından Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldığını belirten Ali Babacan, “Önce küçük ortak saldırdı hemen. Ama ne laflar… Biliyorsunuz küçük ortağın konuştuğu kelimeleri biz ağzımıza alamıyoruz; edep ve adabımıza uygun değil. Seviye yerlerde… Bir gün sonra ise sayın Erdoğan hiddetle, partisinin kurucusunu canlı yayinda âdeta fırçaladı. Anliyoruz ki küçük ortak ne diyorsa o” şeklinde konuştu.

“Meğer hepsi şahsi davaymış”

AK Parti’nin kuruluş aşamasındaki değerlerinden uzaklaştığını ve 28 Şubat destekçileri ile işbirliği yapar hale geldiğini öne süren Babacan, “Hani diyorlardı ya “dava dava”, işte o “dava” dedikleri şeyin hepsi meğer ki, “şahsi dava”ymış. İlke falan kalmadı. Birlikte yola çıktığı 40 yıllık arkadaşlarını küçük ortağın hakaretleriyle harcadı. Sırf iktidarda kalmak için, yola birlikte çıktıklarını yolda karşılaştığı, hem de birkaç sene öncesine kadar kendisine de hakaret eden bir kişiye, harcattı” diye konuştu.

“Sayın Erdoğan’a soruyorum: yola birlikte çıktığınız arkadaşlarınızdan kaç kişi kaldi yanınızda?” diyen Babacan, “ 40 yıllık arkadaşınıza önce küçük ortağın hakaret etmesine göz yumdunuz, ardından siz de sert ifadelerle yüklendiniz. Bu ilkesizlik değil midir? Bu vefasızlık değil midir? bunu ayan beyan gösterdiler” dedi.

“’28 Şubat karanlığınıi üstümüzden alsin’ dedikleriniz, 28 Şubatçılarla birlikte ülkeyi yönetiyor”

AK Pati iktidarın seçmenleri kazanılmış haklarını kaybetmekle korkuttuğunu öne süren DEVA Partisi lideri Babacan, "Buradan açkça büyük ortağa, sayın Erdoğan’a güvenip 18 sene önce gönül veren, oylarınıi esirgemeyen vatandaşlarıma sesleniyorum: Sizlerin haktan, hukuktan vazgeçmediğinizi biliyorum. Tüm bu adaletsizlikleri, tüm bu baskıyı sineye çekmediğinizi de biliyorum. Sizlerin bu yoksulluğa layık olmadığınızı biliyorum. Sizlerin bu çaresizliğe mahkum olmadığınızı biliyorum. Sizler bu ülkede yapılan haksızlıklara göğüs germiş insanlarsınız. Sizler, verdiğiniz haysiyet mücadelesini zaferle taçlandırmış insanlarsınız. Biliyorum, bir kez daha bu ülkede herkes için hak, herkes için özgürlük, herkes için refah diye ortaya çıkacak insanlar sizlersiniz" dedi.

Babacan sözlerine şöyle devam etti:

"Hakki savunsun” diye oy verdikleriniz, en yakınlarına haksızlık yapıyor. “28 şubat karanliğini üstümüzden alsın” dedikleriniz, 28 şubatçılarla birlikte ülkeyi yönetiyor. Şimdi ben buradan bir kez daha, büyük umutlarla iktidara taşıdığı partisinin icraatlarından artık hicap duyan vatandaşlarımıza sesleniyorum: Gelin eski mağdurların, yeni mağduriyetlere sessiz kalmayacağini gösterelim. Gelin hakkı, adaleti herkes için hep birlikte isteyelim. Gelin yepyeni bir birliktelikle ülkemize hizmet edelim ve tüm dünyaya umut olalım, deva olalım. Unutmayın; DEVA Partisi varken kimse sizin hakkınıza göz koyamaz. Helal tek bir lokmanızı kimse elinizden alamaz. Senelerce mücadele ederek kazandığınız hakların hepsinin teminatı biziz. Kimse artık bu ülkede bir başkasına üstünlük taslayamaz.

Vatandaşa ‘sabır’, Cumhurbaşkanlığı bütçesine yüzde 28 zam

İktidarın vatandaşa sabır tavsiye ettiğini ancak kendilerinin israfa ve savurganlığa devam ettiklerini belirten Babacan, “Vatandaşımız kirasını ödeyemiyor, çocuğuna harçlık veremiyor, pazardan alışveriş yapamıyor. Ama onlara yokluğa karşı ‘sabredeceksin’ diyorlar. Vatandaşımıza ‘sabır’ tavsiye edip kendilerine gelince Cumhurbaşkanlığı bütçesini %28 oranında arttırıyorlar. Sabit gelirliye, emekliye, memura zam yapılacağı zaman enflasyon oranının üstüne çıkmıyorlar, ama kendileri için ayrılan bütçeye %28 artış yapıyorlar. Soruyorum: Bu mu sizin adalet anlayışınız, bu mu sizin halka hizmet anlayışınız?” dedi.

Yakın akrabayı ortadan kaybetmekle enflasyonu düşüremezsiniz

Berat Albayrak'ın istifasıan da gönderme yapan Babacan, “Öyle yakın akrabayı ortadan kaybetmekle, üç beş adamı değiştirmekle enflasyonu düşüremezsiniz, ülkemizi geliştiremezsiniz. Bal bal demekle ağız tatlanmaz, şimdi kalkıp hukuk hukuk demekle de hukuk devleti olunmaz. Hukuk devleti olmanın ilkeleri belli. Ama olmuyor, huy edinmişler. Yargı, emirlerine uygun çalışsın istiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan hakim ve savcılara Anayasa’nın bir maddesini hatırlattı. O maddede ‘yargıya talimat verilmez’ yazıyor. Ama Erdoğan daha aynı cümlenin devamında talimat verdi. Öyle bir alışmışlar ki farkına bile varmıyorlar” diye konuştu.

Belli çevreler zenginleşirken, halk sosyal yardıma muhtaç hale geldi

“Evine sadece bir asgari ücret giren aileler, açlık sınırının altında yaşıyor. Onlar ‘zenginleşme’ demekten sadece üç beş kişinin zenginleşmesini anlıyorlar. Onlar zenginleşirken bu halk fakirleşti" diyen Ali Babacan,  halkın sosyal yardımlara muhtaç hale getirildiğini belirterek, "Bu mu sosyal adalet anlayışı? Bu mu zenginleşen Türkiye?" diye sordu.

Türkiye'de asgari ücretin tüm dünyanın ‘ucuz işçilik’ gözüyle baktığı Çin’in bile gerisine düştüğünü ifade eden Babacan, "Halkımız açlık sınırında, biraz şanslıysa yoksulluk sınırında yaşıyor. Ötesine geçemiyor. Bir de büyük ortağın partisine mensup bir vekil kalkmış ‘Kriz yok, iş beğenmiyorlar’ diyor. İşsizlikten de açlıktan da haberleri yok” dedi.

devamanisa.jpg
Kongre için Manisa'ya gelen Babacan, esnafı ziyaret edip sorularını dinledi / Fotoğraf: Deva Partisi Basın Birimi

 

Kasayı boşalttınız şimdi vatandaşın yakasına yapışıyorsunuz

Pandemide iktidarın vatandaşı desteksiz bıraktığını söyleyen Ali Babacan, “Biz, günlük kazandığıyla geçinen vatandaşlarımızın aylardır nasıl bir yokluk çektiğini biliyoruz. Sanatçılarımızın aylardır nasıl yokluk çektiğini görüyoruz. Güvencesiz ve günlük kazançla geçinen vatandaşlarımıza derhal destek sağlanmalı. Esnafımıza, küçük işletmelerimize derhal faizsiz kredi sağlanmalı. Bu krediler pandeminin etkisi geçene dek ötelenmeli ve uzun vadeye yayılmalı. Ayrıca, işyerlerinden kira stopajlarını almaktan vazgeçilmeli. Vergiymiş, SGK primiymiş devlet tüm bu alacaklarını pandemi etkisi bitene dek faizsiz olarak ötelemeli. Dükkan kapalı, gelir yok, iş yok, vatandaş ekmek alamıyor. Bir de devlet yakasına yapışıyor vergi vergi diye. Olacak şey mi? Bir de eski borçları şimdi yapılandırmak için getirmişler. Yahu bir durun, bir bekleyin. Anladık kasayı boşalttınız da, niye hemen vatandaşımızın yakasına yapışıyorsunuz!” şeklinde konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU