Asgar Ferhadi, Cafer Panahi ve Muhsin Namcu gibi sanatçılar İran'da protestocuların ölümüyle sonuçlanan müdahalelere karşı seslerini yükseltti

Önde gelen onlarca yönetmen, oyuncu ve müzisyen yaptıkları açıklamada protestoları destekledi

Çevik kuvvet benzin fiyatının artırılmasına karşı Tahran'da otoyolda eylem yapan protestocuları dağıtmaya çalışıyor (Reuters)

Ülke içinden ve dışından ünlü İranlı sanatçılar İran'da son zamanlarda gerçekleştirilen eylemlere yapılan acımasız müdahalelere tepki gösterdi.

Oyuncular, yönetmenler ve müzisyenler protestocuları destekleyerek ve devletin şiddetle verdiği tepkiye karşı çıkarak seslerini yükseltti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran'da yaşayan onlarca sanatçı protestocuları destekleyen bir açıklama yayımlayarak gösterilerde öldürülen ve sonrasında "yabancılarla" ilişkilendirilerek yok sayılan ölülerin genç yüzlerini unutmayacaklarını söyledi. Açıklamada halkın "en temel insan haklarının" ve "en bariz ihtiyaçlarının" ihlali kınanırken halkın sesinin "tarihte yankılanacağı" uyarısında bulunuldu. İki kez Oscar alan Asgar Ferhadi ve Berlin Uluslararası Film Festivali'nde ödül kazanan Cafer Panahi gibi öne çıkan yönetmenlere ek olarak ünlü müzisyenler Hüseyin Alizade ve Kayhan Kalhor da açıklamayı imzalayan isimler arasında.

Denver Üniversitesi'nde Ortadoğu çalışmalarının başındaki Nadir Haşemi, öne çıkan sanatçı ve kültürel figürlerin siyasi yorumlar yapmasının konuya dair daha fazla farkındalık yaratmaya yardımcı olduğunu söyledi.

Haşemi, "Bu, toplumsal adaletsizlikle ilgili soruları canlı tutuyor ve bu soruları açıkça siyasetle ilgilenmeyen ya da politikleşmemiş toplumsal kesimlere erişecek şekilde yayıyor" dedi.

George Clooney'nin Sudan için yaptıklarını ya da Sean Penn'in Haiti için harcadığı kahramanca çabayı düşünün. Bugün İranlı sanatçılar, hakkını verelim, benzer bir rol oynuyor. Bu son zamanlarda yaşanan katliamları toplumun (ve dünyanın) unutmasını isteyen İranlı otoriter liderler için bir kabus senaryosu.

İran'da ülke çapındaki hükümet karşıtı protestoların son dalgası güvenlik güçleri tarafından acımasızca bastırılmıştı. Uluslararası Af Örgütü, müdahalelerde 200'den fazla kişinin öldürüldüğünü belirtirken hükümet yetkilileri de 7 binden fazla kişinin gözaltına alındığını doğrulamıştı.

Belki de en sanatsal tepkiyi son zamanlardaki eylemler ve İran toplumunu bezdiren eşitsizlik üzerine yayımladığı şarkıyla İran rap müziğinin manevi babası Hichkas verdi. Sürgündeki rapçi, "Yumruklarını Sıktı" isimli parçasında gösterilere yol açan çeşitli şikayetlere değiniyor ve güvenlik güçlerinin acımasızlığını anlatıyor. Şarkı söylenen sözlerle ilerliyor ve sokaktaki eylemcilerin kaydettiği, "insanları vuruyorlar" diyen seslerin duyulduğu kayıtlardan kesitler içeriyor.

 

 

Yale Üniversitesin'de antropolog ve kültür tarihçisi Nahid Sayamdost şarkının halkın hissettiği ekonomik boğulmaya işaret ederek belirgin biçimde siyasi olduğunu ve İran'ı içindeki insanların çıplak olduğu bir kafese benzettiğini söyledi.

Sayamdost, "Bu şarkıda, yaptığımız bir röportajda 'kaf-khab-ha' yani yerde uyuyan kişiler olarak tanımladığı hayranlarına sesleniyor" dedi.

Ve belki de parçayı hızlıca üretmek isterken karşılaştığı zaman kısıtı yüzünden çok daha müzikal olan diğer çalışmalarına kıyasla bu şarkısı daha çok hitabete dayanıyor.

Sayamdost müzikalite eksikliğinin sanatsal bir tarz da olabileceğini ekledi çünkü bu "çok kızgın" bir parça ve Hichkas'ın 2009'da yayımladığı politik şarkılarında olduğu gibi umut duygusu bulunmuyor.

​Son 10 yıldır Fransa'da sürgünde yaşayan İranlı oyuncu Gülşifte Farahani de eylemlere karşı verilen şiddetli tepkilere ve öldürülen, yaralanan ya da tutuklanan çok sayıda kişiye dair geniş kapsamlı ve dokunaklı bir röportaj verdi. Brut America'ya konuşan Farahani birçok eylemcinin benzin fiyatlarındaki yükseliş sebebiyle gösterilere başladığını ancak "asla evlerine dönmediklerini" söyledi. Duygusal videoda ünlü sanatçı öldürülen eylemcilerin "birilerinin oğlu", "birilerinin babası", "birilerinin kızı" olduğunu söyledi ve "artık ölüler" dedi.

Sürgünde yaşayan bir diğer ünlü müzisyen Muhsin Namcu da "Rüzgar Esiyor" adıyla bir parça yayımlamış, şarkısını "Puya Bahtiyarı ve kaybedilen tüm masum hayatlara" adamıştı.

Tahran'ın dışındaki bir şehirde yaşayan 27 yaşındaki mühendis Puya Bahtiyari eylemler esnasında vurularak öldürülmüş ve güvenlik güçlerince vahşice öldürülen birçok gencin yüzü olmuştu.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/politics

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU