Rusya’nın S-400’ü gerçek bir füze katili mi yoksa kağıttan kaplan mı?

İsveç’in bu konuda bir fikri var: Yetenekleri abartılıyor

Türkiye'nin Rusya'dan alacağı S-400 füzeleri, ABD ve Türkiye arasında gerginlik nedeni

Türkiye’nin Rusya’dan satın almayı planladığı S-400 hava savunma sistemlerinin yeteneklerinin abartıldığı ileri sürüldü. Bu iddia İsveç Savunma Araştırma Ajansı’na (FOI) ait. 

Amerikan The National Interest dergisinden Charlie Gao, FOI’nın Rusya’nın övgüler düzülen Baltık bölgesindeki Geçişe Kapatma-Alan Hakimiyeti (A2/AD) stratejisinin abartıldığını ileri süren Mart 2019 tarihli raporuna ilişkin bir makale yayımladı. 

İsveçli araştırmacıların raporuna geniş şekilde yer verilen makalede, söz konusu raporun, Rus uzun menzilli füzelerin havadan, gemiden ve karadan savunma yeteneklerinin medyada ve uzmanların analizlerinde abartılmış olabileceğine ilişkin teknik ve teorik bir argüman ortaya koyulduğuna dikkat çekiliyor.   

Raporun odaklandığı en önemli sistemlerden biri Rusların S-400 hava savunma sistemi. FOI’nın çalışmasında, medyadaki analistlerin abarttığı söylenen 400 km menzile sahip 40N6 füzeleri olarak adlandırılan S-400’ün verdiği gözdağının şişirildiği ve S-400’ün gelen füzeleri ortadan kaldırma ya da yok etme yeteneğinin büyütüldüğü ileri sürülüyor. 

Makaleye göre, S-400’ün büyük uçaklara karşı 400 km menzile sahip olması için yerkürenin eğriliğiyle oluşan “radar ufkunu" görebiliyor olması gerekir. Bunun raporda da belirtilen iki çift çözümü bulunuyor: Ufuk ötesi (OTH) bir radarın kullanılması veya Kooperatif Angajman Kabiliyeti (CEC). Burada CEC, havadan verileri kullanmayı içererek uçakları yerden havaya fırlatılan füzeleri ateşleme konusunda uyaracak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

OTH radarlarına ilişkin David Axe ve bir İsveç gazetesinin 2016 yılındaki Savaş Sıkıcı (War is Boring) makalesine referans veren FOI raporun yazarları, mevcut OTH radarlarının etkili bir şekilde füzeye rehberlik edemediğini kaydetti. Söz konusu makale, erken düşük frekanslı radarların bir hedefin konumunu 10 bin fit civarında tam olarak saptayabildiğini belirtiyor ki bu bir füzeyi tam anlamıyla izleyebilmek için yetersiz.

40N6 füzelerini OTH radarları tarafından üretilen bu tahmini bantta havaya atmak ve füzeyi yok etmesi için de yaklaşık 30 km menzile sahip olan aktif radar arayıcısına güvenmek mümkün. Rapor bu kabiliyeti kabul etse de “V-2 saldırı roketi” kadar hatalı olduklarını reddediyor. Bununla birlikte, bu kabiliyet, S-400’ün kinematik ve arayıcı yeteneğine bağlı olarak, büyük uçaklar için tümüyle gerçek bir tehdit olabilir. 

Havadan uyaran uçaklar çok daha doğru izler tespit edebilir. Rusya, S-400 menzilinin çok ötesinde 800 km’ye kadar olan uçakları tespit edebilen 20’den fazla A-50M havadan uyarı uçağını sahada kullanıyor. Buradaki düğüm noktasıysa ağ oluşturma mecburiyeti: havadan uyarı uçaklarının S-400 sistemine veri göndermesi gerekir, sistem de bu veriyi uçağı menzile sokmak için kullanır. Rusya bu yeteneği ne inkar etti ne de kanıtladı, FOI’nın çalışması da bu yeteneği edinmenin çok zor olduğunu belirtiyor.

Ancak Sovyet MiG-31 avcı uçaklarının Soğuk Savaş sırasında havadan havaya olmasına rağmen benzer yeteneklere sahip oldukları biliniyor. Söz konusu uçaklar birinden diğerine rotaları ve füze güdümünü aktarabiliyordu. Nedeni her ne kadar bilinmese de yerdeki istasyona angajman verilerini aktarmak da ayrıca mümkündü. Bu da havadan karaya veri aktarmanın büyük zorluklara neden olabilmesine karşın Rusya’nın gerektiğinde hızlı bir şekilde CEC geliştirebileceğini ortaya koyuyor.

Rapor ayrıca S-400 savunma sistemini devre dışı bırakma kolaylığını abartıyor olabilir. Çalışmada S-400’e karşı önlemler de ele alınırken, S-400 bataryasının, fırlatıcıya yüklenen orta menzilli ve uzun menzilli füzelerin karışımına bağlı olarak, yeniden yüklemeye gerek duymadan 16 ila 64 hedefi nişanlayabileceği belirtiliyor. Bununla uzaktan duyarlı güdümlü “düzinelerce” silahla yoğun bombardıman ve sahte hedeflerle S-400’ün angajman radarının devre dışı bırakılabileceği kaydediliyor. 

“Düzinelerce” yaklaşık bir ifade olmasına karşın, bu analiz, S-400 yakınında savunma füzeleri noktalarının bulunuşunu ve S-400’ün tuzak hedefleri reddetme kabiliyetini göz ardı ediyor. 

FOI araştırmacıları S-400 bataryalarının Pantsir-S1 nokta savunma sistemi ile konuşlandırıldığını belirtiyor. 2018 ve 2019 yıllarında İsrail saldırıları tarafından sistemin kolayca tahrip edildiğine atıfta bulanan İsveçli araştırmacılar genellikle bu sistemlerin etkinliğini reddediyor. 

Bununla beraber, Suriye’nin kullandığı Pantsir bağımsız çalışıyordu; hedefleri tespit etmek için kendi arama radarına bel bağlıyordu. Pantsir, S-400 için savunma noktası olarak kullanıldığında, hedefleri vurabilmek için kendi atış kontrol radarını kullanması gerekiyor olmasına rağmen S-400’ün daha güçlü olan arama radarından veriler alabilir. Bu da onun Suriye’de Batılı güçlerin hassasiyetle yönetilen mühimmatlarına karşı daha etkili olmasına olanak sağlıyor. Rusya da Pantsir’i donatmak için yeni ve daha küçük füzeler üzerinde çalışıyor. Böylelikle tekrar yükleme yapmadan angajmanlar karşısında ve aşırı yoğun bombardıman karşısında daha etkin olabilir. 

Buna ek olarak, Rus güçleri Suriye’deki performansı sonrası Pantsir nokta hava savunmalarını artırmak adına daha etkin olan Tor nokta savunma sistemlerini konuşlandırabilir. Tor’ların da S-400’ler gibi Kaliningrad’da konuşlandırıldığı biliniyor.

Yetenekleri hakkında çok fazla açık bilgi bulunmasa da, S-400’ler işbirliği olmadan hedef tanıma (NCTR) kabiliyetine sahip. Bunlar aynı zamanda üzerlerine gelen hedeflerin tuzak olduğunu anlayabiliyor ve silahlarını onlar üzerinde boşa harcamıyor. 

Sonuç olarak, herhangi bir sistem bombalanabilse dahi S-400’lerin angajman radarını tamamen devre dışı bırakmak için raporun önerdiğinden çok daha fazla füzeye ihtiyaç bulunuyor.  

Genel olarak, FOI raporu Rusların A2/AD hava savunma balonunun insanların düşündüğü kadar büyük olmadığını ortaya koyuyor. Fakat Ruslar S-400 sistemini biraz az satıyor olabilirler. Rusya onlarca yıldır CEC’nin sınırlı bir modeline sahipti ve Tor da ürkütücü bir hava savunma sistemi.  

DAHA FAZLA HABER OKU