CHP Lideri Kılıçdaroğlu, video konferansla üniversite öğrencilerine seslendi: Üçüncü sınıf bir demokrasiyi asla kabul etmiyoruz

Darbe hukukundan arınmış bir demokratik parlamenter sistemimi istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Avrupa Birliği'nde hangi demokratik kurallar varsa aynısının Türkiye'de de olmasını istiyoruz" dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, video konferans yöntemiyle gençlere hitap etti / Fotoğraf:AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Genç Aydınlar Platformu üyeleri ile video konferans yöntemiyle görüştü. 

Partiden yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, video konferans yöntemiyle yapılan toplantıda, öğrencilerin sorularını yanıtladı. 

Görüşmede, Türkiye'nin ekonomik açıdan ciddi sorunların yanı sıra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile de mücadele ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, gençlerden asla karamsar, umutsuz olmamalarını istedi. 

"Sorun çözecek enerji sizlerde var"

Kılıçdaroğlu gençlere, "Kendinize güvenin, öz güveniniz yüksek olsun. İyi bir eğitim alıyorsunuz, çalışıyorsunuz, dünyayı sorguluyorsunuz. Bir sorun varsa bunu çözecek enerji sizlerde" diye seslendi.

Bir öğrencinin, Kanal İstanbul'un ilk ihalesi yapıldığını hatırlatın "Süreç bitince bunlarla nasıl mücadele edeceksiniz?" diye sorması üzerine üzerine Kılıçdaroğlu, çevrenin canlılar için ne kadar önemli olduğunu, insanların ağır ağır keşfetmeye başladığını, çevre duyarlılığının arttığını kaydetti.

Türkiye'nin olağanüstü güzel bir doğası olduğunu, bu doğanın ranta kurban edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Nerede bir kentleşme varsa mutlaka orada rant vardır. Rantın olmadığı hiçbir yer yoktur. Sorun şu, rant kimin için kullanılacak, toplum için mi, belli bir grup için mi? Çıkarcılar için mi, toplumun kendisi için mi? Eğer bir yerde rant oluşursa o rantın topluma verilmesi, toplum için o rantın kullanılması lazım. Ama Türkiye'de bu sadece belli kişilere, gruplara büyük ölçüde rant dağıtılıyor. Biz buna karşıyız. Kriz fırsatçılığı yapılıyor, işte Kanal İstanbul, biz ona 'damat İstanbul' diyoruz. Bir ihale yapıldı. Biz bu ihalenin de hele hele bu süreçte doğru olmadığını, böyle bir fırsatçılığın Türkiye'nin çıkarlarıyla da bağdaşmadığını ifade ettik." 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin "gençlik evi" talebine de, "Bir gençlik evinin kurulması hep benim de hayalim" diyerek destek sözü verdi. Kılıçdaroğlu, gençler için tamamen bağımsız, yönetimi tümüyle gençlerde olan, kafesi, konferans salonu bulunan gençlik evlerinin oluşturulabileceğini belirtti. 

"Küreselleşen dünyada kutuplaşma mantalitesi üzerine sürdürülen uluslararası ilişkiler devam ederken, biz Türkiye olarak nasıl siyasi adımlar atacağız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi:

 Bazen gençler bir karşı düşünceyle karşılaşınca süratle karşı geliyorlar ve karşıyı hiç dinlemiyorlar. Bu kutuplaşmayı besliyor. İki taraf da birbirini dinlemiyor, bir sağırlar diyaloğu denilen bir ortam oluşuyor. Bana göre şöyle yapmak lazım, bizi parti olarak eleştirebilirler, sizi genç olarak, düşünceniz dolayısıyla eleştirebilirler. Dinleyin, dinledikten sonra ağzınızdan çıkacak ilk sözcük 'haklısın.' Kişinin bir derdi var, bu sorunu size aktarmak istiyor. Dinleyeceksiniz, ondan sonra hak vereceksiniz, hak verdikten sonra da 'Bir de beni dinler misiniz?' diyeceksiniz. Kişi önce güveni almış olacak sizden. Siz de kendi düşüncelerinizi ona aktaracaksınız.

364eff89-7bfb-4aa1-b6d3-afa7ca3e4e3a.jpg
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere "Kendinize güvenin, özgüveniniz yüksek olsun" diye seslendi / Fotoğraf: AA

"Eskiye dönmek istemiyoruz"

Bir başka soru üzerine de Kılıçdaroğlu, CHP olarak güçlendirilmiş, demokratik parlamenter sistemden yana olduklarını ve bunu hemen hemen her ortamda savunduklarını söyledi.

Bunu savunurken, "Eskiye mi dönmek istiyorsunuz" diye eleştiri geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

Hayır eskiye dönmek istemiyoruz. Bizim hedefimiz şu, darbe hukukundan arınmış bir demokratik parlamenter sistem. Çünkü 12 Eylül darbesinin getirdiği yasal düzenlemelerin bir kısmı hala yürürlükte ve bunlar demokratik yaşamla çelişen düzenlemeler. Biz, üçüncü sınıf bir demokrasiyi asla kabul etmiyoruz. Avrupa Birliği'nde hangi demokratik kurallar varsa aynısının Türkiye'de de olmasını istiyoruz. Bizim insanımızın da birinci sınıf demokrasiye hakkı vardır diye düşünüyoruz ve bu çerçevede olaya bakıyoruz. Darbe hukukundan arınan bir yapı içinde, örneğin medyanın özgür olduğu, üniversitelerin bilimsel, idari, mali özerkliğinin olduğu, yargının bağımsız olduğu ve kimsenin talimat vermediği, devlette liyakat sisteminin oturduğu, işi ehline teslim eden bir yapının oluştuğu bir sistemi savunuyoruz.

 

Independent Türkçe, AA 

DAHA FAZLA HABER OKU