Soylu: Abdullah Gül, Gezi olayları sırasında Erdoğan'ı yalnız bıraktı

Gezi olaylarının büyük bir ihanet olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Soylu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e seslenerek, "O gün cumhurbaşkanlığı yaptınız, bu olayları görmediniz mi?" ifadelerini kullandı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaşadığı "Gezi olayları" polemiğini devam ettirdi.

Gezi olaylarının büyük bir ihanet olduğunu söyleyen Soylu, Gül'e seslenerek, "O gün cumhurbaşkanlığı yaptınız, bu olayları görmediniz mi?" diye sordu.

Gezi olayları

"Abdullah Gül Erdoğan'ı yalnız bıraktı"

Anadolu Ajansı Editör Masası'nda konuşan Soylu, "Abdullah Bey'i o günkü Başbakan Erdoğan'ı yalnız bırakmakla mı suçluyorsunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

 

"Suçluyorum tabi. Tespitlerim var. Sayın Cumhurbaşkanımıza hiçbirisi kuvvet ve güç vermedi. Tek başına havalimanına indirmeye çalıştılar. Ağzımı açtırmasınlar. Kimse karşılamasın, kimse gelmesin. Bu işleri gerginleştirmeyelim, aman orada demokratik eylem oluyor. Yok öyle bir şey. Sayın Cumhurbaşkanımızı tek başına evine getirtmeye çalıştılar. Sonra eylemleri yöneteceklerdi. Dolmabahçe’yi basacaklar. Koltuğa oturup puro içecekler"

Abdullah Gül’ün Gezi olaylarına ortak olup olmadığı yönündeki soruya ise Soylu "Bununla suçluyor değilim. Eğer buna ait koruyucu bir çerçeve ortaya koyarsa ben tarihin düzeltilmesi için söylerim" dedi.

"Bir kere de mahkemenin sunduğu karara biz itiraz edelim, buna hakkımız yok mu?"

Mahkemenin Gezi davasında verdiği beraat kararına yönelik Soylu, "Sabahtan akşama kadar mahkemeleri kendi istedikleri kararları vermedikleri için suçlayanların yerine, bir kere de mahkemenin sunduğu karara biz itiraz edelim. Böyle bir hakkımız yok mu? Mahkemenin o kararı nasıl verdiği belli. Kararı vicdanım kabul etmiyor. Yaktılar yıktılar. Türkiye'ye zaman kaybettirdiler" şeklinde konuştu.

Soylu şöyle devam etti:

"Gezi olaylarını masum eylem olarak değerlendirmek aklımızı peynir ekmekle yedirmek gibi bir şeydir. 'Can Dündar masum.' Nasıl masummuş Can Dündar?"

Vahit Bıçak'ın Polis Akademisi ile ilişkisi kesiliyor

Akademisyen Ceren Damar Şenel'i öldüren müvekkilini savunurken kullandığı "Durduk yere hiçbir zaman cinayet işlenmez" ifadeleri tepki çeken avukat Vahit Bıçak'la ilgili soruya yanıt veren Soylu, Bıçak'ın Polis Akademisinden ilişkisinin bugün kesileceğini bildirdi.

Depreme karşı önlemler

"Olası büyük İstanbul depremi için büyük İstanbul planı hazırlıyoruz"

İçişleri Bakanı, Elazığ ve Malatya'daki depremin ardından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verirken, büyük İstanbul depremiyle ilgili de konuştu.

Olası büyük İstanbul depremi için büyük İstanbul planı hazırladıklarını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Vatandaşlarımızın yıkılan binaları, acil yıkılacak binaları, çok ağır hasarlı olarak tespit edilen binalarının paralarını, kanunun da önüne geçerek ödemeye başladık" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı, Elazığ ve Malatya'daki depremin ardından önemli tecrübeler elde ettiklerini ifade etti:

 

"Elazığ'daki depremin her saniyesinde hem (Sağlık Bakanı) Fahrettin Bey, hem (Çevre ve Şehircilik Bakanı) Murat Bey, hem de AFAD Başkanı (Mehmet Güllüoğlu) hep zihnimizde büyük İstanbul depremi vardı. Büyük İstanbul depremine büyük İstanbul planı hazırlıyoruz. Vatandaşımızın emin olmasını istiyoruz. Toplantıların tamamında İstanbul'da ne yapmalıyız diye konuştuk"

Soylu, şu ana kadar Elazığ ve Malatya’da yaklaşık 150 bin kişiye sosyal rehabilitasyon uygulandığını aktardı.

Elazığ ve Malatya’da harcanan miktar 460 milyon TL

Soylu, 25 Ocak’ta meydana gelen deprem sonrasında Elazığ ve Malatya'da toplamda 460 milyon lira harcandığını duyurdu.

Depremde yardımları STK’lar ve belediyeler tarafından kendi başına dağıtılmasına müsaade etmediklerini söyleyen Soylu, "Acil kira yardımı ve taşınma yardımlarında bulunduk. Şu ana kadar 500'ün üzerinde taşıma gerçekleştirdik" dedi.

"WhatsApp grubu kurduk"

Muhtarlarla WhatsApp grubu kurduklarını ve yardımların STK’larla birlikte koordine edildiğini söyleyen Soylu, Elazığ ve Malatya’da nisan ayının sonunda hayatın normale döneceğini vurguladı.

Terörle mücadele

"PKK bir kadın örgütüdür"

Terörle mücadele konusuna değinen Soylu, şunları kaydetti:

"Türkiye özellikle çukur olaylarından sonra terörü kaynağında kurutmaya geçti. Sadece teröristle değil kültürel terörizmle mücadele ediyoruz. PKK bir kadın örgütüdür, bunun üzerine konuşlanmıştır. PKK'nın tüm eylemlerinde kadınların bulunma oranı yüzde 56"

Soylu, İmralı'daki yangınla ilgili, "İmralı'daki cezaevinin çok ötesinde, çok uzağında köşede bir yer, bir risk söz konusu değil" şeklinde konuştu.

"İkna çalışmalarıyla bu yıl 48 terörist örgütten ayrıldı"

Başlattıkları ikna çalışmalarıyla bu yıl 48 PKK'lının örgütten ayrıldığını bildiren Soylu, "PKK teröristiyle mücadeleyi tüm kurumlarımız büyük kararlılıkla sürdürüyor ama terörizmle mücadeleyi anaların cesareti bitirecektir" ifadelerini kullandı.

Soylu, yabancı terörist savaşçılarla ilgili, 102 uyruktan 7 bin 918 kişiyi sınır dışı ettiklerini söyledi.

 

"Davutoğlu’nun 63 koruması var"

Eski Başbakan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya’daki evinin önünde bulunan koruma noktasının kaldırılması iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Soylu, şöyle konuştu:

"Sayın Davutoğlu Türkiye’nin eski başbakanıdır. Korunmakla mükellef bir kişidir. Davutoğlu’nun 63 koruması vardır. Ben bu koruma işlerine çok muhalifim. Beni en çok yoran koruma işleridir. Bunu bir konformizm olarak nitelendirenler var. Bundan tiksiniyorum. Neticede 63 korumayla korunuyorsun. Bu bağ evine yılda 1 kere gidiyor. Yapılan değerlendirmede personele ihtiyacımız olduğu tespit edildi"

Bekçi tartışması

Bekçilerin polisin yardımcısı olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Polise verilen 'önleme araması, denetim yapma, istihbarat toplama, adli arama, olay yeri inceleme yapma ve bilgi alma' gibi yetkiler bekçilerde yoktur. Bekçilerden vatandaşlar rahatsızlık yaşamıyor, ideolojik gruplar rahatsızlık yaşıyor"

Soylu, bekçiler sayesinde günlük hırsızlık ortalamasının 282'den 147'ye düştüğünü bildirdi.

Soylu, "Türkiye'de bizim kurumumuz kadar yanlış yapana ceza veren ikinci bir kurum söz konusu değildir. Yılda yanlış işlere karışan 500 polisi, 200 jandarmamızı görevinden alıyoruz, kaymakamımız yanlış yapıyorsa alıyoruz" diye konuştu.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU