Saype’nin "Dünyanın en büyük insan zinciri" projesi İstanbul'da

Şehirden şehre kayan ve iç içe geçen, tokalaşmış elleri çimenlerin üzerine çizen Saype, küresel "Beyond Walls" projesinin sekizinci durağı olan İstanbul'da 3 ayrı esere imza attı

Çevreye duyarlı boya tekniğiyle devasa alanları kanvasa dönüştüren ve Saype olarak tanınan Land Art sanatçısı Guillaume Legros, "Beyond Walls" projesi kapsamında İstanbul'da çalışma yaptı.

Sembolik olarak dünyanın en büyük insan zincirini oluşturmak amacıyla geçen yıl başlattığı proje için Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Bahçesi, Beykoz Çayırı ve Atatürk Köprüsü'ne bağlı bulunan yüzen platformda 3 ayrı esere imza attı.

saype1.jpg
Saype, İstanbul'da 3 ayrı eser meydana getirdi / Fotoğraf: AA


Projenin İstanbul ayağı için Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sanatçı Saype, "Seçtiğimiz her mekanda bir sembolizm, bir tarih arıyoruz. İstanbul değişik kültürlerin, Doğunun ve Batının buluştuğu nokta. Fiziki olarak da iki kıtanın birleştiği yegane yer. Dolayısıyla bu projenin İstanbul'a gelmemesi düşünülemezdi" dedi.


Saype, Türk kültürüne bağlı olduğunu ve İstanbul'dayken kendisini evinde hissettiğini aktararak, "Biz, fikirlerimizi harekete geçirmek istiyoruz, buraya ahlaki bir mesaj vermeye gelmedik. İnançlarımızı ve değerlerimizi paylaşıyoruz. Düşüncemiz sadece fiziki sınırları değil, zihinsel sınırları da aşmak" diye konuştu.

saype4.jpg
Fotoğraf: AA

 

"Ancak birlikte hareket edersek önümüzdeki engelleri aşabileceğimizi düşünüyorum"

Gerçeklikle doğrudan ilgili olan sanatın ideallere hep eşlik ettiğini vurgulayan Saype, şunları kaydetti:

"Büyük sanatçılar gelişimlere de hep eşlik etti. Fikirlerin dolaşımında sanatın çok etkisi var çünkü sanat evrensel bir dil. Dil engelini aşması da çok önemli sanatın. Öyle bir dönemdeyiz ki insanların bazısı evine kapanmayı seçiyor. Ben ancak birlikte hareket edersek önümüzdeki engelleri aşabileceğimizi düşünüyorum. Ortak bir çözüm bulmalıyız."

20201026_2_45022998_59195911.jpg
Saype, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da düzenlenen basın toplantısında projeyi anlattı / Fotoğraf: AA

 

Programda ayrıca Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin ve İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Etkinlikleri Müdürü Esra Koraltan, Beşiktaş Belediyesi Kurumsal İlişkiler ve İletişim Müdürü Çağdaş Yıldız, Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal da konuşma yaptı.

Eserlerin fotoğraf sergisi Taksim Sanat'ta izleyicilerle buluşacak

Projesini haziran 2019'da başlatan sanatçı, şehirden şehre kayan ve iç içe geçen, tokalaşmış elleri çimenlerin üzerine çizdiği "Beyond Walls" projesinin sekizinci durağı olarak İstanbul'a geldi. 

İstanbul'da yapılan eserler, İBB, Kültür AŞ, Beşiktaş Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi, İsviçre Başkonsolosluğu, Institut Français Turquie ve UPS'in desteğiyle gerçekleştirildi.

Eserlerin fotoğraf sergisi bugün 17.00'de Taksim Sanat'ta izleyicilerle buluşacak ve 8 Kasım'a kadar açık kalacak.

saype2.jpg
25 Ekim 2020 günü Boğaziçi ve Haliç’te 2200 metre karelik dev sal ile iki kıta buluştu / Fotoğraf: AA

 

Land-Art akımının öncüsü

Saype adıyla tanınan Guillaume Legros, çim ve toprak üzerinde anıtsal freskler oluşturuyor. Tebeşir ve kömürden oluşan bir boyanın mucidi olan Saype, sokak sanatı ve "land-art"ı (arazi sanatı) birbirine bağlayan sanatsal bir hareketin öncüsü olarak biliniyor.

