1 Yüz 1 İnsan: Magic Johnson

Şampiyonlukları, basketbol topuyla yaptıkları, yarım milyar dolarlık servetiyle yıldızlara özel bir hayat yaşadığı… Onu esas özel kılan 78 milyondan fazla insanın yakalandığı hastalığı… 1 Yüz 1 İnsan’da günün en klas asisti Magic Johnson’dan geliyor

Magic Johnson basketbolu bıraktığını açıkladıktan hemen sonra, 7 Kasım 1991 / Fotoğraf: Steve Dykes, Los Angeles Times

Bugün hayatı kutladığım gündür. Bugün 25 yıl önce kimilerinin ‘İşte Magic'in idam hükmü!' diye düşünmelerini kutladığım gündür. Bugün şu zamana dek yaşadığım her şeyi kutlama günüdür!

7 Kasım 2016, Magic Johnson


O tarihten 25 yıl öncesine, 1991'e gidin.

HIV ve AIDS'in henüz ne anlama geldiğinin gerçek manasıyla idrak edilmediği senelere…

Dünyanın en gelişmiş medeniyeti olmakla övünen ABD'de yaşadığınızı ve HIV pozitif olduğunuzu düşünün bir seferliğine. 

Üstüne üstlük bu hastalığın neredeyse sadece eşcinsel beyaz erkekler arasında yaygın sanıldığı bir memlekette, önyargılar eşliğinde nefes alıp verdiğinizi varsayın.
 

1.jpg
Lakers ile başladı, Lakers ile bitirdi / Fotoğraf: Brian Drake


Ve kötü haberi alana dek sahiden bir "yıldız" gibi parıldayan hayatınızın bir anda altüst olduğunu hayal edin.

Hayalden çok kâbus gibi geliyor kulağa öyle değil mi?

Sadece 32 yaşındayken NBA'den emekli olduğunu açıklayan Earvin "Magic" Johnson'ın hikâyesi gibi... 

Hikâyedeki tek fark onun yaşamının altüst olmadığı ama kesinlikle keskin bir dönüşüme uğradığı...


7 Kasım 1991: Basketbolun şoka girdiği gün

1991.

Beyaz Saray senenin başında Irak'ın işgali için düğmeye basmıştı.

Mart ayında Los Angeles'ta sarhoş araç kullandığı gerekçesiyle siyah taksici Rodney King, beyaz polislerce acımasızca dövülmüş, tüm olup bitenler kameralara yansıyınca ülkede ırkçılık tartışmaları bir kez daha ayyuka çıkmıştı.

7 Kasım'dan sadece birkaç gün önce is Wisconsin ve Minnesota'yı vuran, 22 kişinin öldüğü kar fırtınasını konuşuluyordu.

Ama 1991'in son günlerinde düzenlenecek bir basın toplantısı tüm bu haberleri bir anda geride bırakacaktı.
 

2.jpg
Orange County Register gazetesinin 8 Kasım 1991 tarihli birinci sayfası, Magic'in "Hastalığı yeneceğim" sözleri manşette / Görsel: Orange County Register


7 Kasım 1991, sadece basketbolun değil tüm dünyanın şoka gireceği ve dünden çok daha fazlasını öğreneceği günlerden biri olarak hafızalarda yer etti.

Magic Johnson, apansız düzenlediği o basın toplantısında yüzünde en az kendisi kadar kocaman bir tebessüm ile öylece duruyordu. 

İçeride onun ne diyeceğini merakla bekleyen yaklaşık 100 gazeteci vardı. 

Konuşmaya başladıktan sonra hemen herkes gözyaşlarını tutmak için hislerine mani olmaya çabalıyordu. 

Magic Johnson ise ısrar ve inatla yaşamaktan bahsediyor, kendi çapında herkesi şaşırtacak bir kutlamaya soyunuyordu!

Los Angeles Lakers'ın yıldız basketbolcusun hemen arkasında lokavta giden NBA'in hayli sıkıntılı günler geçiren komiseri David Stern, efsanelerin efsanesi Kerim Abdül-Cabbar ve Los Angeles Lakers'tan bir diğer takım arkadaşı Michael Cooper duruyordu. 
 

3.jpg
Magic Johnson sırtını Kerim Abdül-Cabbar'a dayamış, tarihin en unutulmaz basın toplantılarından birinde konuşuyor / Fotoğraf: Mark J. Terrill, AP


İki yıl evvel, 1989'da parkelere veda eden Abdül-Cabbar, Magic'i 20 yaşından beri tanıyordu. 

Philadelphia Sixers ile oynanan 1980 NBA finallerinde sakatlanması sonrası Magic efsanenin yerini almış, bir geceliğine pivot hüviyetine bürünmüş, yaşının iki katından fazla (42 sayı, 15 ribaund) sayı yapmıştı. 

Cabbar'ın parmağında fazladan bir şampiyonluk yüzüğü varsa, sıra dışı çaylağın o maçtaki performansının hatırı sayılır katkısı vardı.

Kerim Abdül-Cabbar, 16 Mayıs 1980 günü kenardan hayranlıkla izlediği genç adama 11 yıl sonra muhtemelen yine aynı gözlerle bakıyordu.

Birkaç gün öncesine kadar tıbbi kayıtları takma bir isim altında saklı tutulan adam takım elbisesini kuşanmıştı.

Hem bugüne dek bildiği en iyi şeye nokta koyacak hem yaşadıklarına kalın bir virgül atacaktı.

Mikrofonu boyuna göre ayarladı, odadaki herkesi şaşkına çevirecek cümleleri ağzından çıkarıverdi:

HIV'den ötürü bugün Lakers'tan emekli olmak zorundayım. Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum. AIDS değilim, HIV taşıyıcısıyım. Eşim iyi, testi negatif çıktı. HIV'nin bundan böyle sözcüsü olacağım. İnsanları güvenli seks hakkında bilinçlendireceğim. Bazen 'Bana bir şey olmaz' diye düşünecek kadar aptal olabiliyor insan. Benim başıma geldi ve bununla yaşamayı öğreneceğim. Hayat devam ediyor ve ben mutlu bir insan olacağım. Planım uzun bir süre yaşamak!


Basketbol dünyasının muhteşem oyuncusu bir defteri bu sözlerle kapatıyordu.


TV yorumculuğu hayalinden diğer çocukların hayaline uzanan yıllar… 

Earvin Johnson, 1959'un sıcak bir Ağustos ayı Michigan'da doğdu. 

Doğduğu sene St. Clair Nehri'ndeki bir ördek avı esnasında General Motors'un başkan yardımcısı Harry W. Anderson'ın aynı firmada CEO olarak görev yapan Harlow Curtice tarafından kazara öldürüldüğü yıldı.

Magic'in babası işte o firmanın fabrikasında montaj işçisi olarak çalışıyordu. 

Magic dâhil 6 çocuğu vardı, bir gün bile işi kaçırmamıştı.

Parayı denkleştirmek kolay olmadığından olsa gerek aynı zamanda evlerinin yakınlarındaki bir okulda hademelik yaptı.

Johnson anne babasının iş ahlakını örnek almıştı.

Annesi işte geçirdiği uzun saatlerin ardından evi temizliyor, ertesi günün yemeğini hazırlıyordu.
 

4.jpg
Magic annesi ve babasıyla, NBA seçmelerinden bir kare / Fotoğraf: Pinterest

 
Babası bir yandan oto galeride de çalışıyor, koca günden geriye kalan çöpleri topluyordu.

Earvin, çöpleri toplayan babasını hiç yalnız bırakmadı.

Belki de bu yüzden bir yıldız olmadan önce arkadaşlarının ona taktığı ilk lakap "Garbage Man" yani "Çöp Adam" oldu.

Çalışma hayatının katıksız disiplini kadar basketbolu da ailesinden görüp öğrendi.

Earvin'in o yıllarda en sevdiği basketbol oyuncusu Bill Russell'dı.

Hala 11 şampiyonlukla NBA'in en çok kazanan oyuncusu unvanını koruyan Russell'a öykünmesi kaçınılmazdı.

Ama asıl örnek aldığı basketbolcular basketbolun "Siyah İsa" lakaplı yıldızı Earl Monroe ile topla yaptığı doğaüstü driplingler ile meşhur olan Marques Haynes'ti. 

Magic'in babası da lise yıllarında doğduğu kent Mississippi'de basketbol oynamıştı.

Çocukluk kahramanları bambaşka olsa bile oyunun inceliklerini ilkin babasından öğrendi.

Aslen Kuzey Carolina'lı annesi de küçük bir çocukken basketbol potasıyla haşır neşir olmuş, kardeşlerinin basketbol maçlarını izleyerek büyümüştü.

Johnson'un "Magic" olarak anılması ise 15 yaşına denk geliyor.

Lansing Everett Koleji'nde toy bir ikinci sınıf öğrencisiyken ortaya koyduğu performans ona yıldızlığa uzanan yolun kapısını aralamıştı.
 

5.jpg
Earvin'den "Magic" diye ilk bahseden Lansing State Journal gazetesi olmuştu; bu fotoğrafta yıldızlığının henüz başlarında, 18 yaşında / Fotoğraf: Lansing State Journal


36 sayı, 18 ribaunt, 16 asistlik oyununu ve basketbol topuyla yaptıklarını ilk fark eden Lansing State Journal gazetesinin spor yazarı Fred Stabley ona "Magic" lakabını veren kişiydi.

İşin aslı yıllar boyunca bu unvanın hakkını verdi.

İlk kazandığı şampiyonluğunu trafik kazasında hayatını kaybeden lisedeki en yakın arkadaşı Reggie Chastine'e adadı Earvin "Magic" Johnson.

Herkes ondan henüz küçük yaşlarındayken yıldız diye bahsetse de onun asıl hedefi profesyonel basketbol değildi.
 

6.jpg
Johnson spor yorumculuğu hayalini yıllar sonra gerçekleştirdi / Fotoğraf: Washington Times


Üniversitedeki iletişim eğitimine odaklanıp, bir TV kanalında yorumculuk yapmak istiyordu.

Bu hayalini gerçekleştirecekti gerçekleştirmesine ama önce adını NBA'in efsane oyuncuları arasına yazdıracaktı.

Talih böylesini gerektiriyordu. 


Bulls'un kapısından dönen, birinci sıranın hakkını veren oyuncu...

Kapitalizm ne denli eşitlikçidir (!) orası sanırım tartışma konusu bile değil... 

Ama kapitalizminin kalbinin attığı ABD'de güçlüler ile zayıflar arasındaki dengeyi kuran bir şey vardı: NBA draftı.

En azından zayıfı kollayan NBA draftı (oyuncu seçmeleri) belki de ülkenin kurumsal manada eşitliği en çok gözeten etkinliklerinden biriydi.

205 ülkede, 43 farklı dilde 2 milyara yakın insana ulaşan, yıllık neredeyse 4 milyar dolarlık gelirleriyle artık bir endüstriye dönüşen Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi'nde her yıl o profesyonel dengeyi sağlamak için düzenleniyordu seçmeler.

Bir bakıma en zayıflar en güçlüleri takım kadrosuna katma imkânına sahip oluyordu.

O yıllarda en iyi oyunculara sahip olmak için ligdeki performanslarını bile isteye düşürerek oynayan takımlar olup olmadığı bir yana, herkesin mutabık olduğu 1979'da NBA seçmelerinde birinci sıranın Los Angeles Lakers'a ait olduğuydu.

Emlak zengini Jerry Buss, 63 milyon doları gözden çıkarıp Lakers'ı yeni satın almıştı.
 


Daha henüz şov dünyasının bir parçası haline gelmeyen ligin 7 sene şampiyonluk yüzü görmemiş takımını dünyanın en iyi basketbol kulübü haline getirmek, arkasına Hollywood şöhretlerinin de rüzgârını alarak hem kendisinden hem şehirden bahsettirmekti hayali. 

"Show Time" sloganının başlangıcı o seçmelerde saklıydı.

O gün Lakers, Michigan Üniversitesi'nin genç yıldızı Magic Johnson'ı birinci sıradan seçti. 

Seçmelerde herkesin çok da aşina olmadığı hikâye ise Magic'in Lakers ile Bulls arasında tarihin gelmiş geçmiş en unutulmaz kumarının öznesi haline gelişiydi.

Birinci sıradaki oyuncuyu seçme hakkını kazanmak için Lakers ve Bulls yazı tura attı. 

Bulls "yazı" dedi, "tura" gelince seçim şansını yani Magic'i kaybetti.
 

8.jpg
Ya tarih yazıya göre yazılsaydı? / İllüstrasyon: NBA


Her ne kadar Magic, yıllar sonra Los Angeles Times gazetesinden Mike Downey'ye vereceği röportajda "Eğer Chicago çıksaydı orada oynamaktansa NCAA'de Michigan State'de bir yıl daha kalmayı seçerdim çünkü benim hayalim Kerim Abdül-Cabbar ve Lakers ile oynamaktı" dese de kariyerini çizen şeyin bir şans oyunu olduğunun bilincindeydi.

Kuşkusuz birinci sırada seçilen oyuncu olmak her zaman bir mana ifade etmedi.

1995'de Golden State Warriors'un birinci sıradan seçtiği Joe Smith 15.3 sayı ortalamasıyla başladığı kariyerini 0.5 ortalamayla tamamladı.

1998'de ilk sıradan seçilen Michael Olowokandi 31 yaşında NBA'in dışında kaldığında 8.3 sayı ortalamasıyla oynamıştı.
 

9.jpg
NBA tarihinin gelmiş geçmiş en kötü 1 numaraları / Fotoğraf: NBA.com

 
Ya da 2007'de Portland'ın bel bağladığı 1. sıra seçimi Greg Oden, başlangıç dâhil dört sezon sakatlıklarla boğuştuktan sonra havlu atmıştı.

Ezcümle, NBA'in o uzun tarihine bakıldığında ilk sırada seçilenlerin kariyerini her zaman başarılı geçirdiklerini söylemek güç.

Magic ise Kerim Abdül-Cabbar (1969), Hakeem Olajuwon (1984), Patrick Ewing (1985), Shaquille O'Neal (1992), Allen Iverson (1996),  Tim Duncan (1997) ve LeBron James (2002) ile birlikte o birinci sıranın en fazla hakkını verenlerdendi.

İlki çaylak sezonunda olmak üzere üç kez NBA finallerinde En Değerli Oyuncu Ödülü'nü kazandı.

1984'de yani takıma katılışının beşinci yılında ise Lakers'ın sahibi Buss, Magic ile spor tarihinin en uzun süreli kontratını yaptı.
 


25 yıllık kontrata göre Johnson her yıl 1 milyon dolar kazanacak, 2009'a kadar sürecek sözleşmesi 50 yaşında sonlanacaktı!

Gelgelelim John Lennon'ın "Beautiful Boy" şarkısında dediği gibi hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdi...

Sözleşmenin o denli uzun ömürlü olamayacağını bir başka sözleşme ortaya çıkaracaktı.


Spor tarihine geçen basın toplantısının öncesi

1990-1991 sezonunda 19.4 sayı 12.5 asist ortalamasıyla oynadı Magic. 

NBA'de ter döktüğü 12 sezonun 11'inde All-Star'a yani ligin en üst düzey oyuncuları arasına girdi.

Emekliliğini açıkladığında lig tarihinde en çok asist yapan oyuncuların başında geliyordu. 

Çıktığı 9 NBA finalinin beşinden şampiyonluk yüzüğüyle geri döndü.
 

11.jpg
NBA'de 80'li yıllar deyince akla gelen ilk isimlerden Magic Johnson / Fotoğraf: Slam.com

 
Lig tarihinin en popüler oyuncularından biri olmayı başardı.

Sayı, ribaund, asist, top çalma ve blok... 

Bunların en az üçünde çift haneli sayılara tam 138 kez ulaştı. 

Yani Oscar Robertson ve Russell Westbrook'un ardından (ki; Westbrook'un Magic'in rekorunu kırmasının üstünden sadece 1 yıl geçtiğini de buraya not düşmek gerek) lig tarihinde en çok triple-double yapan üçüncü oyuncu oldu.

(GÜNCEL NOT: Bir play-off maçında 40'dan fazla sayı atarak triple-double yapan en genç oyuncu ise 21 yaşındaki  Luka Doncic'e tüm sevenleri adına selam olsun)

Magic, 2,06'lık boyuyla uzunların da oyun kurucu pozisyonunda başarılı olabileceğinin canlı kanıtıydı. 

Hatta öyle ki, ESPN spor kanalı onu 2007'de NBA'de tüm zamanların en iyi oyun kurucusu seçecekti.

İşte Lakers'ın sahibi böylesi bir oyuncuyu bir kez daha ödüllendirmek istiyordu.

Lig tarihinin en uzun sözleşmesine imza atan Jerry Buss ile Magic Johnson 1991'de bir kez daha masaya oturdu.
 

12.jpg
Magic için Buss sadece kulübün sahibi değil yakın arkadaşlarından biriydi / Fotoğraf: United Press International


Buss, Magic'in sözleşmesine bu kez 3 milyon dolarlık ek ödeme yapılacağına dair bir maddeyi ilave etme niyetindeydi.  

Fakat Buss'ın danışmanları ona anlaşmayı garanti altına alması için bir sağlık poliçesi hazırlatmasını önerdi. 

Johnson'a bu talep iletildiğinde gayet doğal karşıladı, sonuçta bildiği bir sağlık sorunu yoktu. 

Görünüşte sadece rutin bir fizik muayenesinden geçecekti.

Ortaya çıkan sonuçlar ise sadece ligi, bir şehri ve bir adamı değil tüm dünyayı kökten değiştirdi.

Gerisini ESPN'in tecrübeli spor yazarı Rick Weinberg'den dinlemek en iyisi: 

Lakers'ın takım doktoru Michael Mellman, Johnson'a HIV pozitif olduğunu söyleyecekti. Ama nasıl? O sırada Utah Jazz maçı için Salt Lake City'de olan Magic'i aradı. Telefonun ucundaki Magic'e sadece bir an evvel Los Angeles'a dönmesi gerektiğini söyleyebildi.

Ne olmuştu? Mellman, gelince konuşacaklarını belirtti. İşin açığı olup biteni açığa vurup onu bir anda korkutmak istememişti. Johnson ilk uçakla L.A.'e, Mellman'ın ofisine gitti. Mellman HIV'den bahsedince Magic'in dünyası altüst oldu. Hayatı bir daha hiçbir zaman bildiği gibi olmayacaktı. HIV pozitifti.

Peki, ama nasıl olabilirdi? Eşcinsel değildi... Bu ölümcül hastalığa sadece 'onlar' yakalanıyordu. Gel gör ki; hastalık şimdi heteroseksüellerin dünyasına da uğramış, Magic'in ve sporun arazisine giriş yapmıştı. Haberi alır almaz Magic'in aklı hemen hamile eşine gitti. Cookie'nin ve bebeğinin güvende olup olmadığından emin olmalıydı.  

Mellman, Johnson'a artık basketbol oynayamayacağını, emekli olması gerektiğini, tüm varını yoğunu ise bu hastalıkla savaşta kullanmasının daha iyi olacağını salık verdi. Bu cümleler Magic için afallatıcıydı. Sezonun tamamlanmasına sadece bir hafta kalmıştı, Magic NBA'in en sevilen oyuncularından biriydi ve doktoru karşısına geçmiş HIV pozitif olduğunu, çok sevdiği oyunu artık bir köşeye bırakması gerektiğini söylüyordu!

Magic, test sonuçlarına inanmayı reddetti, bunun doğru olamayacağını söyleyip bir başka test daha istedi. Diğer testin sonucu da aynıydı. Yine inanmadı! Bu kez üçüncü testi talep etti. Sonuçlar bir hafta içinde elinde olacaktı. O süre içinde takımda yer almadı.

Lakers ailesi dışında kimsenin olup biten hakkında en ufak bir fikri yoktu. Aslında takım da neler döndüğünden bihaberdi. Sadece Magic'e bir çeşit virüs bulaştığı, kilo kaybı nedeniyle zayıfladığı ve kendisini hazır hissedince döneceği söylenmişti.


Lakers koçu: Bir sonraki maça hazır olur

5 Kasım 1991. 

Lakers, Clippers ile oynayacak. 

Muhabirler Magic'e nasıl hissettiğini sordular.

Magic daha iyi hissettiğini ama "gribin" henüz geçmediğini söyledi.

Dahası o üçüncü test sonucu beklenirken Lakers koçu Mike Dunleavy de basının karşısına geçti. 
 

13.jpg
Lakers'ın Paris'te Limoges ile oynadığı maçtan bir kare, koç Mike Dunleavy oyunculara taktik veriyor / Fotoğraf: Andrew D. Bernstein,NBA

 
Magic'in bir sonraki maçta oynamaya hazır hale geleceğinden bahsediyordu.

Bir sonraki gün merakla beklenen üçüncü testin sonucu geldi. 

Sonuç aynıydı: HIV pozitif.

Magic hastalığından da, çok sevdiği basketbolu bırakacağından da emindi artık.


"Magic hakkında bomba bir haber var"

İki gün sonrası…

Tarih 7 Kasım 1991, yer Los Angeles. 

ESPN muhabiri Rick Weinberg'in telefonu sabahın erken saatlerinde çaldı.

Hattın ucunda Los Angeles Lakers'ın basın sorumlusu vardı. 

Bomba bir haberi olduğunu söyledi, saati ve yeri verdi.

Kapatırken bir kez daha "Magic hakkında büyük bir duyuru yapılacak" dedi.

Sabahın erken saatlerinde telefona sarılan sadece Lakers'ın basın sorumlusu değildi. 

Magic Johnson da peşi sıra en yakınındaki dostlarını aramaya koyuldu.
 

14.jpg
NCAA'den NBA yıllarına dek Magic ve Bird sadece iki dişli rakip değil aynı zamanda yakın dost oldular / Fotoğraf: NCAA


Larry Bird, Isiah Thomas, Michael Jordan ve Pat Riley...  

Telefon rehberinden bu dört ismi seçti.

Hepsine tek tek başından geçenleri anlattı.

HIV yüzünden emekliye ayrılacağını, bunu haberlerden değil kendisinden duymalarını istediğini söyledi.

HIV'e yakaladığını duyurduğunda herkes şok olmuştu.

Basın toplantısı sadece spor dünyası için değil ABD yayıncılık tarihinin de en önemli olaylarından biri oldu.

Öyle ki; bu olay 2004'de son 25 yılın en unutulmaz anlarından biri olarak seçildi. 
 

15.jpg
Magic, Time'ın 12 Şubat 1996 tarihli kapağında / Görsel: Time Magazine

 
Magic, hakkında yazılan makalelerde bu kez "kahraman" diye anılıyordu. 

Dönemin ABD Başkanı George H. W. Bush bile "Benim için Johnson bir kahraman, sporu seven herkes için bir kahraman" ifadesini kullanmıştı.

Lakers'taki takım arkadaşları, koçu, taraftarlar ve elbette emekliliğini açıklaması konusunda kendisini ikna eden Michael Mellman arkasındaydı. 

Mellman haberin ardından "Çok özel bir insanın cesur açıklamasına tanıklık ettik. Hastalığını açıklaması için ne kulüp ne başka biri tarafından hiçbir şekilde mecbur bırakılmamasına rağmen ortaya çıkıp doğruları söyledi. Saklanmak isteyen bir insan olmadı Magic. O ayıplanmaya mahkûm edilmemeli, modern zamanların kahramanı olarak anılmalı" diyecekti. 


Bıraktıktan 1 sene sonra geri döndü

Ama All-Star ve Barselona'daki Olimpiyat oyunları için.

HIV yüzünden emekliliğini açıklamıştı fakat aklında fikrinde hala basketbol vardı.

All-Star maçında son bir kez oynamak istiyor ancak Magic karşıtı lobi bunu engellemeye çalışıyordu.  

Larry Bird ile birlikte NBA'in karizmasını kurtaran birkaç kişiden biri olan Magic, bu kez HIV pozitif olduktan sonra kendini kanıtlama mücadelesine soyunmuştu.

Orlando Arena'daki maçta Tim Hardway'in ilk beşteki yerinden vazgeçtiğini açıklamasıyla Batı takımının kapıları kendisine açıldı.

Birçoğunun gözünde Magic son oyunda nasıl bir oyuncu olduğunu bir kez daha herkese gösterecek, bir maçlığına da olsa tarihin en afili geri dönüşlerinden birinin altına imzasını koyacaktı.

Ama bu arzusunu gerçekleştirmesi kolay olmadı.

Önce Lakers'tan eski takım arkadaşları Byron Scott ve A. C. Green, Johnson'ın oynamaması gerektiğini söyledi. 

Aralarında Utah Jazz'ın forveti Karl Malone dâhil birçok oyuncu Magic'in karşılaşmaya çıkmasının ciddi risk barındırdığını düşünüyor, sahada açık bir yara olması halinde kendilerine de bu hastalığın bulaşabileceğinden korkuyorlardı.

Ama o yine de tüm bu tartışmaların arasında maça çıkabildi. 

29 dakika sahada kaldı, 25 sayı attı. 

Magic'in Batı'sı, Michael'ın Doğu'sunu 153-113 yendi.
 

16.jpg
Magic'in basketbola veda ettiği 1991'de Jordan ile karşı karşıya / Fotoğraf: Al Seib, Getty

 
Ve Magic, maçın sonunda 1992 All-Star'ın en iyi oyuncusu ödülünü havaya kaldırdı. 

O gece şovu yapan tek isim Magic'di, geriye kalan herkes yardımcı aktör rolündeydi.

Ama geri dönüşleri bu oyun ile sınırlı kalmadı Magic'in.

1992 Yaz Olimpiyat Oyunları'na da katıldı, "Dream Team" kadrosunda yer aldı. 

Yanında Jordan, Bird ve Ewing de vardı.

Barselona'da olimpiyat altın madalyası kazandı.
 

17.jpg
Detroit'li Isiah Thomas'ı gücendiren üçlü, Magic emeklilikten sonra bu kez Rüya Takım ile Barselona'da / Fotoğraf: USA Today


Kimi oyuncuların "Bizi riske sokuyor" protestosu sonrası basketbolu yeniden bıraktı.

Birçok meslektaşı aynı şeyi tekrarlıyordu. 

Magic'in olası bir açık yarası yüzünden HIV kendilerine de bulaşabilirdi.

O da "Oyunu daha fazla yaralamak istemiyorum" deyip köşesine çekildi.

Ağustos 2011'de Los Angeles Times'a verdiği röportajda "Eğer bugün bildiklerimi bilseydim, emekli olmazdım" diyecek, AIDS ve HIV hakkında o zamanlar kimsenin adam akıllı bir fikri olmadığını söyleyecekti.


HIV ve AIDS aktivisti, iş insanı, spor yorumcusu ve yine basketbolcu!

Şapkasının altından birden çok tavşan çıktı Magic'in.

