BM: IŞİD’in Suriye’deki son toprak parçasında 200 aile mahsur

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Sözcüsü, IŞİD’in elindeki son toprak parçasını kuşatan güçlerin, içeride mahsur kalan sivilleri korumasının uluslararası hukukun bir gereği olduğunu vurguladı

IŞİD savaşçıları ve aileleri Deyr ez Zor'daki Bağuz köyünü SDF gözetiminde konvoylar halinde terk ediyor / Fotoğraf: AFP

Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de hala IŞİD tarafından kontrol edilen ve ABD liderliğindeki koalisyon kuvvetleri tarafından bombalanan küçük bir kara parçasında yaklaşık 200 ailenin mahsur kaldığını bildirdi.

ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDF), hakimiyet alanı Deyr ez-Zor’da küçük bir köyde birkaç düzine çadıra kadar inen terörist grubunu bu son toprak parçasından da çıkarmak üzere.

Bağuz adlı köyde kuşatma altında 300 IŞİD militanı ve yaklaşık 2 bin sivilin olduğu belirtilirken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, militanların sivillerin bölgeyi terk etmesine izin vermediğini belirtti.

Bachelet yaptığı yazılı açıklamada çok sayıda ailenin “ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri ile SDF’li müttefiklerinin karadan ve havadan yoğunlaştırdığı saldırılara maruz kalmaya devam ettiğini” bildirdi.

 “Savaşta çeşitli taraflar sivilleri rehin tutmaya devam ediyor” diyen Bachelet açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Taraflara, bölgeden ayrılmak isteyen sivillere güvenli bir koridor açmaları çağrısı yapıyorum. Kalmak isteyenler de mümkün olduğunca korunmalı. Bu insanlar bir yandan ideolojilere diğer yandan da askeri menfaatlere kurban gitmemeli. Sivillerin canını korumak, (IŞİD) kontrolündeki son toprak parçasının ele geçirilmesini birkaç gün geciktirecekse bırakın öyle olsun.”

İnsan Hakları Yüksek Komiseri ayrıca, IŞİD kontrolündeki bölgelerden kaçan ve SDF’nin de aralarında bulunduğu Kürt silahlı gruplar tarafından tutulan insanların kamplardan çıkışına izin verilmemesi konusuna da değindi.

Bachelet, “Öncelikle sivillere özen gösterilmeli, bu kişiler mümkünse insanca muamele görmeli, kamplardan ayrılmalarına izin verilmeli ve herhangi bir suç işlememişlerse gözaltında tutulmamalılar” dedi.

Komiser Sözcüsü Rupert Colviller ise konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, IŞİD’e saldırılar düzenleyen SDF’nin, yabancı savaşçıların arasına karışmış sivilleri korumak için uluslararası hukuka göre tüm tedbirleri almasının zorunlu olduğunu vurguladı.

Colville, “Görünüşe göre (IŞİD) sivillerin hepsini olmasa da bir kısmının ayrılmasını engelliyor. Bu nedenle (IŞİD) tarafından bir savaş suçu işlenmesi ihtimal dahilinde” diye konuştu.

Teslim olmayı reddeden IŞİD militanları, etraflarını saran güçlerle güvenli bir çıkış için müzakere arayışını sürdürürken, bir yandan da Bağuz köyündeki küçük bir bahçede sivillerin arasına gizleniyor.

Öte yandan İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, görünüşe göre bölgede mahsur kalanlardan bir kısmını dışarı çıkarmak üzere IŞİD kontrolündeki köye 50 kamyonun giriş yaptığını belirtti.

Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) ise Pazartesi günü yaptığı açıklamada, son haftalarda IŞİD’in elinde kalan toprak parçasından kaçmaya çalışan 60’dan fazla kişinin öldüğünü bildirdi.  

Ölümlerin başlıca sebebinin aşırı yorgunluk ve kötü beslenme olduğunu belirten IRC Sözcüsü Paul Donohoe, hayatını kaybeden 62 kişinin üçte ikisinin bir yaşın altında bebekler olduğunu kaydetti.

IŞİD’in elindeki son bölgelerden kaçan 30 binden fazla kişi, Suriye’nin kuzeyindeki Haseke eyaletinde yer alan el-Hul kampına yerleşti. Kampın nüfusu son haftalarda artan göçle birlikte 42 bine ulaştı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU