Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Sosyal medyanın kapatılması diye bir plan yok

“Ama düzenlenmesi gerektiği konusunda artık bir konsensüs oluştu”

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, sosyal medyayla ilgili düzenleme hazırlığı ve Ayasofya'nın ibadete açılması tartışmalarına ilişkin Anadolu Ajansı'nın (AA) sorularını yanıtladı.

Sosyal medyanın kapatılması tartışmalarına değinen Kalın, “Sosyal medyanın kapatılması diye bir plan, bir görüş yok ama sosyal medyanın düzenlenmesi gerektiği konusunda artık bir konsensüs oluştu, bir ittifak oluştu” dedi.

Kalın şöyle devam etti:

Ben gerçek hayatta size hakaret ediyorsam, küfür ediyorsam, iftira ediyorsam, kişilik haklarınızı ihlal ediyorsam, mahrem bilgilerinizi ortaya çıkartıyorsam yahut terör propagandası yapıyorsam, bu nasıl gerçek hayatta suçsa sanal dünyada da suç olmak durumundadır. Yani analogda suç olan dijitalde de suçtur, temel ilke budur. Fakat internet dünyası çok hızlı geliştiği ve regüle edilmesi çok zor bir alan olduğu için bununla ilgili uluslararası bir müktesebat da oluşmuş değil.

“Muhalif seslerin susturulması gibi bir şey yok”

Sosyal medya düzenlemesinin muhalif sesleri susturmak olarak algılanmamasını vurgulayaran Kalın, “Yani gerçek hayatta da muhalif sesler var, muhalefet çıkıyor muhalefetini yapıyor. Sanal dünyada da olabilir ama bunu yalana başvurmadan, iftiraya başvurmadan, terör propagandası yapmadan gerçekleştirmek esastır” dedi.

Kalın, düzenlemenin iki önemli ayağı olduğunu belirterek şöyle devam etti:

Bir tanesi içeriklerle ilgili konu. Şimdi birisi işte bir yalan, iftira veya benzeri bir şey ortaya attığında içerikle ilgili bir sorun ortaya çıkıyor. Sizin kişisel, kişi haklarınıza bir saldırı var, siz bunu kaldırılmasını istiyorsunuz. Çünkü herkes görüyor bunu. Siz ne yapıyorsunuz? O şirkete başvuruyorsunuz, netice almanız ne kadar sürer, alır mısınız, alamaz mısınız belirsiz. Mahkemeye gidiyorsunuz, mahkemeden karar alıyorsunuz, bu içeriğin kaldırılmasını talep ediyorsunuz. O dahi herhangi bir muhatap olmayınca uygulanması mümkün olmayan bir karar olarak kalıyor. Sonra mağdur olan yüz binlerce insan var. Bir muhatap bulamıyorlar.

Dolayısıyla o şirketlerin mutlaka faaliyet gösterdikleri ülkelerde bir ofis açması, yani bir muhatap olması gerekiyor. Şu ana kadar bu şirketler, bir, iki tanesi hariç ofis açmayı reddettiler Türkiye'de. Bu da bizi meselenin ikinci boyutuna getiriyor. O da ticari kısmı. Vergi ödemiyorlar. Bunlar son tahlilde ticari birer kuruluş. Bizim girip kullandığımız sosyal paylaşım mecraları birer ticari kuruluş. Para kazanıyorlar ama vergi ödemiyorlar. Şimdi aynı gerçek dünyada olduğu gibi siz bir malın vergisini kaçırdığınızda nasıl bunun bir müeyyidesi varsa sanal alemde de kazandığınız paranın vergisini ödemiyorsanız bu bir suçtur. Şimdi yeni düzenlemeyle bu iki ayağı, yani ticari kısmıyla kişilik haklarının korunmasını hedefleyen içerikle ilgili düzenlemeleri ihtiva edecek bir yasa tasarısı hazırlanıyor diye biliyorum.

“İlhak planı bir gasp hareketidir”

İsrail’in Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’ndeki ilhak planlarına ilişkin Kalın, “İsrail'in bu ilhak planı gayrimeşrudur, hukuka aykırıdır, yeni bir işgal ve gasp hareketidir” ifadelerini kullandı.

Kalın şöyle devam etti:

Bunu kesin bir şekilde reddediyoruz ve bütün uluslararası toplumu da bu ilhak planını reddetmeye davet ediyoruz. Nasıl Kudüs konusunda uluslararası toplum büyük bir birlik ve dayanışma gösterdiyse aynı dayanışmanın şimdi bu ilhak planına karşı da gösterilmesi gerekiyor. Başta Arap ülkeleri ve Arap Ligi olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Ortadoğu Dörtlüsü ve diğer ilgili bütün kurumların bu konuda çok açık ve net bir tutum sergilemesi gerekiyor. Çünkü işgal ve ilhak politikaları bugüne kadar Filistin meselesini daha içinden çıkılmaz hale getirdi, her tür barış, iki devletli çözüm, siyasi istikrar, toplumsal huzur imkanlarını ortadan kaldırdı.

Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler'de bir harita göstermişti biliyorsunuz, 47'den bugüne kadar Filistin topraklarının nasıl yok edildiğini, İsrail tarafından işgal edildiğini… O harita hala yerinde duruyor. Maalesef eğer bu ilhak politikası uygulanırsa, ilhak kararı uygulanırsa bir beşinci harita daha gelecek onların yanına, 4 harita vardı ve 5'inci haritada adeta artık Filistin ortadan kalkacak. Dolayısıyla buna müsaade edemeyiz Orta Doğu'nun barışı için, huzuru için

“Aysofya, toplumsal talebi ve karşılığı olan bir mesele”

Ayasofya’nın camiye çevrilmesi tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalın, bu konunun toplumsal talebi ve karşılığı olan bir mesele olduğunu ifade etti.

"Camiye çevrilirse Ayasofya'nın dünya mirası kimliği ortadan kalkar" eleştiriler hakkında da konuşan Kalın, “Bizim bütün selatin camilerimiz, hem ibadete hem ziyarete açık mekanlardır. Turistler de giderler, belli saatlerde belli kurallar çerçevesinde buraları ziyaret edebilirler. Yabancıların yahut yerli turistlerin bu tür mekanları ziyaret etmesi için illa buraların müze olması gerekmiyor” dedi.

 

AA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU