Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Örgütü, haftalardır hazırlığını yaptığı "1. Olağan Kongresi"ni bugün gerçekleştirdi. Genel Başkan Ali Babacan'ı bin araçlık konvoyla karşılayan partililerin ilk durağı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı (DTSO) oldu.
Babacan'ın ilk durak olarak iş camiası ile buluşması, toplantıya katılan 21 SİAD başkanından tam not aldı. İlk konuşmayı yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, kentin sorunlarını içeren bir dosyayı kendisine sunarken, çözüm sürecine şöyle atıfta bulundu:
Kürt sorununu ve bölgenin ekonomik gelişmişliğini birbirinden ayıramıyoruz. 2014'teki barış sürecinde Türkiye, Gayri Safi Milli Hasıla'da ilk defa 900 milyar dolar seviyelerine ulaştı. Aynı tarihte Diyarbakır'ın yıllık ihracatı ilk kez 300 milyon dolara ulaşmıştı.
STK başkanları, pür dikkat dinledikleri Babacan'ın, ekonomi deneyimlerini paylaşmasından ziyade bölgenin kanayan yarası Kürt sorunu konusundaki düşüncelerini merak ediyordu.
Babacan, bu konudaki çözüm reçetesini "özgürlük" olarak açıkladı ve ekledi:
Eğer bir ülkede problemler ifade edilemiyorsa, insanlar susturuluyorsa, problemleri işaret eden gençlerimiz gözaltına alınıyorsa bu ülke özgürlüklerin olduğu bir ülke değildir bu ülke sorunlarını çözemez.
Şu anda içinde bulunduğumuz durumda tam da öyle bir durum. Hastalığını inkar eden hastanın durumuna benziyor şuan Türkiye'nin hali.
Ülkemizin bir başka problemi ise adalet. Eğer biz bu konuda sorunları çözemezsek ekonomik sorunları çözemeyiz.
Maalesef demokrasi açısından ciddi sıkıntılarımız var üstelik seçimlerin dahi neredeyse anlamını yitirdiği bir sürece giriyoruz. Seçilmiş insanların idari kararlarla bir sabah evlerinden alınıp götürüldüğünü görüyoruz.
İster bu belediye başkanı olsun, isterse belediye meclislerinde meclis üyesi olsun isterse Ankara'da TBMM'de seçilmiş milletvekilleri olsun. Seçilmiş insan demek arkasında bezen 5 bin, bazen 500 bin bezen 5 milyon insanın iradesi demek.
Biz çok açık söylüyoruz seçilmiş bir insanın görevden alınmasını sadece bağımsız yargı tarafından yapılabilir aksi halde siz seçimleri anlamsızlaştırırsanız, sandığı anlamlaştırırsanız bu ülkede artık gerçek anlamda bir demokrasi var diyemeyiz.
Ve insanlar artık başka çözüm yolları aramaya başlar. Oysa çözüm sadece ve sadece siyasette ve demokraside olmalı.
Babacan, 2 saatlik toplantının ardından Kürtçe şarkıların söylendiği seçim aracıyla gittiği kongre salonunda da benzer düşüncelerini ifade etti.
Melayi Ceziri, Ahmedi Xani, Feqiye Teyran, İdris-i Bitlisi, Ahmed Arif gibi isimleri anarak sözlerine başlayan Ali Babacan, Sur'da öldürülen Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi ve Lice'de havan topuyla ölen Ceylan Önkol'u da unutmadı.
Konuşmasında sık sık anadil vurgusu yaptı Babacan. Mamak Cezaevi'nde Türkçe öğrendiği "Kamber Ateş nasılsın" cümlesini söyleyen Kürt annenin dramını anlatan Babacan, hükümeti son zamanlarda artan hak ihlalleri konusunda uyardı ve 1990'lı yıllara dönüş benzetmesini yaptı.
Yıllarca "Sözde Kürt meselesi" diye adlandırılan sorun için isim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 yılında "Kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur" dediğini; ancak 2015'te ise "Kardeşim ne Kürt sorunu ya? Artık Kürt sorunu yok, daha ne istiyorsun?" sözlerini anımsattı.
Babacan'ın dikkat çektiği konulardan biri de Kobani (Ayn el-Arab) olayları nedeniyle HDP'lilere yönelik son operasyondu. Bu konuda hükümetin HDP'ye "şantaj" yaklaşımı içerisinde olduğunu ima eden Babacan'ın değerlendirmesi şöyle:
Dolmabahçe'deki o fotoğrafa ihtiyaçları vardı. Yıllar geçti, aynı kişilerin bu sefer ihtiyaçları değişti. Daha dün çözüm sürecinde birlikte çalıştıklarınızı, şimdi apar topar düzenlenen fezlekelerle tutuklatmayın.
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Babacan'ın kongre sonrası durağı, 2015'teki "hendek" ve "barikat" olaylarında büyük hasar gören tarihi Sur İlçesi'ydi.
Esnaf ziyareti yapan Babacan'a vatandaşlar, Sur'da evlerinin yıkıldığını, fahiş fiyatlarla kendilerine yeniden satılmak istendiğini anlattı.
Nebi Cami önünde 30 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Hacı Çapan, Babacan'a, "Müslümanız diyorlar ama bize zulmediyorlar" demesi dikkat çekti.
Büyük ilgi gören Babacan'ın Sur ziyareti sırasında bir grup gencin "İkinci Selahattin Demirtaş", "Geleceğin Cumhurbaşkanı" diye bağırması kalabalık tarafından alkışlandı.
Geceyi Diyarbakır'da geçirecek olan Ali Babacan, yarın partisinin Batman il kongresine katılacak.
© The Independentturkish