En özeli ise basketbolcu karakteriydi.

Emekliliği sonrası HIV'den korunmanın önde gelen savunucusu ve hastalıkla ilgili önyargıların yok edilmesinde en etkili kişilerden biri oldu.

Güvenli seks ile ilgili bir kitap yazdı.

Girişimci, hayırsever, motivasyon konuşmacısı, yayıncı olarak anıldı.

Üniversitedeyken hayal ettiği gibi NBC'de spor yorumcusu olarak çalıştı, farklı alanlarda işler yürüttü.

Asya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da NBA ve NCAA'deki eski takım arkadaşlarıyla bir tura çıktı.

2009'da Ebony dergisi onu en etkili iş insanı seçti.

Emekliliğini ilk açıkladığında şakayla karışık takımın patronu ve aynı zamanda yakın dostu Jerry Buss'a yerinde gözü olduğunu söylemişti.  
 

18.jpg
Efsaneler efsanesi ve efsane yan yana / Fotoğraf: LA Times


Onu da yaptı.

Hatta 1994'te 10 milyon dolara satın aldığı yüzde 4,5 oranındaki Lakers hissesini, 2010'da Çinli Dr. Patrick Soon-Shiong'a sattı.

Seneler sonra Lakers'ın başkanlığa getirildi.

2012 itibarıyla Los Angeles Dodgers, 2014'te Los Angeles Sparks'ın yatırımcılarından biri olarak anıldı.

1993-1994 sezonunda Lakers'ta geçici koçluk yaptı.

HIV'li birinin pes etmeyeceğini göstermek istercesine 1995-1996 sezonunda bir kez daha parkelere geri döndü.

29 Ocak 1995'de üçüncü ve son Lakers döneminin ilk maçına çıktı. 
 

19.jpg
Yıl 1980, Magic'in Lakers'daki ikinci yılı / Fotoğraf: Manny Millan, IPTC Photo Metadata

 
Golden State Warriors maçına kenarda başladı, 19 sayı, 8 ribaund, 10 asistlik performansı Lakers'ın maçı 128–118 kazanmasına yardımcı oldu. 

32 numara üçüncü ve son kez emekliye ayrılmadan önce Lakers'ın formasını tam 32 kez terletti.

Bu kez 4 numara pozisyonunda, 36 yaşında ve 14.6 sayı ortalamasıyla oynadı.

Aynı sene NBA'in 50 yılı anısına seçilen NBA Tarihinin En İyi 50 Oyuncusu listesine seçildi.

2002'de Basketball Hall of Fame'e girdi.

32 numaralı forması emekliye ayrıldı.

1999'da İsveç'te Boras Basket takımındaki 5 maçlık serüveni ve takımın ortağı olması ise kariyerindeki küçük bir detaydan ibaretti.


Isiah Thomas ile sürtüşme ve barış

Magic'in HIV pozitif olduğu haberini verdiği birkaç yakın dostundan biriydi Isiah Thomas.

O kadar yakınlardı ki, Magic'in inşa ettiği köşkündeki odalardan birinin girişinde "Isiah'ın Odası" yazıyordu.

Detroit Pistons gardı maç için kente geleceği zaman Magic rakip takımın kalacağı otelin oto parkına arabasını bırakır, Thomas o araca atlayıp Magic'in yanına giderdi.
 

20.jpg
1989, Magic ile Thomas karşı karşıya / Fotoğraf:  Andrew D. Bernstein

 
Aralarındaki ilk gerilim 1989 NBA finallerinde ortaya çıktı. 

Magic'in hastalığını açıklaması sonrası etrafta dönen dedikodular ise o dostluğun bitişinin işaret fişeğiydi.

Johnson'un gay ya da biseksüel olduğu ile ilgili iddialar dinmiyordu.

Johnson iddiaları kabul etmedi. 

NBA'de bu dedikoduların yayılmasından ise yakın arkadaşı olarak gördüğü Pistons'ın oyun kurucusu Isiah Thomas'ı sorumlu tuttu. 

Thomas bu ithamı hiçbir zaman kabul etmedi.

Thomas kötü çocukların lideriydi, sahada sert bir tabiatı vardı, işler kötüye gittiğinde çirkinleştiği oluyordu ve bir o kadar yetenekliydi.

Ama Magic'in son dedikodulardan kendisini sorumlu tutmasına fazlasıyla içerlemişti.

Gerilimin bir sonraki aşaması 1992'deki Olimpiyat oyunları oldu. 

Muhtemelen Thomas'ın gözünde "Emekliliğini açıklamış Magic bile kadrodaydı" ama kendisi yoktu.

Bu kez etrafta dönen dedikodu Magic'in, eski yakın dostunun kadroya alınmasını engellediğiydi.

O dedikodu 2009'da Magic'in Boston Celtics efsanesi Larry Bird ile yayımladığı "Oyun Bizimken" kitabında ete kemiğe büründü.
 

21.jpg
Magic ve Bird'ün kitabı sadece çok satanlar arasına değil Magic ile Thomas'ın dostluğunun arasına da girdi / Fotoğraf: Amazon


Magic bu işin arkasında olduğunu itiraf ediyordu. 

İkili ancak 2017'de bir araya geldi.

NBA TV'nin stüdyosunda kameraların karşısına geçildi.
 


Ve Magic, Thomas'tan yaptıkları için özür dileyip affedilmek istediğini söyledi. 

"Sen benim kardeşimsin, seni yaraladıysam çok üzgünüm. Senden özür dilememe izin ver" sözlerinin ardından Thomas'ın durduğu yerde ağlaması ve ikilinin sıkı sıkı birbirine sarılması hala hafızalarda...


Lakers'ı ayağa kaldıran ve gerileten adam

Lakers ile ilk tanıştığında bu takımı ayağa kaldıracak adamlardan biriydi Magic.

Öyle de yaptı. 

Kazandığı şampiyonluklar, popülaritesi ve bir ikon haline dönüşmesi takımın da çok işine yaradı. 

Ama Magic'in ne kısa süreli koçluğu ne yöneticiliği basketbolculuğu gibi parıltılı olmadı.

2019'un nisan ayında, 6 sezondur play-off'lara kalamayarak tarihinin en kötü dönemini geçiren Lakers'ın ona biçtiği başkanlık görevinden istifa etti. 
 

22.jpg
Magic Johnson, bu kez sahada kulübün başkanı olarak duruyor / Fotoğraf: Andrew D. Bernstein


Çoğu insan Magic'in medyaya yansıyan güler yüzlü kişiliğine tanıklık etti. 

Ancak başkanlıktan istifası öncesi çalışanları korkutan ve tehdit etmekten sakınmayan bir yönetici olduğuna dair söylentilerin de Magic'i hiç olmadığı kadar zora soktuğu sır değil.

Lakers'a uzun yıllar hizmet vermiş iki çalışanın sırf bu yüzden panik atak geçirip takımı terk etmeleri de cabası.

Nasıl hem basketbolculuğuna hem milyonları esir alan hastalığa karşı takındığı savaşçı tutuma şapka çıkartılıyorsa girişimcilik başarısı ile takım yöneticiliğinin aynı şey olmadığını da açıkça söylemek gerekiyor.
 

23.JPG
Basketbol yöneticiliğinde başarılı olamadı / Fotoğraf: Kevork Djansezian

 
Aslında Magic'in de takımdan ayrılırken kurduğu cümle, nasıl hatırlanmak istediğiyle ilgili fazlasıyla ipucu veriyor:

Yeniden eski huzurlu zamanlara dönmek istiyorum. Bu işi kabul etmeden önceki kimliğimi geri istiyorum.


Milyonların gözü önünde parıldamış bir yüz, günahı ve sevabıyla spotların önünde olmayı alışkanlık haline getirmiş bir insan kendisi...

Ya da kısaca Earvin "Magic" Johnson.

Hastalığını açıklamadan 45 gün önce evlenen, 45 gün sonra eşi Cookie Johnson'a "Eğer ayrılmak istersen seni suçlamam, bunu anlarım" diyen, "Birlikte savaşıp bu lanet virüsle nasıl baş edileceğini yine birlikte öğreneceğiz" cevabını alan adam...

Yarım milyar dolar değerindeki şirketlerin sahibi...

Bir günde 100'den fazla Starbucks mağazasını elinden çıkaran adam...

Aynı kentin takımı Clippers'ın eski sahibi Donald Sterling'e göre "şehir şehir dolaşıp önüne gelen kadınla yattığı için HIV kapan, kendisinden utanması gereken, siyah topluluk için hiçbir şey yapmayan bencil bir adam..."
 

24.jpg
Görsel: Magic Johnson.com


Hastalığını açıklamasından itibaren HIV'le mücadele için kurduğu vakfa tek başına 20 milyon dolar bağış yapan, genç hastalar için 4 milyon dolarlık burs ayıran, kenarda kalmış siyah banliyölerine yatırım yapıp ekonomiyi canlandıran adam…

Dedim ya...

En nihayetinde parıltılı bir yüz ve oynadığı basketbol hariç hemen her attığı adımda ışıkların altında tartışılan bir insan...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU