Biden Trump'a karşı kazanmak için Hillary’nin hatalarını tekrarlamamalı

Muhtemelen oyların yüzde 40'ı Trump'a, yüzde 40'ı ise Biden'a, geri kalanı ise kim çabuk davranırsa ona gidecek

2016 seçimlerinde Donald Trump'a yenilen Hillary Clinton, Biden'ın hiçbir koşulda yarışı bırakmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)

Michael Moore'un Facebook'ta paylaştığı yorumları çok yerinde ve onlara kulak vermekte fayda var. 2016'da Trump'ın seçim zaferi tahmininde benim Press TV'de yaptığım tahmin gibi haklı çıktı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şunu söylemeliyim ki Joe Biden adaylığını açıkladığında ilk olarak onun zafere yürüyeceğini düşünmüştüm ancak bakış açım değişti. Şu anda ABD’de ülkenin durduğu yer açısından bakıldığında oran 40/40'tır; muhtemelen oyların yüzde 40'ı Trump'a, yüzde 40'ı Biden'a, geri kalanı ise kim çabuk davranırsa ona gidecek.

Sizin de gayet iyi fark ettiğiniz gibi ABD Başkanı için ulusal bir seçimimiz yok. Her eyaletin başkan için ayrı ayrı oy vereceği eyalet çapında 50 seçimimiz var. Sonuçlar, çok çeşitli sebeplerden dolayı, özellikle de büyük eyaletler küçük eyaletler üzerinde baskın olamasın diye kurucularımız tarafından Anayasamızda teminat altına alınan delegeler kurulunda tasnif ediliyor ve bu sistemin yakın bir zamanda bir yere gideceği yok.

Bu yüzden büyük tehlike, eski Başkan Yardımcısı Biden'ın Hillary Clinton'ın hatalarını daha büyük ölçekte tekrar etmesi. Biden'ın ilk planı sadece evde kalıp seçim kampanyalarına telefonla katılmaktı, şimdi sadece son 24 saatle 48 saat içerisinde (5-6 Eylül) başlangıçta çok iyi yürüttüğü Pas Kuşağı (ABD’nin ağır sanayisinin bulunduğu kuzey bölgeleri - ç.n.) eyaletlerine kampanya ziyareti gerçekleştireceğini duyurdu ki bu bir savunma tedbiri.

Bu yüzden Michael Moore'un yorumları çok doğru. Eski başkan yardımcısı daha önce önde götürdüğü Pas Kuşağı eyaletlerine gitme yönünde bir strateji değişikliğine gitti. Muhtemelen yaptırdığı iç anket, 2016 seçimlerinin tekrar edeceğini gösteriyor ki bu Donald Trump'ın herhangi bir günde muhtemelen yüzde 30 ile yüzde 35 arasında sağlam bir çekirdek desteğe sahip olması demek. Bu da Biden'in bağımsızların ve eski Reagan Demokratlarının desteğine gereksinimi olduğu anlamına geliyor.
 


Joe Biden'den Reagan Demokratlarını partiye geri kazandırması bekleniyordu ancak ABD'deki son olaylar, özellikle sokaklarda yaşanan şiddet, isyan ve yağma, tarihsel olarak Reagan Demokratlarını Cumhuriyetçi adaylara yöneltti. Reagan Demokratları 1968 yılında da sokak şiddetinden dolayı Richard Nixon’a oy vermişlerdi ve ardından 1980 seçimlerinde Ronald Reagan'a oy verdiler çünkü Jimmy Carter fena halde beceriksiz biri olarak görülüyordu.

Eski Başkan Yardımcısı Biden'ın yapması gereken geniş çapta merkeze kaymak ve merkeziyetçi bir aday olarak yarışmak. Reagan Demokratlarını ve bağımsızları yeniden kazanmak için Bill Clinton olması ve Bill Clinton'ın merkeziyetçi politikalarını benimsemesi gerektiğini söyleyeyim mi? Şimdi bu çok zor olacak çünkü Demokrat Parti içinde şu anda çok aşırı uçtaki ve ilerici sol ile Başkan Yardımcısı Biden'ın tarihsel olarak doğru temsil ettiği ılımlı kanat arasında bir klikleşme var.

Bu yüzden Donald Trump'ın aksine Biden'ın elinde çok zor bir görev var. Cumhuriyetçi tabanın yüzde 90 ila yüzde 95'i Donald Trump'la uyumlu. Bu nedenle eski Başkan Yardımcısı Biden'ın işi çok daha zahmetli. Ama eğer kazanmak istiyorsa ve Demokrat Parti de kazanmak istiyorsa, siyasi bir karar vermeleri gerekecek. Ülke ve dünya barışının yararı için Beyaz Saray'ı kazanmak ve elde etmek, siyasi masumiyet testlerinden daha önemli mi?

* Rodney Martin, siyasi analist ve Arizona merkezli eski kongre çalışanı.

 

 

* Bu makalede yazan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

presstv.com/Detail

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Sait Akçay

DAHA FAZLA HABER OKU