Kutuplaşan dünyada, sembolik olarak dünyanın en büyük insan zincirini yaratmayı seçen sanatçı, Duvarların Ötesinde projesiyle insanları yardımseverliğe ve birlikte yaşamaya davet ediyor. Birliği, karşılıklı yardımlaşmayı ve duvarların ötesindeki ortak çabayı simgelemek amacıyla, şehirden şehre kayan ve iç içe geçen, tokalaşmış elleri çimenlerin üzerine çiziyor.

Şehirden şehre, kıtadan kıtaya, Batı'yla Doğu'yu sarmalayan büyük bir kardeşlik zinciri çizmeye devam ediyor. Projenin önceki durakları Paris, Andorra, Cenevre, Berlin, Ouagadougou, Yamoussoukro ve Torino'ydu.

"Boya doğaya zarar vermediği için gerçekten güzel yorumlar alıyorum"

Guillaume Legros, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, sanatın iletişim konusunda çok önemli bir araç olduğunu düşündüğünü ve bu sayede mesajını insanlara ulaştırmayı hedeflediğini ifade ederek, "İçinde bulunduğumuz konjonktürde insanlar daha çok polarize olmaya ve daha çok yabancılaşmaya başladı. Yaptığım çalışmaların önemli ölçüde ses getirmesini diliyorum, böylece insanların bir araya gelerek, birlikte bir şeyler yapma çabalarını desteklemeyi hedefliyorum." diye konuştu. 

Duvarların Ötesinde projesinin yardımlaşma, birliktelik mesajlarını içerdiğini ve "birbirini tutan kol" hareketiyle bu mesajı vurgulamak istediğini dile getiren Legros, "İstanbul, sekizinci etabı Duvarlar Ötesi yolculuğunun... Jeopolitik açıdan İstanbul'un önemi tartışılamaz. Birçok kültürün ve insanın buluştuğu noktada ve benim projemin de çok büyük bir sembolü halinde. Çalışmam 3 freskodan oluşuyor. Bunlardan bir tanesi Beykoz'da Anadolu Yakası'nı temsilen. Biri, Boğaziçi Üniversitesi'nde. Biri de Haliç'te Unkapanı Köprüsü'nün altında, denizde yüzen ve iki karayı da birbirine bağlayan sembolik bir çalışma. Eşim Türk olduğu için ben de burada olmaktan mutluluk duyuyorum ve önemini de yansıtmaya çalışıyorum" diye konuştu.

saype3.jpg
Fotoğraf: AA

 

Legros, eserlerini yaparken olumlu reaksiyonlar aldığını belirterek, "Önce insanlar şaşırıyor. Çünkü eserler aynı seviyeden bakıldığında çok fazla anlaşılamayabiliyor, yüksekten bakıldığında portre ve fresko daha net ortaya çıkıyor ve etkileniyor insanlar. Kullandığım boya tamamen doğa dostu, doğaya zarar vermediği için gerçekten güzel yorumlar alıyorum." diye konuştu.

İstanbul'da 12 gündür bulunduğunu kaydeden Legros, "Ana tema ve amaçlardan biri mesajımızı olabildiğinde çok kişiye ulaştırmak. Vermek istediğimiz mesaj, birlikte hareket etmek ve dünyanın daha güzel bir yer haline gelmesi." dedi.

İstanbul projesi nasıl doğdu?

Projenin küratörlüğünü üstlenen Roxane Ayral, "Beyond Walls" projesinin İstanbul’a geliş öyküsünü Independet Türkçe’ye şöyle anlattı:


“Saype'nin eşi Türk. Tam bir sene önce eşinin ailesiyle İstanbul'a tatile geldiğinde bir Instagram story'si paylaşmıştı. 2014'ten beri Street-Art konusunda kol kola ilerlediğim arkadaşım Görkem Kızılkay ve ben bu paylaşımı gördük ve hemen Saype'ye "İstanbul'a hoşgeldin" diye mesaj attık. Aslında her şey bu mesajla başladı. Bu mesajlaşma bizi bugüne getirdi. Girdik bir yola ve yavaş yavaş İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Beşiktaş Belediyesi ve Boğaziçi Üniversitesi bize kapılarını açarak tüm imkanlarını paylaştı. UPS Türkiye yardıma koştu. Sonra da İsviçre konsolosluğu ve Fransız Kültür Merkezi projenin tüm eksiklerini tamamladı ve Taksim metrosunda yer alan galeride 1 hafta boyunca açık kalacak sergi gibi yan etkinliklerle projeyi zenginleştirmemizi sağladılar”

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU