Kılıçdaroğlu: Gerçek anlamda Türkiye sevdalısıyım

CHP lideri Antalya'da muhtarlarla bir araya geldi. “Demokrasiyi güçlendireceksek muhtarlık kurumunun güçlü olması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasi bir dip dalgası olarak toplumu kucaklamalıdır" dedi

Fotoğraf: Reuters (arşiv)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gerçek anlamda Türkiye sevdalısı olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Her evde huzurun, bereketin olmasını isterim. Herkesin siyasi görüşüne saygı gösteririm ama herkesin Türkiye'nin çıkarlarını öncelemesini isterim” ifadelerini kullandı.

Bazı programlara katılmak için Antalya'ya gelen Kılıçdaroğlu, Kundu Turizm Merkezi'ndeki bir otelde, turizmcilerle basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.

Aynı otelde düzenlenen "Kepez Muhtarlar Buluşması"nda mahalle muhtarlarıyla da bir araya gelen Kılıçdaroğlu, muhtarların bulundukları bölgelerin kanaat önderleri olduğunu, sorunları herkesten daha iyi bildiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, kısır kavgalar ve tartışmaların bir kenara bırakılmasını isteyerek, "Bu ülkede nasıl huzur içinde yaşayacağız konusunda hepimizin tek tek sorumluluğu var. Benim de muhtar olarak sizin de sorumluluğunuz var. Geleceği konuşmalıyız. Geçmiş, geçmişte kaldı. Ama geçmişte yaşanan acıları, yapılan yanlışları bilerek, kendimize sağlıklı ve tutarlı bir gelecek inşa etmeliyiz. Bizden sonraki kuşaklar, evlatlarımız ve torunlarımız için güzel bir Türkiye'yi onlara emanet olarak bırakmak zorundayız" diye konuştu.

"Demokrasimizi büyütmek zorundayız"

Türkiye Cumhuriyetinin sıradan bir devlet olmadığını, Milli Mücadele'yi kazandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, geçmişte bağımsızlık ve özgürlüğün nasıl kazanıldığının geleceğe aktarılması gerektiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, herkesin düşüncesini özgürce söyleyebilmesi, derdini anlatabilmesi gerektiğini, bunun özünün de demokrasi olduğunu ifade etti.

Demokrasinin "birbirimize tahammül etmek" anlamına da geldiğine değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Demokrasimizi büyütmek zorundayız. Soru şu, 'Demokrasiyi nasıl büyüteceğiz?' Demokrasi tepeden baskıyla oluşmaz. Demokrasi tabandan gelir. Benim talebim, sizin talebiniz olacak. Üreticinin, emekçinin, işsizin, hepimizin talepleri olacak. Demokrasi bir dip dalgası gibi yukarıya çıkmak, taşmak zorunda. Demokrasilerde muhtarın işlevi nedir? Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Muhtarlar demokrasinin temel taşı olur mu? Bu topraklarda yapılan ilk seçim, 1883 yılındaki muhtarlık seçimidir. Sizin bulunduğunuz makamın, bu topraklarda ne kadar değerli olduğunu bilmenizi isterim. Daha bakan ya da milletvekili seçimi yok. Bir muhtarlık seçimi 1883 yılında Kastamonu Taşköprü'de yapılıyor. Muhtarlık kurumu bu kadar değerlidir. Ama bugün muhtarlık kurumuna çok önem veriliyor mu? Hayır. Demokrasiyi güçlendireceksek muhtarlık kurumunun güçlü olması lazım. Demokrasi bir dip dalgası olarak toplumu kucaklamalıdır.

"Muhtarlar Birliğinin de kurulması gerekiyor"

Muhtarlık için bütüncül bir kanun çıkarılması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bunun yanında muhtarlık evi, yardımcı bürokrat, muhtarlık bütçesi, sosyal yardımların muhtarlar eliyle dağıtılması, belediye meclislerinde mahalleleriyle ilgili konularda söz hakkı gibi olanaklar ve düzenlemelerin yapılmasının gerekliliğine dikkati çekti.

Kılıçdaroğlu, Belediyeler Birliği gibi Muhtarlar Birliğinin de kurulması, milletvekillerinde olduğu gibi muhtarların da izin aldığında ödeneklerinin kesilmemesi gerektiğini anlattı.

"Gerçek anlamda Türkiye sevdalısıyım. Her evde huzurun, bereketin olmasını isterim. Herkesin siyasi görüşüne saygı gösteririm ama herkesin Türkiye'nin çıkarlarını öncelemesini isterim" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Demokrasiyi gerçek anlamda inşa edeceksek, temellerinin sağlam olması lazım. Temeli sağlam değilse bina çöker. Temelin sağlam olması için muhtarlık kurumunun gerçek anlamda demokratik standartlara kavuşması lazım. Demokratik standartlara kavuşmazsa, binanın temeli çürük olur. Demokrasi kültürü en aşağıdan başlar. Bu güzel ülkede hepimiz huzur içinde nasıl yaşayabiliriz? Bunun yolu demokrasidir. Otoriter rejimler her topluma kan kusturmuştur. Tarihe bakın. Tarihin hangi dönemine bakarsanız bakın, 'Ben her şeyi bilirim' diyen insandan dünyanın hiçbir yerinde topluma hayır gelmemiştir.

"İşi ehline vereceğiz"

Yoz bir siyaset anlayışı nedeniyle Türkiye'de herkesin birbiriyle kavga ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu, geçmişte komşunun kimliğine bakılmazken bugün komşunun inancı ve yaşam tarzının sorgulandığını, herkesin adeta bir ajan gibi olduğunu iddia etti.

Kılıçdaroğlu, demokrasiyle tüm bunları ortadan kaldıracaklarını dile getirerek, "Senin kimliğin başımın üstünde. Senin inancın başımın üstünde. Senin yaşam tarzın başımın üstünde. Senin çocuğun işsizse, ona iş bulacağım. İşi ehline mi veriyorsun, başımın üstünde. İşi ehline vereceğiz" ifadelerini kullandı.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU