Aşk 101’in senaristi Acemi: Uzun dizi süreleri hikayenin kalitesini düşürüyor

“Senaryo Sohbetleri” programının yirmi ikinci konuğu 1 Kadın 1 Erkek, Kiralık Aşk, Ufak Tefek Cinayetler ve Aşk 101 dizilerinin senaristi Meriç Acemi’ydi

Senarist Meriç Acemi, sektöre ilişkin deneyimlerini paylaştı (Senaryo Sohbetleri)

DenizBank ve Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen “Senaryo Sohbetleri” dün akşam keyifli bir bölüme daha sahne oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı programın yirmi ikinci bölümünün konuğu “Senarist Gözüyle Senaryo” başlığıyla Meriç Acemi’ydi.

Meriç Acemi programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve oyuncu ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları da cevapladı.

“Emret Komutanım’dan sonra ‘Benim asıl mesleğim bu’ dedim”

Programın klasik açılış sorusu olan “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna cevap veren Meriç Acemi, hayatında uzun süreli kararlar vermediği için senarist olmaya da üniversite yıllarından sonra karar verdiğini söyledi.

“Yazarlık işine üniversite yıllarında başladım. Daha sonra reklam yazarlığı da yaptım ve yazma konusunda kendimi daha da geliştirdim. Sorumluluğunu aldığım ilk işim Emret Komutanım idi. Kurgusuna girdiğim, bütçesine hakim olduğum, temel kararlar verebildiğim bir işti” diyen Acemi, Emret Konutanım’dan sonra kendisine “Benim asıl mesleğim bu” dediğini ifade etti.

“Biz senaristlerin bilinmek tanınmak gibi bir derdi yok”

Çocuklar Duymasın dizisinde uzun süre yer aldığı rol ve set ortamında geçirdiği zaman hakkında da bilgi veren Meriç Acemi, dizide oyuncu olarak yer almanın ilerleyen yıllarda yapacağı senaristliğine nasıl katkı sağladığını şu cümlelerle ifade etti:

Set ortamında birebir yer almak senaryolarımı oluştururken setle ve oyuncuyla da empati kurarak yazmamı sağladı. Sette uzun süreli çalışma saatlerini de düşünerek oyuncuların ve teknik ekibin en az şekilde olumsuz etkileneceği bir senaryo yazmam ve bunu düşünmem beni merhametli biri yaptı.

Senarist, Oyacı’nın sorduğu “Senaristlerin Türkiye’de tanınmadığını düşünüyor musun?” sorusuna da, “Biz senaristlerin bilinmek ve sokaktaki insan tarafından tanınmak gibi bir derdimiz yok. Tatmini ve duygusal yönü çok yüksek bir iş yapıyoruz.Bilinirlik her zaman da çok olumlu bir şey değil. Hepimiz adına o yükü de oyuncular taşıyor ve taşıdıkları hakikaten büyük bir yük. Ama senaristin de bir yönetmen kadar etkinliği olduğunun bilinmesi lazım“ cevabını verdi.

“Benim için her şey hikayedir”

Meriç Acemi programın ilerleyen dakikalarında senaristlerin çalışma prensipleri ve yöntemleri hakkında da bazı bilgiler paylaştı.

“Yazmak bizim için bir yaşam şekli” diyen Acemi, bir senaristin gördüğü her şeyi cebine attığını ve birçok kişinin ilgilenmediği küçücük şeyleri ve insanları çok merak ederek onları ceplerine biriktirdiğini ifade etti. Acemi, “Biz senaristler merak ettiğimiz ve üstüne kafa yorduğumuz işleri yazarız. Hayat bilgimizi mesleğimiz için kullanıyoruz. Benim için her şey hikayedir”diye konuştu.

“Senaryo yazımının hiçbir aşamasında zorlanmıyorum”

Programda kendisine yöneltilen “Bir senarist senaryo yazarken en çok nerede zorlanır? Diyaloglarda mı, karakter yaratırken mi, yoksa hikaye seçerken mi?” sorusunu cevaplayan Meriç Acemi, senaryo yazımının hiçbir aşamasında zorlanmadığını ancak hikayeleri uzun sürelerde ve sezonlarda anlatmanın bir senarist için çok zor ve yorucu olduğunu belirtti. Anlatılan hikayenin zamanla kalitesinin düştüğünü söyleyen

Acemi “Ben kendim dahi 140 dakikalık bir bölümü 3 sezon boyunca izlemem” yanıtını verdi. 

“Senaryo yazmaya başlamadan önce karakterimi düşünürüm”

Senarist olarak yazdığı karakterleri nasıl oluşturduğunu ve onlarla olan ilişkisini de anlatan Meriç Acemi şunları söyledi:

Bir projeye yazmaya başlamadan öncelikle karakteri düşünürüm. Önemli olan ilk şey olayın kimin başına geleceğini düşünerek yazmaktır çünkü. Benim yazmış olduğum karakterlere bakış açımsa çok özel. Karakterlerime karşı çok büyük bir sevgi besliyorum ve karakterlerimi yazdıktan sonra yönetmen ve oyuncu da ona sahip çıkınca çok mutlu oluyorum. Senaryo ve bir karakteri yazıp bölümler ilerledikçe onun geliştiğini görmek çok ilginç ve eğlenceli bir yolculuk.

Senaryo Sohbetleri’nde bir sonraki konuk Demet Akbağ

Yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı ve TÜRSAK Vakfı’nın YouTube kanalında sinemaseverler ile buluşacak “Senaryo Sohbetleri”nin 24 Haziran Çarşamba günkü konuğu Demet Akbağ olacak.

Yayın TÜRSAK Vakfı’nın YouTube kanalından canlı olarak takip edilebilecek ve izleyiciler konuklara sorularını yayın esnasında yöneltebilecek. Canlı yayınları kaçıran sinemaseverlerse programa ait önceki bölümlere TÜRSAK Vakfı’nın YouTube kanalından erişebilirler.  
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU